o n

1.8K 183 61
                                    

"Nasıl? Beğendin mi?" dedikten sonra gururla Chanyeol'e baktım.

Manzaraya bakarken etkilenmiş görünüyordu.

"Nore burası çok güzel."

"Mahallenin bu tarafına kimse pek uğramaz. Ben de bir akşam evde sıkılınca dışarı çıktım, öylesine dolaşırken buldum bu manzarayı. Bence de çok güzel."

"Oturalım mı?"

"Oturalım."

Chanyeol gitarını ve defterini kutusundan çıkarıp serdiğim örtünün üstüne otururken ben de kalp atışlarımın duyulmaması için öksürerek yerleşmeye çalıştım. 

Chanyeol: "Bunları getirmene gerek yoktu, yemek yemek için gelmedik sonuçta."

"Olsun, ne kadar oturacağımız belli değil, acıkırız diye hazırladım birkaç şey."

Chanyeol: "Hazırladım derken? Sen mi yaptın?"

"E-evet."

"Nasıl yani tüm bunları sen ellerinle mi yaptın?"

"E-evet de tüm bunlar dediğin ne ki? Börek ve kurabiye sadece. Onlar artık uzmanlık alanım. Meyveler marketten, yaptığım tek şey yıkamaktı. Üzüm suyunu haşlayıp soğutmak bir saatimi bile almadı."

Şaşkınlık ve mutluluk dolu gözleriyle bana baktıktan sonra gülümsedi.

"Tadına bakabilir miyim?"

"Tabii ki, başla lütfen."

Peynirli börekten bir ısırık aldıktan sonra kalanını tek lokmada ağzına attı. İştahı cidden yerinde. İki böreği daha hızlıca yerken beğendiğine dair sesler çıkarıyordu. Gülümsedim, beğenmesi beni mutlu etmişti.

"Kuru kuru yeme, şundan iç." deyip meyve suyunu bir bardağa doldurup ona uzattığımda gülümseyerek elimden aldı, parmakları hafiften benim parmaklarıma değmiş olabilir. Hayır Nore sakın! Kızarmak yok! Gün ışığında oturuyorsunuz, hemen anlar, rezil olursun!

"Çok lezzetli Nore, kimse bu kadar lezzetli bir şey yapmamıştır, ellerine sağlık."

"Abartma, klasik şeyler işte, herkes yapabilir."

"Daha önce annem dışında kimse bana elleriyle yemek yapmadı."

"Denk gelmemiştir yoksa sana yemek yapmak isteyen çok kişi vardır, eminim."

"Yoo~ kim isteyecek?

"Ne bileyim işte, kız arkadaş-"

"YOK!"

"Efendim?"

"Kız arkadaşım yok, hiç olmadı."

"H-hiç mi?"

"Yani az oldu, çok az."

"Nasıl yani?"

"Bir iki kişiyle beni görüştürdüler ama bir şey hissedemediğim için başlamadan bitti."

"Anladım, neyse yesene."

Her şeyi ışık hızında silip süpürüyordu, ben de keyifle onu izliyordum.

"Afiyet olsun." diyebildim sessizce.

Sen böyle sevdiysen sana daha neler pişiririm diye düşündüm. Herhalde kafayı yedim.

"Nore şu an tam zamanı!"

"Neyin?"

"Bir şarkı yazmanın."

"Ne duruyorsun? Yaz o zaman."

Gitarını kucağına koyup bir şeyler mırıldandı, odaklanmıştı. Dikkatini dağıtmak istemediğim için nefes alırken bile sessiz olmaya çalıştım. Önündeki deftere bir şeyler yazdı, nota gibiydi. Anlamadım. Müzikten pek anlamam zaten. Müziğe dair yapabildiğim en iyi şey dinlemek.

Bunlar Hep Müzik / ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin