Yüzüme yüzme vuran güneş ışınları yüzünden gözlerimi açmak zorunda kalıyorum suan resmen dünya bana ihanet edip güneşi tam karşısına -Bizim eve bakacak şekilde- almış ve müabbet ediyor sanki. Güneş ışınları gozlerimi söküyor adeta. Bildiğim tek bir şey varsa şu dünyada oda akşam güneşinin güzele sabah güneşinin ise sidikliye vurduğu.
Üstümdekı pikeyi tekmeleyerek ayak ucuma yollayıp ağır ağır kalkmaya çabaladım, ve sadece çaba olarak kaldı. En sonunda kendimi zorlayıp banyoya girdim gündelik işlerimi ve duş alma olayını halledip aşağıya indim. Keşke inmez olaydım. Neden mi? Annem temizlik yapıyor, bu nasıl kötü bir gün.
Tabi Handan Sultan beni görürde durur mu? Nöö."Kızım uyandın mı?"
" Hayır annecim, sen şu an halüsinasyon görüyorsun. Beynin sana oyun oynuyor."
" Bak bide dalga geçiyor. Terbiyesiz seni yaparken nerde hata yaptım da böyle aptal oldun sen acaba"
" Handan Sultan top ayağında ağlara doğru kosuyor, kalede Masal gibi bir kız var lafı tutabilecek mi acaba? Heyecan dorukta nefesler tutuldu veee Handan Sultan lafı attığı gibi 90 dan vurdu oleyyyy olleyyy oleyyy leylim leyyy leyyy "Ne ara geldiğini bilmiyorum ama Yiğitle halaya başlamıştık. Gülmeden duramiyorum. Ay ölucem. Bir anda Yiğit durup bana döndü.
"Kız çirkin akşama havuz partisine davetliyiz git hazırlan hadi "
Ney ne dedi o parti mi ne partisi be kim bu malı partiye davet eder kı öyle aptal insanlar da mi var burda? Sonunda kendi kendime sorup cevap alamadığım soruları ona sormayı akıl edebildim.
"Ne partisi kim çağırdı, niye çağırdı, nasıl çağırdı, ne zaman çağırdı??"
Saçma sorularım karşısında gözleri büydü kaç senedir kardeşiz hala bana alışamadı. Alın bunu bu bozuk yenisini verin bana.
"Salak düzgün sorular sor. Neyse senin şu arkadaşların geldi sabah uyuyor dedim onlarda akşama havuz partisi olduğunu ve bizimde gelmemizi istediklerini söylediler bende kırmadım."
Bön dö körmödöm. Benim kararım ben biblo muyum süs köpeği mıyım heee? Cevap beklerken bunları içimden düşündüğümü unutmuşum.
"Tamam hazırlanım ben, kaçtaymış?"
İçimden sövdum ya rahatladım ondan yüzüne dicek biseyim kalmadı. Korktuğumdan değil yani.
" 8 de hazır ol 3 saatin var."
Ben yine mi o kadar uyudum ya saat 5 olmuş demekki. Yiğite bişey demeden odama ciktim. İçime mayolarımı giyip üstümede beyaz yarım tişört ve siyah short giydim ayağımada spor ayaklarımı giyip saçımı serbest bırakıp siyah sapkamı geçirdim. Işte hazırdım. 3 saat degil 3 dakika bile sürmedi be. Aşağı inip bişeyler arastirdim.------- 3 Saat Sonra -------
"Ağğbi hadi ya hadiii karı gibi bilmem kaç saatte hazırlanıyorsun bıktım lan senden öll emi."
Alt kattan abime bagiriyordum ama nafile cevap bile vermiyordu. Ben ne kadar hızlı hazırlanıyorsam oda bir o kadar yavaş hazırlanırdı. Annem cinsiyetleri karıştırmıştı sanırım. Böyle saçma salak dusunurken Yiğit merdivenleri inmeye başladı. Onunda üstüne düz beyaz bir tişört vardı. Altında siyah kapri ve tişörtün üstünde kollarını kıvırdığı kot bir gomlek vardı. Ayağında kı siyah sporlar çok hoştu. Benim aksime saçlarını çok güzel şekillendirmis ve bi ton parfüm sıkmıştı. Ona bakarak ıslık çaldım.
"Heyyy yavrum heyy, analar neler doğuruyor be."
Ensemden tutup kapıya doğru ceksitirdi.
" Dayak isteme yürü hadi pasaklı seni"
Deyip üstümü gösterdi. Sadece dil çıkarmakla yetindim. Kapıdan çıkarkende annem bağırmıştı. Geç kalmayın dediğini duydum sanki o kadar. Yiğit gerçekten çok yakışıklıydı bu gün. Ona bunu dersem her zamanki halim diyip ego kasardı aman Allah korusun. Bizim sokağın sonundaki 3 katlı evin kapısına geldigimizde Yiğit kolunu omuzuma atıp evin bahçesinden girdi. Ev güzeldi dışından. Sanırım parti buradaydı. Yada bu kalabalık başka bişey için bekliyordu. 2. ihtimali yok sayarak etrafıma bakındım. İleride u şekilde olan koltukta Ada ve Ardayı gördüm. Tam Yiğite demek için dönmüştüm kı o benden önce görmüştü ve ilerliyordu. Birlikte yanlarına gidip selamlaştık. Ardından Yiğitle onları tam anlamı ile tanıştırdim. Güzel güzel muhabbet ediyorduk taki tanidigim bir ses duyana kadar.
