İsra nın evine gittiğimde beni karşısında görünce çok şaşırdı.Yüzümün halini görünce çok telaşlansa da içeri aldı.
Ona benim olduğunu onsuz yapamayacağımı söylemek istiyorumdum.
Uzun bir konuşmadan sonra nihayet onu ikna edebilmiştim.
Benimle sevgili olduğu için onu hiç pişman etmicem.
Annesi geldiğin beni odasına götürdü.Onu en az dört saat odasında bekledim. Daha fazla burada beklemem onun için sorun yaratabilirdi. Ama onu görmeden gitmek istemiyordum. Yatağına oturdum. Kokusu sinmişti. Huzur verici, rahatlatıcı.
Kısa bir süre sonra İsra nın üzerime atlamasıyla uyandım. Gitmediğime kızmış olsada bir yanı gitmediğim için seviniyor gibiydi.Annesi uyuyana kadar beklememin daha iyi olduğunu söyleyince beklemeye koyulduk. Resmen gözünden uyku akıyordu. Uyumasını söylediğimde itiraz etmedi. Uyurken bebek gibi masum görünüyordu. Ona bakmaktan uyuyamadım. Sabahın erken saatlerinde evdeki hareketliği duyunca pencereden çıktım. İsra bu halimi görse hiç iyi şeyler olmazdı...
İsra nın evinden çıkınca direk okula gittim.Müdüriye hanımın İsra nın hastalığından haberdardı. Ondan İsra ve kendi adıma izin aldım. Anlayışla karşıladı ve izni verdi. Bu izni iyi kullanmalıydık.
Onu öyle bir yere götürmeliydim ki hiç unutmamalıydı. Ve en önemlisi İsranın sevebiliceği bir yer olmalıydı.
Yeri karar verince İsra yı almak için evine gittim. Evden çıkınca okula gittik. Bu süpriz günü ona belli etmeden halletmem lazımdı.
Derste konuştuğumuz için hoca sınıftan attı. Ona sanki bunları ben planlamamış gibi davrandım. Yoksa böyle bir şeyi kabul etmezdi...
Yeşillik yerleri sevdiğini bildiğim için göl kenarında bir yer seçmiştim. Kahvaltıyı yapınca kayığa doğru gittik. Çok heyecanlı olduğu gözlerinden belliydi. Hareketleri doğal ve masumcaydı. Benden kürekleri isteyince ilk önce vermek istemedim ama o kadar masumca söylediki kıramadım.
Her şey çok süper giderken İsra nın elinden küreklerin düşmesiyle irkildim.
Hayır ona bir şey olamaz.Buna izin vermem.Beni bırakamaz her şey çok güzelken onu kaybedemem. Kısa bir şokun ardından küreklere sarıldım. Tüm gücümü kullanarak kıyıya yaklaştım.
Daha çok erken ... Onunla birlikte yapacağım güzel şeylere yeni başlamışken şimdi olmaz. Onu bırakamam. Bunu yapamam. Buna gücüm yetmez...
En yakın hastaneye kucağımda İsra ile girdim. Hemen yoğun bakıma aldılar. Ne kadar uğraşsamda beni içeri almadılar.
Elinden hiçbir şey gelmeden öylece orda oturup beklemek... Düşündükçe deli oluyorum. Ya onu kaybedersem.
Donuk bir halde İsra nın yoğun bakımadan çıkmasını beklerken koridordaki hareketlenme ile irkildim.Karşımda Nihal teyzeyi görünce şaşırdım. Ona kim haber vermişti.Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.Bütün yükleri üstlendim derecesine omuzları çökmüştü.Yanıma yaklaşıp'İsra'diyip yutkundu. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.
-Durumu nasıl? Nasıl bu hale geldi?
-Biz kayıkla giderken kürekleri çekmek istedi...
-Neden böyle bir şey yaptın?
-Ona zarar vermek istememiştim. Ben sadec-..
Sözümü kesip araya girdi.
-Onun durumunu bildiğin halde onu yordun. Onu mutlu ettiğini sanarken ona zarar verdin. Bu kadarı yetmez mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ BIRAKMA
عاطفيةGeçmiş benim kişiliğimdi... Yaşadıklarım, umutlarım, sevinçlerim,beklentilerim... En çokta hayalimdi... İstenmeyen kişilerin yaptıklarıyla doluydu. Ne kadar istemesemde yaşadığım anılarım vardı. Ve geçmiş geçip gitmemişti. Geçmiş şuan ki zamandı...