FELSEFEYE GİRİŞ
İnsanların çeşitli hobileri vardır. Kimi sanatla, kimi sporla ilgilenir, kimileri de okumaktan hoşlanırlar. Hobi olarak arabalarla veya değerli taşlarla ilgilenen kimse, başkalarının da bunlarla aynı derecede ilgilenmesini bekleyemez.
Peki tüm insanları ilgilendirmesi gereken, kim olursa ve nerede yaşıyor olursa olsun bütün insanları ilgilendiren şeyler var mıdır? Bu soruya verilebilecek cevap "evet" tir. Tüm insanları ilgilendiren ve tüm insanların sormaları gereken bazı sorular vardır.
Hayatta en önemli şey nedir? diye sorulsa açlığın sınırında olan bir kişi "yiyecek" der. Sıcaktan bunalan bir kişi "serinlik" der. Kendisini yalnız hisseden birisi, "başka insanlarla beraber olmak" der.
Acaba tüm bu ihtiyaçlar karşılansa, yine de tüm insanları ilgilendiren ve ihtiyaç duydukları başka şeyler var mıdır? Evet, her şeyin ötesinde, insanların ihtiyaç duyduğu başka bir şey vardır: "İnsanlar, kim olduklarını ve neden yaşadıklarını bilmek" isterler.Dünyanın ve yaşamın nasıl meydana geldiği sorusu, geçen yıl hangi takımın şampiyon olduğu sorusundan daha önemli ve büyük bir sorudur.
Felsefeyle tanışmanın yolu bazı sorular sormaktan geçer: Dünya nasıl yaratıldı, olan bitenin arkasında bir güç ve anlam var mı, ölümden sonra bir hayat var mı? vb.
Bu türden sorular çağlar boyunca insanları meşgul etmiştir. Yeryüzünde, insanın ne olduğunu ve dünyanın nasıl oluştuğunu sorgulamamış hiçbir uygarlık yoktur. Günümüzde de insanlar bu türden sorulara kendi cevaplarını vermek zorundadırlar. Tanrının varolup olmadığını veya öldükten sonra hayat olup olmadığını bir ansiklopediye bakıp öğrenemeyiz. Ansiklopediler bize nasıl yaşamamız gerektiğini de anlatamaz. Öte yandan bu güne kadar yaşamış başkalarının neler düşündüğünü bilmek, kendi dünya görüşümüzü oluşturmamıza yardım edebilir.
Eskiden sorulan soruların bir kısmını bugün bilim yanıtlamıştır. Bir zamanlar Ay'ın arka yüzünün nasıl olduğu insanlar için müthiş bir sırdı. Oysa bugün biz Ay'ın arka yüzünün nasıl olduğunu tam tamına bilebiliyoruz.
Felsefe, insanların hayretinden doğmuştur. İnsanlar, kendi varoluşlarına şaşarlar. Zaten felsefi soruların pek çoğu da böyle ortaya çıkar. Felsefi sorular, herkesi ilgilendirmekle beraber herkes filozof olamaz.
Değişik nedenlerden dolayı insanlar, gündelik hayatın öyle esiri olurlar ki hayatı sorgulamak onlar için çok geride kalır. Filozoflar için dünya, akıl almaz sırlarla dolu gizemli bir yerdir.
Felsefe deyince İ.Ö. 600 yıllarında doğmuş yeni bir düşünce biçimini vurguluyoruz. Felsefe terimini tarihte ilk kez Pythagoras'ın kullandığı ileri sürülür. Felsefe kelimesi Yunanca PHİLOSOPHİA teriminden gelmektedir. "Bilgiyi veya bilgeliği sevmek, araştırmak ve peşinden koşmak" anlamına gelmektedir. Bilginin sevilmesi ve istenmesi olarak felsefeyle uğraşanlara da filozof veya bilge insan denilmektedir. Bilginin ve bilgeliğin ne olduğu, felsefenin nasıl tanımlanacağı konusunda çok değişik görüşler vardır. Bu nedenle felsefenin tek bir tanımını yapmak oldukça zordur.
Felsefe insan düşüncesinin gelişimi sürecinde ortaya çıkmış bir bilgi türüdür. İnsanlar önceleri mitolojik bir yaklaşımla var olanı kavramaya çalışmışlardır. Efsane, söylenti, mit, hikaye, masal vb. gibi anlatılanların doğrultusunda evren açıklanmaktaydı. Buradaki bilgi insana ait değil, mitolojik varlıkların bilgisiydi.
İnsanlar mitoslardan sonra; dinsel açıklamalarla kendilerini ve evreni,dünyayı anlamaya çalışmışlardır. Fakat insanoğlu kne mitsel ne de dinsel öğreti ile yetindi. O, kendi aklı ve düşüncesiyle var olan her şeyi sorgulayarak felsefeyi ortaya çıkardı. Felsefe insan ürünü olan bir bilgidir.