#5: -Bir Yağız Vakası-

40 4 2
                                    

Çekmeceden Yıldızlara- M.O.B, Misha, Tepki, Ruby, Aksan, GNG, motive, Burry Saprona🔥

Büyük bir hızla aniden yatağımdan doğruldum, neden mi? Çünkü biri alarm müziğini Mehter marşı yapmış. Yüreğim ağızımda atıyordu, korkudan. Gözlerimi açtığımda karşı koltukta Mert yastığa sarılmış uyukluyordu.

Alarm, Mert'in telefonundan kurulmuştu.

Ulan Mert.

Yaklaşık bir haftadır, B şubesindeydim ve görmediğim hayvanlıkların hepsini görmüştüm. Sınıf sınıf değil, Darıca hayvanat bahçesi (Buradan Geometri hocama saygılar xhsjsjddjxjx)

Tavanda yürüyen mi, hocanın sandalyesinin üzerine yapıştırıcı süren mi... Aslında iyi oluyor, ders kaynıyordu. Mert'i kaldırmak için yanına yaklaştım, iki kere suratına geçirdim uyanmadı ( Bu olay benimde başıma geldi,  bak sinirlendim yine, kuzenimde bana vurmuştu. Pezo Yusuf xkxksjsjs)

Kalkmadı ve Bende bardağa su doldurdum ve ona doğru yaklaştım.

Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?

Tescillenmiş İbneydi kendisi.

Neyse nerde kalmıştık?

He. İntikam bebeğim İntikam

Bardağı kaldırdım ve suratına doğru döktüm suyu. Mehter marşıyla uyandım oğlum, sesi halâ kulaklarımda çınlıyor, ve kalbim hâlâ atıyor.

Öyle hızlı kalktı ki. Hemen İbne sırıtışımı yüzüme yerleştirdim. Nefes nefese soluklanıyordu, karşısında beni gördüğünde, Seri bir şekilde ayağı kalktı. İbne sırıtışım yerini korku dolu bakışlara ve korkudan hafif aralanmış dudaklara bıraktı. Beni omzuna atınca ayaklarımı sallıyarak ona direnmeye çalıştım. Çünkü ne yapacağını az çok kestirebiliyordum.

"Mert, Abi hayır ya"

"Ya Mert vallahi bir daha yapmıyacağım"

"Ali, Cenk, Serhat Yardım edin laaağğğn!"

"Mert seni O kabloyla boğarım salak!"

Aklıma şey geldi 'Ola Hani kablo" diye bağıran Dayı ne alaka bende bilmiyorum. Sonuçta biz kaçak elektrik kullanmıyoruz. Evet beynim yine kısa devre yaptı.

"Öykü, bir söz vardı; İntikam soğuk yenen bir yemektir diye, onu bilir misin Güzel kardeşim?"

Der demez buz gibi su üzerime doğru taaruza geçti.

"Ebeni. Aliiiiğğ. Gurtar beni.  Ya mal çek şunu ya dondooğğğmm"

"Bu kadar yeter, sonra hasta olacaksın." Dedi ve toz pembe bornozumu çıkartıp, beni ona sardı. balansı bozulmuş, araba gibi titriyordum.

"G-g-ge-e-rizealı-ı-ı"

"Biri Google translate getirebilir mi?"

Kapı aniden açılınca üzerinde bir şey olmayan Serhat ile karşılaştım.

Mert kafamı omzuna bastırdı.

"Bu ne hal mal, üzerine bir şey giy!"

"Gerizekalı n'aptın kıza"

"Lan Tospağa'nın psikolojisini bozacaksın."

"Ay mahrem yerlerimi gördüler."

Diye koşarak çıktı. Tabi bu arada ben gülüyordum. Elleriyle beni kuruladı. Her ne kadar bana kızgın olsa da yine de beni düşünüyordu, yufka yürekli Mert'im benim.

BU KIZ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin