Alarmın sesi beni rüyadan gerçekliğe çektiğinde şaşkınlıkla yatakta doğruldum.Rüyaları ilk görmeye başladığımda hemen hemen her gün görüyordum.Ama zaman geçtikçe iki rüya arasındaki zamansal mesafe açılmış ve son zamanlarda neredeyse birkaç haftaya çıkmıştı. Ancak tabi ki bu dünkü olanlardan sonra çok da şaşırtıcı değildi.Uyumadan önce bile onu ve yeşil saçlarını düşünüyordum.Rüyama tekrar gelmesi normaldi.
Sabah kahvemi yudumlarken Nari'yi aradım.Sahte ve abartılı bir bıkkınlıkla cevap verdi."Minik farem bugünlerdeki Nari aşkını neye borçluyuz." Utangaç bir gülüşle cevap verdim."Özür dilerim.Çekilir dert değilim değil mi ?" "Evet gerçekten değilsin.Ama desenlerini senin çizdiğin kahve bardaklarım hoşuma gidiyor ve dün yanlışlıkla bir tanesini kırdım.O yüzden katlanmaya devam edecek gibiyim." Nari böyleydi işte.Onunla tanışan herkes ilk anda psikolog olduğuna şaşırırdı.Bu kafamızda kalıplar yaratmaktan fazlasıyla hoşlanmamızla ilgiliydi sanırım.Her konuda kategorilendirmeler yapmak ve karşılaştığımız herkesi ve her olguyu bu kategorilerden birine yerleştirmek belirsizlikleri sevmeyen kolaycı zihnimiz için vazgeçilmez bir nimetti.Bu meslekler için de böyleydi.Bu bana her zaman komik gelmiştir. Bir insan politikacıysa her zaman somurtkan,komedyense her zaman eğlenceli,öğretmense her zaman nazik ve sevgi dolu olmasını bekliyorduk.Psikolog dendiğinde de aklımızda parmak uçlarını birbirine değdirmiş karşısındakini ciddi bir ifadeyle dinleyen birini canlandırıyorduk.Ve neşeli,alaycı ve hareketli oluşuyla Nari bu tiplemeden fazlasıyla uzaktı. Oysa onu yakından tanıdığınızda karşısındaki insanı analiz etmekte ve duygu durumunu yönlendirmekte ne kadar başarılı olduğunu görüp tam bir psikolog olduğunu anlayabilirdiniz.
"Eğer istersen bir tane de yemek takımı boyayabilirim." neşeyle güldüğünde ben de sırıttım." Rüşvet severim ve meslek etiği,ahlaki sınırlamalar gibi şeyler bana göre değil Jungkook.En kısa zamanda takımı seçip sana kargolarım.Bu arada öylesine mi aramıştın ?" nedense biraz utanmıştım. Sanki onu hep bu yüzden arıyormuşum gibi hissetmiştim ve bu hoş bir his değildi.Yine de bana kızmayacağını ya da darılmayacağını biliyordum.
"Aslında yine rüya gördüm." birkaç saniye bekleyip devam etmeyeceğimi anlayınca konuştu." Ve bir şeyler farklıydı." anlamasına şaşırmamıştım."Evet.Fiziksel olarak dün gördüğümün aynısıydı ve yeşil saçlıydı.Bir de açıklığa ulaşmadan daha yolda durdu ve bana bakıp gülümsedi." bu benim için çok şaşırtıcı olsa da Nari pek etkilenmemişti."Dün olanlardan sonra bu pek şaşırtıcı değil."
" Ama Nari daha önce hiç yürürken dönüp bana bakmamıştı.Bunun bir anlam ifade ettiğini düşünmüyor musun ?" Sesimin biraz fazla heyecanlı çıktığının farkındaydım.Arkadaşım şevkatli bir şekilde cevap verdi."Jungkook bunun ne ifade ettiğini en iyi sen bilebilirsin.Bu senin kafanda yarattığın bir senaryo.Rüyandaki hiçbir şey senden bağımsız değişemez.Onun dönüp sana bakmasını sağlayan sensin."
Bazen gerçeklikle rüyalarımın yapaylığını karıştırmamdan korktuğunu biliyordum.Her ne kadar kendime bunun mümkün olmadığını söylesem de bazen küçük bir an için de olsa yol arkadaşım olan o çocuğu bilinçaltımda yarattığımı unuttuğumun ve ona fazlasıyla bağlandığımın farkındaydım.Endişelenmesini istemediğim için sesimi rahat ve kendimden emin çıkarmaya çalıştım."Biliyorum tabiki.Sadece- Ne bileyim güzeldi işte." Birkaç saniyelik sessizlik beni germişti."Jungkook bugün öğle yemeğini birlikte yemek ister misin ?" Ani konu değişimi beni şaşırtsa da hemen kabul ettim.Sonrasında sözleşip telefonu kapattık.
Hızla hazırlanıp işe gittim.Sabah dokuzda dersim vardı.Geç kalmamak için oldukça acele etmem gerekmişti.Ama işe gider gitmez sabahki tüm yorucu düşünceleri kenara bırakmıştım.Bir sanat okulunda resim öğretmeni olarak çalışmanın en iyi yanı çalışırken başka bir şeyleri düşünmeye vaktinin kalmamasıydı sanırım.Bu biraz benim karakterimle de ilgiliydi gerçi.Yaptığım işi ciddiye alıyordum ve bir şeye odaklandığımda kendimi dış dünyaya kapatma gibi değiştirilemez bir huyum vardı.Burası özel bir kurstu ve insanlar tonla para ödüyordu.Daha da önemlisi buraya her yaştan insan çeşitli umut ve hayallerle benden ders almaya geliyordu ve başka şeyler düşünüp onlara vereceklerimi aksatmak kesinlikle uykularımı kaçırırdı.
YOU ARE READING
Wisteria Maiden / YoonKook
FanfictionBelki milyonuncu kez hissedebilmeyi diledim.Sanki dokunuşunu hissetsem bütün düğümler çözülecek,bütün kederler silinecek ve mor salkım ağacı salkım salkım çiçeklerini dökecekti..