o n d o k u z

1.5K 167 145
                                    

"O zaman yarın on ikide parkta-"

Chanyeol: "Vedalaşma hemen seni evine bırakacağım."

"Gerek yok ki, ev şurada." deyip evimin bulunduğu yönü elimle işaret ettim.

"Arada neredeyse üç yüz metre var. Bu saatte tabii ki de seni yalnız yürütmeyeceğim."

"Chanyeol ben çoğu zaman kütüphaneden gece yarısı dönüyorum ve eve tek yürüyorum. Alışkınım yani-"

"Olsun, herkes çoktan içmeye başladı bile, yolda tedirgin yürümeni istemiyorum."

"İçkiden haz etmiyorum evet ama üniversite öğrencisi hepsi, o kadar da sarhoş olmuyorlar."

"Nore sen benim gelmemden rahatsız mı oluyorsun?"

"Hayır hayır! Asla! Ben sadece zahmet olmasın diye-"

"Olmaz. Zahmet olmaz."

Yazlık kıyafetlerimin bulunduğu çantayı elimden alıp yürümeye başladığında ona yetişip gülümseyerek ben de yanında yürüdüm.

"Ben taşırdım." dedim ama sesim çok kısıktı.

"Seninle yürümek güzel." dediğinde nefesim kesilmiş gibi hissettim.

Ellerimi kollarımı ne yapacağımı bilemeyince iki yanımda kendi hallerine bırakıp sallamaya başladım.

"Böyle güzel havalarda akşam yürüyüşleri gerçekten güzel oluyor." dedim.

Chanyeol: "Yani işi genele vurursak evet ama ben özellikle seninle yürümek güzel diyorum."

"Teşekkür ederim."

Ya bu teşekkür edilecek bir şey değil, delirdin mi Nore? Seninle yan yana olmak da güzel desene. Eve az kaldı zaten. Vardı varacaksınız. Havada romantik bir şeyler var, bozma.

Chanyeol: "Sana bir şey soracağım."

Evlenme teklifini yapması için çok erken, çıkma teklifi için de çok ani. Ne sorabilir ki bu atmosferde?

"Sor lütfen."

"Normalde hızlı mı gidersin?"

"Nereye? Eve mi?"

Kendini tutamayıp güldüğünde şaşırdım. Anlamamıştım ki.

Chanyeol: "Konuya yanlış girdim, benim hatam. Yani... gündüz Baekhyun şey dedi ya... hani... hızlı olman konusunda... nasıl desem..."

Cümleler arasında duraklayarak konuştuğunda yemekte olanları düşündüm. Gözümde yeniden canlandı. Baekhyun "Biz o kadar hızlı değiliz, ben sen miyim" demişti. Umarım Chanyeol bundan bahsetmiyordur. Yok ya tam olarak ondan bahsediyor ama anladığımı çaktırmayayım.

"Ne dediğini pek anlayamadım ya, niye durduk ki hadi yürümeye devam edelim."

Yürümeme engel olmak ister gibi önüme geçti.

"Nore, şöyle diyeyim, of nasıl diyeceğim ki! Mesela şu anda böyle güzel bir havada yan yana yürüyoruz ya hani-"

"Evet hava cidden çok güzel. İnsanlar pikniğe-"

"Hayır dur konuyu dağıtma!" derken bile şirin şirin gülüyordu.

"Ne dedim ya?" diyerek gözlerimi kaçırdım.

Chanyeol: "Böyle bir gecede hele de seninle, böyle yan yana yürürken, kendime engel olamadan bir şey istiyorum. Ben, şey, Nore, nasıl desem? Yanlış anlama ya da bunun yanlışı yok, doğru anlamış olacaksın. O zaman anla ama yanlış düşünme."

Bunlar Hep Müzik / ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin