[Hatalarım varsa mazur görün*-*.Keyifli okumalar~❤]Jennie
"N-nef-es a-lamı-yorum."
"Ne!Yixing ne oldu?!Neredesin?!" kalbim şuanda tam olarak ağızımda atıyor.Ona bir şey olucak olma düşüncesi içime bir sıkıntı oluşturdu, daha yeni tanıdığım biri için böyle olması normal miydi bilmiyorum ama bunu dert edemeyecek kadar stresliydim.
"Yixing beni duyuyor musun?!"
Hattın diğer ucundan sadece bir kaç kesik nefes sesi duyuyordum ve Yixing bana cevap veremiyordu.Gerginliğim gittikçe daha fazla artıyordu.
"Yixing ne olur cevap ver!Yanında biri var mı?!"
Bir süre daha Yixing'den cevap gelmesede sonrasında kahkahasını duydum.
"Çok komikt-"
Cümlesini bitirmesine izin vermeden telefonu kapattım.Bu işin şakası mı olur?!Korkudan ölücektim.Kalbim hâlâ son hızla atmaya devam ediyordu.Çok çok fazla sinirliydim fakat tabiki bir şey olmadığına içten içe seviniyordum çünkü eğer olsaydı ne olurdu bilmiyorum vicdan azabından ölürmüydüm yoksa Jongin'in üzerine kalıcak diye kendimi yiyip bitirirmiydim bilmiyorum.
Yixing'den gelen 3. aramayıda reddedip telefonumu uçak moduna aldım.Kendimi yatağa bıraktım.Uzun bir uyku çekmemin vakti gelmişti.
*
Sabah gün ışıklarının gözüme çarpmasıyla falan uyanmadım.Hadi ama kim güneş ışıkları nedeniyle uyanır ki?
Uyanmama sebep olan şeyi,alarmımı, kapatıp ağır hareketler ile yataktan kalktım.Akşam erkenden uyuduğum için Jisoo'yu görememiştim nerede olduğunu sormak için telefonumu aramaya başladım.O sırada yatakta bir çift ayak dikkatimi çekti.Yatağın diğer ucuna ilerlediğimde bacakları yatakta kalıcak şekilde yerde uyuyan bir Jisoo ile karşılaştım.Bu görüntü beni çok şaşırtmasada her zamanda olduğu gibi kahkahamı tutamadım.Görüp görebileceğim en garip uyayan insan kesinlikle Jisoo idi.Uyurken bana sarılmamışsa sabah nerede uyanabileceğini kendi bile tahmin edemezdi.Bizim evde kalmadığı bir zaman sabah uyanıp onun yanına çıkmıştım ve onu mutfak masasının üzerinde uyurken bulmuştum.Nasıl orada uyuduğunu sorduğumda ise "En son yatağımda uyuyordum." Demişti."Jisoo, bebeğim uyan."Ayağını dürtüklerken seslendim.Başta biraz mırın kırın etsede kısa sürede uyanmıştı.
"Hadi hazırlanalım biran önce yoksa geç kalacağız."
Dudakları büzüp kafa salladı.
Lisa
Evden çıkmadan önce son kez çantamı kontrol ediyim derken dün Jongin'in ketirdiği defteri almadığımı fark ettim.Ayakkabılarımı çıkarma zahmetine girmeden yerde sürünerek odama ilerledim ve kitabı bulup çantama attım.Kitabı görmem ile dünki konuşmamız aklıma geldi ve garip bir şekilde kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.Neden böyle olduğuna dair hiç bir fikrim yok.Aynı şey son zamanlarda sürekli başıma geliyordu ve bu beni korkutuyordu.Kızlarla konuşmak istesemde benimle dalga geçiceklerini bildiğimden sürekli erteliyordum.Ama bunu biriyle paylaşmazsam kendi kendime kafayı yiyebilirdim.
Bana ilk mesaj atan kişi ile bunu konuşmayı aklıma not edip evden dışarı attım kendimi.
Apartmandan çıktıktan sonra kulaklığımı takıp yoluma öyle devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
คмσяє |~εхo-вlαcĸpιɴĸ ғαɴғιc.
Fiksi Penggemar~EXO-BLACKPINK Fanfiction~ "Ona kalbimi açtım, o gitti."-Kim Jisoo "O aptaldan nefret ediyorum!"-Kim Jennie "Kalbimin üzerinde tepiniyorlarmış gibi hissetmem normal mi?"-Lalisa Manoban "Hayatımda duyduğum en benzersiz sese sahip."-Park Chae Young