"Oo gençler hoş geldiniz"
Bu ses olamaz ya olmamalı hayır ya. Tahmin ettiğim kişi olmamasını umarak sağa doğru -sesin geldiği taraf- döndüm. Ve oydu ışte Mert.Arda " Hoş bulduk kardeşim" dedi. Ay ben hiç hoş bulmadım valla.
Ardından da Ada ve Yiğit sırası ile hos bulduk dediler. Sıra bana geldiğinde hoş bulmadım demek istesem de kendimi zorlyarak " Hoş bulduk " dedim.
Eli ile Yiğiti gösterip
" Arkadaş kim gençler" dedi. Önce bana sonra ikizlere baktı.
"Abim" sadece bunu demiştim. Bir an gözlerinde sanki pırıltı oldu ama ben yanlış anladım büyük ihtimal. Yiğite elini uzatıp tanıştı. Ve sonra çok beklemeden uzaklasti.
Garson yanımıza gelince abim, Ada ve Arda alkol söyledi. Ve abim bana meyve suyu söylemişti. Hala bir şansım olduğunu düşünerek masum masum abim bakıyordum. Ama kafasını hayır anlamında salladı. Çok geçmeden içeceklerimiz geldi ve Yiğit elindeki biradan meyve suyuma çok az minnacık doktu. Ayyy ben bununla ne kafa bulurum ama abicim. Neyse bunada şükür her bardakta bu kadar dökse ve tahminen 40 bardak içsem az bişey sarhoş olurdum herhalde.
"Eee Masal böyle bütün gün oturcak mıyız gel hadi üstümüze çıkaralım da yüzelim ne dersin?" Adanın sorusuna sadece başımı salladım ve ayağa kalktım. Ev o kadar büyüktü ki burda tek olsam kayboldum resmen. İçeri girdiğimizde genel olarak altın rengi tonları ve turkuvaz rengi hakimdi. Ve çok ihtişamlı bir evdi. Adanın arkasından merdivenleri çıktım 5 tane kapı vardı bu katta Ada en sondaki kapıyı açtı ve içeri girdi. Çok beklemeden bende hemen girdim. Içerde kahverengi hakimdi 2 tane yatak dolap ve bir kapı vardı büyük ihtimal orası lavaboydu. Ve burasıda misafir odası. Ustumuzdekileri çıkardık ve yatağın üzerine düşünce bırakıp aşağı indik. Bir an kendimi çıplak hissettim haaa.
MASALIN MAYOSU (TEMSİLİ)
ADANIN BİKİNİSİ (TEMSİLİ)
Onu boş verde Ada çok güzel görünüyor gözüme. Sanki bikinisi onunla bir bütün gibi. Yigitlerin yanına gittiğimizde direk ıslık çaldılar. Ve ne ara giydiler bilmiyorum ama ikisinde de altında sadece siyah mayo vardı. Sonra hep beraber havuza girdik.
" Masal gel omuzuma hadi deve güreşi yapalım" Hemen ellerimi birbirine vurdum.
" Uçur beni deli oğlan" demele Yigitin omzuna alması bir oldu. Adada Ardanin omzundaydi. Ve güreş başladı. Herkes bizi izliyor ve tezahürat yapıyordu. Son kez Adaya son gücümle saldirdim. Ve çok geçmeden suyla bulustu. alkış sesi yükselince sanki çok zoru başarmış gibi milletti selamladım. Sonrada havuzdan çıktım. 1 saat kadar muhabbet ettik ve sonra Ada ile üstümüzü giyinmek için içeri geri girdik. Üstümü giyinip merdivenleri iniyordum ki birine çarptım.ve merdivene oturdum. Düşmedim oturdum. Kafamı kaldırım
"Yaa özür dil-" Mertı görmemle sözümü yarıda kesmiştim. Alayla kahkaha atıp yanagimdan makas aldı.
" Sen bana çarpma işine iyi alıstin he ıstersen sana sigorta yaptiralim hasari karsilar" bacaklarımi süzmesi ile ayağa kalktım.
" Senin içinde Müge Anıyı arayalım ıstersen kaybolan karakterini bulur belki ne dersin?"
Vercegi cevabı umursamadan merdivenleri indim.
Alimlerin yanına vardığımda onlarda ayağa kalkmış bizi bekliyorlardi.Beni görünce Arda
"Masal Ada nerde?"
"Ustunu değişiyordu iner şimdi"dememle Ada hadi gidelim dedi ve evden ciktik. Eve vardığımda yemeği hızlıça yiyip dus aldım ve kendimi yatağa biraktim şu beni çok yorulmuştu.--------------
Merhaba güzel okurlar. Her yazım yanlısım varsa özür dilerim. İyi okumalar.Umarım kocaman bir aile oluruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I İDDİA
Teen FictionOnlar beraber yapamıyordu ama ayrıda kalamıyorlardı. Çünkü onları birbirine bağlayan adını bilmedijleri bir şey vardı. İşte onun adı AŞKtı. AŞK-I İDDİA .