Hayat nasıl bir şeydir anlayamazsınız. Bir yandan hayatınızın bir değeri kalmadığını düşünürken aynı anda hayatınızın anlamını kazanabilirsiniz. İşte ben de şu anda bunu yaşıyordum. Hayata dair bütün umutlarım yeniden yeşerdi onu görünce. İlk görüşte aşka inanmazdım ben ama insanlar hayatta zaten inanmadığı, beklemediği, katlanamayacağı şeylerden sınav olur. Sanırım benim kurtuluş hikayemi o yazacak. Beni kurtaran mutlu eden kişi o olacak. Bunu hissediyorum çünkü.
Şu anda yanımda oturuyordu ikimiz de denizi izliyorduk. Saatin baya geç olduğunun farkındaydım ama onu tanımak onunla konuşmak istiyordum.
"Neden?"dedi durgun bir şekilde.
Ona anlatmak istiyordum, içimden bir ses 'Anlat kurtul daha fazla içinde tutma!' diyordu. Onu dinledim ve anlatmaya başladım her şeyi anlatacağım.
"2 yıl önceydi daha 15 yaşındaydım. Kardeşim Oğuz ile birlikte denize girmiştik o da çok küçüktü daha. Biz eğlenirken nasıl olduğunu anlamadan kıyıdan uzaklaşmıştık. Yanımızda iri yarı bir adam belirmişti ve Oğuz da dınlenmek amacıyla bir adamın omzundan tutmuştu. Korkmuştum çünkü o adam kardeşim yanımdayken ellerini bacağıma ve daha yukarı doğru sürmeye başlamıştı. Sesimi çıkartamıyordum çıkartamazdım çünkü kardeşime bir şey yapabilirdi. Buna asla dayanamazdım. Sessiz kaldım.
O günün ardından günler geçmişti. Yaşadıklarım bana fazla geliyordu. Uyuyamıyordum, uyuyunca da kâbuslarla uyanıyorudum. Dayanacak gücüm kalmamıştı yaşamak istemiyordum."gözümden yaşlar damlıyordu yanımdaki adam hiç konuşmadan bana döndü ve gözyaşlarımı sildi; elini omzuma atıp beni kendine yasladı onun bana verdiği sıcaklıkla anlatmaya devam ettim."Bir gün evde kimse kalmamıştı uzun süredir düşündüğüm şeyi yapmaya karar verdim. İntihar etmeye çalıştım. Evdeki bütün ilaçları içtim ve uyudum. Uyandığım zaman beni kurtardıklarını anladım. Abimin kurtardığı belliydi zaten beni ondan başka pek düşünen de olmazdı. O anda abime bile nefret doldum. Benim ne yaşadığımı bilmeden bencillik etmiş ve beni kurtarmıştı. Kendime o gün hakim olamayıp etrafıma kötü sözler savurmuştum. Hastanede birkaç gün kalacaktım. Genellikle abim yanımda kalırdı ve birkaç arkadaş. Hiç unutmam bir gün yanımda kimse yoktu ve benim tuvaletim gelmişti. Abim şehir dışındaydı arkadaşlarımı ise rahatsız etmek istemiyordum. Annemi aradım. Tabi sözde anneydi fakat yanlız olduğumu bildiği halde hiç yanıma gelmiyordu. Açmadı telefonu. Hemşireye sesendim gelmedi. Kendi işimi kendim halledecektim artık. Kalktım gözümün önü biraz karardı. Yatağa tutundum ve geçmesini bekledim. Geçince serumumu aldım ve tuvalete ilerledim. Birden başım döndü ve tuvalette yere kapaklandım. Ne kadar iğrenç bir şey dimi. Ayaklarım tutmuyordu. Kalkamadım orada öylece kaldım bağırdım kimse gelmedi. Biliyordum zaten bu hayatta kimsenin birinci sırasında yer almayacaksın. Yalnızdım ben bu benim kaderimde vardı. Hastaneden taburcu oldum ve okullar başladı okulun ilk günü psikoloğa gidecektim. Okul dönüşü eve giderken beni taciz eden adam bu sefer de beni kaçırdı eğer onu şikayet edersem ve gidecegim doktora piskopat numarası yapmazsam aileme zarar vereceğini ve an yakın iki arkadaşımı da öldüreceğini söyledi. O gün gideceğim doktor randevusunun olduğu yere benden önce gidip böcek yerleştirmiş. Nasıl yaptığını hâlâ anlamıyorum. Dediklerini yaptım ve yaklaşık 2 yıldır ilaç kullanıyorum. İtiraz etsem de zorla içirdi annem. Eğer içmezsem hastaneye yatıracağını söyledi. Yine zorunda kaldım ve ilaçlarıma devam ettim. Tabi bu 2 yıl içerisinde o adam hâlâ beni rahatsız etmeye devam etti. Ben de dayanamadığım için kimsenin beni kurtaramayacağı bir şekilde intihar etmeye karar verdim. Bu sefer de sen kurtardın."dedim.
Beni kollarının arasına iyice sokup saçlarımdan öptü ve "Artık yanında ben varım."dedi.
Bunu hiç beklemiyordum ve "Neden?"dedim.
Derin bir nefes bıraktı ve anlatmaya başladı "Seni gördüğümde intihar etmek istediğini anladım çünkü gözlerinde, etrafa bakışlarında veda vardı. Buradaki maviliğe veda ediyordun. Son anda atlarken gökyüzüne baktın ve yüzünde hafif bir gülümseme belirmişti. Ben hayatımda ilk kez korkmuştum. O gülümsemeyi bir daha göremeyeceğim korkusu. Seni kaybetmek istemedim."
İçimde bir umut belirmişti... Mutlu olma umudu.
"Adın ne? "Diye sordu.
"Elif senin?"Diye sordum.
"Oğuz."Dedi.
"Bir daha daha görüşebiliriz miyiz?"diye sordum.
"Biz ayrılmayacağız ki ben seni daha yeni buldum bırakmaya hiç niyetim yok."dedi.
İşte şimdi mutlu olmuştum uzun zamandır hasret olduğum mutluluğa kavuşmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİLĞE VEDA #K.A.R
Teen FictionBenim umutlarım vardı... Masmaviydi. Bir adam geldi, maviliğimin üstüne kara bulutlar getirdi. Ben maviliğimi tamamen kaybettiğimi sandım. Hayatın artık benim için bir anlamı kalmadığını düşündüm. İşte bu sırada... Bir adam daha geldi... Gözlerinin...