Jimin gittikten sonra etrafı toplayıp pijamanı giyersin..bir kahve yaparsın kendine... gelip oturma odasında büyük pencerenin önündeki tekli koltuğa yan oturursun.. camdan dışarı bakarken jimin'in neden apar topar gittiğini düşünürsün..
- Belkide jimin'in
gerçekten işi vardı.ama öyle olsaydı önceden söylerdi değil mi?..yoksa farketmeden onu kıracak bişey mi söyledin..yoo hayır...O zaman neden öyle apar topar gitti ki..derken kulağına fısıldadığı an gelir aklına...
"SU GİBİSİN..."
Sesli düşünmeye başlarsın..
- acaba beni seviyor olabilir mi?...ama bu kadar zamandır buluşup görüşüyoruz...O manada hiç yakınlık göstermedi ki...kafayı yiyeceğim yaa....
bu düşüncelerle koltukta uyuyakalırsın...
Sabaha doğru kapının sesine uyanırsın...saate bakarsın..saat daha 5 sularıdır...merakla kapıyı açtığında gelenin jimin olduğunu görürsün...ayakta duramayacak sarhoştur...
-girebilirmiyim?..
- tabi..Tabi ki..
içeri geçerken jimin hafif sendeler ve koluna girerek ona destek olursun...jimin sana bakar..- şimdi neden geldi diyeceksin ama bunu şimdi söylemezsem bir daha cesaret edemeyebilirim...
- jimin?..
Jimin parmağını merve'nin dudaklarına dokundurur..
-Şşşşhhh...y/n beni dinle lütfen.. ben konuşacağım... y/n.. ben seni ilk gördüğüm andan beri aşığım...kafeye girdiğinde yanaklarındaki pembelik.. saçların..kıyafetin..aklımdan çıkmıyor...telefonumu bana uzatırken ki mahcubiyetin beni benden almıştı...aylardır seni düşünmediğim yanındayken bile özlemediğim bir anım bile yok...güzel gözlerine esir düştüm y/n.. seni çok seviyorum. Bu güne kadar hep beni reddetmenden korktuğum için birşey diyemedim sana...akşam da onun için gittim yanından..beni gerçekten çok heyecanlandırıyorsun..ayrıca nefesimi kesiyorsun...sana aşığım.. çok aşığım... der ve bunları söylerken yanaklarından yaşlar süzülür...
Gözyaşlarına dayanamayıp jimin'in boynuna sarılırsın..- ben de seni seviyorum jimin.. dersin..
Jimin'in yüzünü okşayarak göz yaşlarını silerken senin de gözlerinden yaşlar süzülüyordur...
jimin sana sımsıkı sarılır..fısıldayarak konuşur..- beni bırakma sakın tamam mı?...
- tamam bırakmam ama hadi uyuyalım artık.çok yorgun görünüyorsun..sabah olmak üzere zaten..bu gece burada kal..
Kalkıp jimin'e kanepede yatak hazırlarsın..jimin hem sarhoşluk hem de yaşadığı duygu yoğunluğunun verdiği yorgunlukla uzandığı gibi uykuya dalar....jimin uyuduktan sonra uzun uzun onu seyredersin... saçlarını okşarken
- jimin...neden şimdiye kadar söylemedin..şurada türkiyeye dönmeme ne kaldı ki.... diye düşünürsün....Öte yandan sang yo'ya bu güzel haberi vermek için yarını iple çekiyorsundur.....
sang yo jimin'le sevgili olduğunu duyunca mutluluktan çığlık atar
- y/n adına çok sevindim...umarım hep mutlu olursunuz..- evet ama diğer yandan beni düşündüren şey türkiye'ye dönmeme sadece bir kaç ay kaldı..sonrasında ne olacak...
- sen şimdi onu düşünme bugünü yaşamaya bak..
- haklısın...
O sırads shi chan yine gölge gibi senin peşindedir demin konuştuklarınızı duymuştur ve jimin'le sevgili olduğunuzu öğrenince öfkeyle yumruklarını sıkar...akşama kadar göz ucuyla seni gözetler..akşam olunca jimin seni işten almaya gelir..arabadan çıkarken shi chan'ın sert adımlarla kendisine yaklaştığını görür..
- hey park jiminnnn!!! Y/n'nin peşini bırak tamammı...o benim!!!"- Ben aranızda birşey yok diye biliyorum!!!ayrıca y/n'nin peşini bırakması gereken biri varsa o da sensin..der ve shi chan'ı iteleyip yanından ayrılır..
shi chan iyice nefretle bilenmiştir..jimin'in ardından bakarken
- bunu yanına bırakmayacağım jimin-ssi diye düşünür....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REAL LOVE by Thedarkside84
FanfictionHangimiz aşık olduğumuzda gerçek aşkı bulduğumuzdan emin olabiliriz ki...Biz mi aşkımızı seçeriz...yoksa aşk mı bizi seçer...