Kitap

20 3 0
                                    

Multimedya: Dolunay'ın dinlediği şarkı.
Ormanı gezip kamp yaptığımız yere tekrar dönünce bugün eve döneceğimiz aklıma geldi. Hazırlanıp arabaya bindiğimizde ben yine kulaklığımı çıkartıp Gökhan Türkmen'in 'sen İstanbul'sun' adlı şarkısını dinlemeye başladım. Bu şarkı garip bir şekilde çok hoşuma gidiyordu. Ama gerçekten çok güzel bir şarkıydı. Neyse.
***********************************
Uyandığımda yatağımdaydım. Saate baktığımda akşam olduğunu gördüm. Ne kadar uyumuşum böyle ya. Ama ben uykuyu sevmiyorum o beni çok seviyor o yüzden çok uyuyorum yani. Aşağı indiğimde annem ile Defne'yi televizyon izlerken gördüm.
"Bensiz yemek mi yediniz aşk olsun ya. Ben sizi beklerdim ama. Ben ne yemek yiyecek şimdi. Of ben kendime pizza söylüyorum." Annem ile Defne bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakmaya başladılar. Sonra annem
"Kızım sakin ol. Motorun soğusun. Mutfakta pizza var. Allah Allah ya" dediğinde biraz fazla konuştuğumun farkına vardım.
"Tamam ben gidip yemek yiyeyim o Zaman. "Dedim.
Mutfağa geldiğimde açılmamış bir pizza kutusu beni karşıladı. Hemen bir bardağa kola koyup pizza ile aşk yaşamaya başladım. Yemek yemeği bitirdiğimde hemen toplayıp odama çıktım. Yatağıma uzanıp telefonumla uğraşmaya başladım. 10 dakika sonra Melis görüntülü aramaya başladı. Şimdi siz  Melis kim diyeceksiniz  . Okulda 4 kişilik bir grubumuz var. Melis, Su,Damla ve ben. Yaz tatillerinde hepimiz farklı yerlere dağılıyoruz ama iletişimimiz kopmasın diye telefonumuzdan görüntülü konuşuyoruz. Melis'in aramasını cevaplandırdım.
"Kanka ya Bodrum nasıl? Yakışıklı çocuklar varmı? "
"Melis sakin ol kanka bende iyiyim saol. Bodrum iyi her zamanki gibi.  Yan komşularımız acayip yakışıklılar 3 kişiler. "
"Dolunay çok şanslısın kanka ya. "
"Kanka ailenden izin alabilirsen gelsene."
"Tamam kanka diğerlerine de söyleyelim onlar da ailelerine sorsunlar öyle bizde Bodrum'a 1 aylığına geliriz."
"Tamam kanka sen diğerlerine de haber ver. İzin verirlerse gruba yazarsın."
"Tamam kanka by by." Konuşmamız bittiğinde ne zamandır kitap okumadığım aklıma geldi. Acaba Defne ile kitap almaya mı gitsek şimdi? Gidelim ya okuycak kitabım kalmadı (yazarınız kitap okumayı çok seviyor sjsj). Bu fikir mantıklı gelince hemen aşağı indim.
"Defne kitap almaya gidelim mi? Benim okuycak kitabım kalmadı hem seninde kalmamış dimi güzel kardeşim dimi. Hem gelirken dondurma falan da alırız anne izin veriyon dimi ya lütfen izin ver." Diyip şirin olduğunu düşündüğüm bakışlarımla anneme bakmaya başladım.
"Bu saate tek başınıza dışarı çıkmayın Rüzgar'lara da haber verin onlar da gelsinler tek başınıza gidemezsiniz. "
Hızlıca odama çıkıp üzerimi değiştirmeye başladım bir yandan da Rüzgar'a mesaj atıyorum.
Whatsapp konuşma başlangıcı
Yağuşuklu komşu çocuğu:
Dolunay:Rüzgar Mert'lere de söylesene dışarı çıkalım kitap falan almam lazım.
Rüzgar: Tamam ben bi soriyim.
Dolunay: Acele et
Rüzgar:Burağın işi varmış o gelemiyo ama Mert ile ben geliyoruz. 10 dakika ya aşağıda olun.
Dolunay:Tamam
Whatsapp konuşma sonu
Hemen dolabımdan giyeceğim kıyafetleri çıkardım.

Hava hafif estiği için yanıma hırka da aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hava hafif estiği için yanıma hırka da aldım. Makyaj olarak ta mavi gözlerimi ortaya çıkaracak şekilde eyliner ve rimel sürdüm. Dudaklarıma da parlatıcı sürdüğümde hazırdım. Telefonumu ve bir miktar parayı yanıma alıp aşağı indim. Aynı şekilde Defne'de aşağıda oturmuş telefonu ile uğraşıyordu.
Kapının önüne çıktığımızda Rüzgarların daha çıkmamış olduklarını gördük. Hemen onların kapısının önüne gidip kapıyı çaldım. Kapıyı Rüzgar açtı üzerinde günlük kıyafetleri vardı.
"Hadi hazırsanız gidelim." Dedim
"Mert öküzü hazırlanamadı ki daha ."
"Tamam o zaman o Mert'i bekleyelim." O sırada Mert koşarak merdivenlerden iniyordu.
"Geldim, geld-" konuşmasını bölen şey merdivenlerde ayağının takılıp yere kapaklanmasıydı. Mert'in yere düşmesi ile hepimiz anırarak gülmeye başladık.
"Gülmeyin öyle anıran eşşekler gibi." Bu dediği ile hepimiz daha fazla gülmeye başladık.
"Neyse hadi Mert günlük sakarlık kotasını da doldurduğuna göre gidebiliriz. " dediğimde hepsinden onaylayan mırıltılar çıkardı.
Eveeett! Sevgili okurkuşlarım  bir bölümün daha sonuna geldik. Bu bölümün biraz geç attım ama diğer bölümleri daha hızlı atmaya çalışacağım. Bu arada bugün yaz tatiline girdik. Teşekkür veya taktir alanları tebrik ediyorum. Belge alamayanlarda üzülmesinler seneye daha iyi olucaklarına inanıyorum. Neyse daha fazla uzatmayayım. Herkese iyi tatillerrr!!
Yorum ve votelerinizi bekliyorum.

İzmir'im Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin