💎
Bavulumu zar zor sürükleyerek bulduğum banka oturdum. Sonunda rahat bir nefes alabilmiştim.
Gözlerimi dinlendirmek istiyordum ama uyuyup kalırım diye korkuyordum.
Bir süre sonra aniden önümde duran BMW ile heyecanlandım. İçinden inen abimi görünce havalara uçmak istemiştim.
"Hiç gelmeyeceksin sanmıştım."
"Gelmeye niyetim yoktu aslında (!)"
Sıkıca sarılıp ayrıldığımızda gülüyordu. Bavulu arabaya koyup tekrar yanıma geldi.
"Nasılsın bakalım?"
"Malum durumlar. Yorgunum diyelim."
Yüzünü buruşturup başıyla arabayı gösterdi.
"Sen ne zaman rahat durdun ki?"
Söylediğine gülerek arabaya bindim. İki yıldan sonra buraya dönmek biraz garipti. Üstelik yarın yeni okuluma-ki aslında eski okulum- başlayacak olmam biraz tedirgin ediyordu.
Araba durduğunda çalan şarkıya odaklanıp yolu unuttuğumu fark ettim. Babamın büyük evini gördüğümde istemsiz de olsa heyecanlanmıştım. Bana odama hiç dokunmadığını söylemişti. Ve ben o odaya girmeye hazır değildim. Bıraktığım gibi olmasını istemiyordum.
İçeri girdiğimizde ufak ailemiz burdaydı. Önce ablamla ve eniştemle sarıldık. Sonra küçük yeğenim Buğlem'i öpüp kokladım. Uyuyordu.
"Hiç gelmeyeceksin sanmıştım tatlım. "
Ablama gülümseyip tekrar sarıldım.
"Evet baldız. Alt tarafı tatile gittin gelmedin geri?"
Eniştemin bazı olaylardan haberi olmadığı için sıradan bir cevap verdim.
"Çok sevdim gavur memleketi, biraz yerleşmiş olduk enişte napalım."
Herkes gülünce söylediğim komik miydi diye düşündüm.
"Ee? Babam yok mu?"
"Telefonla konuşuyordu-"
"Kızım?"
Babamın gelmesiyle ablamın sözü yarıda kalmıştı. Gidip ona sarıldım. Ayrıldığımızda gülüyordu.
"Gelmene çok sevindim."
Gözlerimi devirdim.
"Yapma ama baba. Hep baş belası olduğumu söylerdin."
"Alınma ama biraz baş belası olabilirsin."
Tekrar güldüğümde abim bavulları yukarı çıkarıyordu. Odama girmek için sabırsızlanıyordum. Her şeyi yıkıp yakmak için..
Herkes oturunca sakince yukarı çıktım. Abim bavulları kapının önüne bırakmıştı. Ortalıkta yoktu. Kapının açık olmasını umarak ittirdim.
Tamamen sessiz bir şekilde açıldığında içerden bebeksi bir koku yayılmıştı. Beyaz tüylü halıyı adımlayarak geçtim.
Hatırladığımdan daha geniş görünmüştü gözüme. Duvarlardaki posterler hala yeni gibiydi. Makyaj aynasının önünde Hannah Montana peruğu bile duruyordu. Bunu hangi kafayla aldığımı hatırlamıyorum.
Yatağımın üzerinde Disneyland'da çekildiğim fotoğrafım vardı. O fotoğrafı unutmuştum bile.
Odaya daha geniş bir açıdan bakınca gerçekten değiştiğimi anlayabiliyordum. Sadece iki yılda..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Koleji
Ficção Adolescente"Al." Bu ne hız yiğidim? Kantinde biraz sıra vardı, yolda gelirken sipariş mi verdi acaba? "Kafama atsaydın." Gözlerimi devirip sudan içtim. Sonra hıncımı ondan mı çıkarsam diye düşünmedim değil. Karşımdaki sandalyeye oturdu. "Sen niye karışıyorsun...