İLKÇAĞ MEDENİYETLERİNE
BAKIŞ
Düşünce tarihinde, evreni, evrendeki değişimi, varlıkları, insanı açıklamak için birçok çaba vardı. Ancak bunların felsefe sayılabilmesi akıl ilkelerine uygunluğuna, geçerli çıkarımlara dayanmasına bağlıydı ki, bu da karşımıza ilk defa Yunan medeniyetinde İlkçağ felsefesi olarak çıkar. İlkçağ felsefesini, incelediği konulara göre genel olarak beş bölümde incelemek mümkündür.
Konusu, varlığın ilk ve ana maddesi (arkhe) olan "Doğa felsefesi"
Konusu, bilgi, erdem ve mutluluk olan sofistlerin "İnsan felsefesi"
Konusu, var olan her şeyi idealarla açıklayan Platon'un "İdeal felsefe"si
Konusu, felsefenin metodikleştirilmesi yani mantık olan Aristoteles'in "Sistematik felsefe"si
Konusu, mutluluk olan ve ahlak üzerinde yoğunlaşan Hellenistik dönemin "Roma felsefesi"
Belirtilen konularda açıklamalarda bulunan filozoflar, başka alanlarda da düşünce üretmişlerdir. Ancak belirleyici konular bunlardır.
1. Doğa Felsefesi
Doğa filozofları "arkhe" sorunu üzerinde yoğunlaşmışlar, dış dünyadaki varlıkların kendisinden türediği ilk madde olan arkhenin ne olduğunu akla dayalı sorgulamışlardır. Arkhe olarak, kendi kendisini harekete geçirecek ilk maddeyi aramışlardır.
MÖ. 600' ler de Thales'le başlayan doğa felsefesi yaklaşık iki yüzyıl süren bir dönemi kapsar. Doğa felsefesinde amaç, varlığın ana ilkesini bularak, her türlü varolanı bu ilke ile açıklamaktı. Felsefeyi bir doğa açıklaması olarak gören bu yaklaşıma göre, varlığın ana maddesi felsefi düşünüşle belirlenebilir; doğa, evren ve insan bu ana ilkeyle açıklanabilir.
Thales
Yaşadığı (Milet) ve gezdiği (özellikle Mısır) yerlerde suyun hayat verdiğini görmüş ve varlığın özünün (arkhe) "su" olduğunu ileri sürmüştür. Thales'i bu yargıya götüren gözlemdir. Ona göre tüm şeylerin besini nemdir ve ısı, nemle yaratılıp nemle diri tutulur. Böylece su, her şeyin tek ilkesi olur.
Anaximandros
Thales gibi arkhe sorunu ile ilgilenmiş ve evrenin özünün, ilk ana maddesinin ne olduğunu sorgulamıştır. Sonsuz çeşitlilikteki varlığın ancak yine sonsuz bir maddeden oluşabileceğini savunarak buna "Apeiron" adını vermiştir. Her şeyin kendisinden çıktığı temel madde, hiçbir zaman soyut bir şey olarak düşünülmemelidir. Onun tek özelliği vardır; "sonsuz ve sınırsız olması".
Anaximenes
Canlı olan her şeyin nefes aldığını, canlılığını yitiren şeylerinse bu nefeslerini ve sıcaklıklarını kaybettiklerini gözleyerek, varlığın özünün bu sıcak nefes olduğunu savunmuştur; buna "hava" (psüke) adını vermiştir. Anaximenes "Bir hava (soluk) olan ruhumuz bizi nasıl ayakta tutuyorsa, bunun gibi bütün evreni de soluk ve hava sarıp tutar" demektedir.
Herakleitos
Herakleitos'a göre evrenin ana maddesi "ateş"tir. Ateş bütün var olanların ilk ve gerçek temelidir. Bütün karşıtların birliğidir. İçinde bütün karşıtların eridiği birliktir.
Herakleitos'da evren devamlı akan bir süreçtir, başı sonu olmayan bir değişmedir; hiç durmayan bu değişme içinde değişmeden kalan hiçbir şey yoktur. Her şey akar. Bu sürekli oluş içinde kalıcı bir şey olduğunu sanırsak bu bir yanılmadır, bir aldanmadır. Kalıcı şeyler varmış sanısına kapılmamız, değişmenin kuralsız değil de belli bir düzene, ölçü ve yasaya göre olması yüzündendir. Herakleitos'a göre evrende egemen olan yasadır, düzen ve akıldır. (Logos)