Arkadaşlar merhaba biliyorum bölümler geç geliyor fakat çok fazla okunmuyor ve eğer böyle giderse hikayeyi silebilirim.Ve geç gelmesinden dolayı özür dilerim çünkü bildğiniz gibi okullar başladı ve pek giremiyorum.Şimdiden iyi okumalar :)
Eve geldiğimde annemden bi ton gine azar işittim.Niye eve geç gelmişim bilmem ne.Anneme gerçekleri söyleyemem Sky'dan bahsettim ve onunla gezdiğimi söyledim.Odama çıktım üstümü değiştirmeden kendimi yatağa attım.Ellerimi kafamın arkasında birleştirip tavana bakarak düşünmeye başladım.Gerçekten hastamıydı ? Niall'ın bana yalan söyleyeceğini sanmıyorum.Onu seviyorum.Kalbim ona inanmamı ama aklım onun yalan söylediğini söylüyordu.Kafam karmakarışıktı. Ama galiba kalbimin sesini dinleyeceğim.Aklım çok iyi düşünseydi zaten bilim adamı olurdum -,- Saat gine 4 gibiydi.Dışarısı apaydınlıktı.Güneş yoktu ama aydınlıktı işte.
Neden bilmiyorum ama Niall'a mesaj attım ve dışara çıkmak istediğimi söyledim.Ya uyuyorsa diye düşünürken mesaj geldi ;
"Bende tam sana dışarı çıkalım mı diye yazıyordum.Kalp kalbe karşıymış :P "
"Sen hâlâ o konuda mısın ? " Dedim.
"Dışarda bekliyorum."
Ne çabuk geldi la bu.Pencereden baktığımda kapının önünde telefona bakıyordu.Galiba cevap yazmamı bekliyor.Bizde yazarız o zaman.
"Yukarı bakmayı düşündün mü hiç ? "
Kafasını yukarı kaldırdı ve bana bakıp gülümsedi.Eliyle kolunu ıstırdı ve saat şekli yapıp güya ' geç kalıyorsun ' mesajı veriyor.
Üstümü değiştirmeden yatağa yattığım için şanslıydım üstümü değiştirmeden direk ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.
"Üstünü değiştirmemişsin " Dedi.
"Farkındayım niye söylüyorsun ki " Dedim ve güldüm."Eee nereye gidiyoruz."
"Süpriz takip et."
"Pekii " Diyip iki elimi teslim olmuş gibi kaldırdım.
Uzun bir süre yürüdükden sonra yorulmuştum ve ellerimle dizlerim tutup eğildim biraz soluklandım.Derin nefes alarak geri ayağa kalktım.
"Daha yürüyecekmiyiz yoruldum." Dedim soluğum kesile kesile.
"Az kaldı biraz daha dayan gel gir koluma benden destek alarak yürü." Dedi ve ormanın içinde yürümeye başladık.
"Neden ormandayız ?" Dedim.
"Göreceksin."
Biraz daha ilerlediğimizde küçük ıssız bir kulübe gördüm.Aynı şekilde Niall'da oraya doğru bakıyordu.Sonra bana dönüp gülümsedi.Gülümsemesine karşılık vererek kulübeye doğru yürümeye başladık.Korkmaya başladım sanki bir cadının kulübesi gibisiydi.Titriyordum.Kendimi durdurmaya çalıştım fakat titrememi durduramadım.
"Korkmana gerek yok burası benim yerim dış görünüşü böyle çünkü kimse gelip karıştırsın istemiyorum.Eski bir çöplük diyip geçsinler diye.Yani pek gelen olmaz ama olursa gibisinden neyse anladın sen " Dedi ve güldü.
Bende güldüm ve kırılmış iki basamaklı merdivenden çıktık ve kapıyı açtık.Kapı baya bi gıcırdadıkdan sonra benim ağzım bi karış açık kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me Forever.(Düzenleniyor.)
FanfictionSen Medyum musun ? Neden sırıtıp duruyorsun ? Ben Paranoyaklaştım mı ? Bi-bi-bir dakika senin gözlerin Kı-? Lanet olsun seni unutamıyorum. Seni seviyorum. Seni istiyorum. Stay With Me Forever.