Çiçeği bir kenara koyup düşünmemeye başladım .Ne olabilirdi ki aman gecenin akışına bırak kendini hayal şu çiçeğide yok et hazal görürse ne derim onu da korkutmanın bi manası yok çiçekleri aşağıdaki çop kutusuna attım yukarı çıktım kızlar daha gelmemişti son dokunuşlarımıda yaptıktan sonra kapı çaldı ve evet doğru tahmindi kızlar gelmişti içerigirip sofraya şöyle bir baktılar ve ilk tepkileri şuydu
"Bir restoran şirketine hazırlatmadın dimi çünkü sen böyl şeeyler hazırlayamazdın "
bu kızlar da beni iyice hafife alıyor he :D " yok be ben hazırladım bizde yamuk olmaz gardaşş :SD "
"Tamam sen sakin ol kroya bağlama bizde masaya oturalım artık " deyen mira direk masaya yöneldi tabi diğer kızlarda peşinden yemeklerim gerçektende güzeldi ne zahmetler çektim ben onları yaparken yemekten sonra sofrayı el birliğiyle toplayıp televizyonun karşısına geçtik ve evim sensin vardı onu izlemeye başladık tabi hepimizin elinde bir peçete rulosu filmde bittikten sonra akşam doluluktan yiyemediğimiz dondurmalarımızı yedik ve kızlarla vedalaştık onlarla geçen 2 gün çok güzeldi iyi ki böyle bir şey planlamışız.Gece yastığa kafamı koyduğumda kafamı kurcalayan şey güllerdi kim neden sorularıyla boğuşurken uyuya kalmışım sabah uyandığım da saat 10.30 du ve benim 11.30 da dersim vardı ve ben 1 saatte hazırlanmak zorundaydım ben evet ben hazırlanmak 1 saatte zor ama olsun imkansızı başarıcaz artık :D hemen depar atarak banyoya elimi yüzümü yıkamaya gittim ordan da depar atarak odama ve siyah uzun yırtmaçlı eteğimi üstünede yavruağzı salaş gömleğimi giydim saçlarımı da örüp eyelinerimi sürdükten sonra ışık hızıyla çantamı alıp evden çıktım okula vardığımda saat 11.20 ydi ve ben başarmıştımm direk derse girdim birsürü boş konuşmadan sonra nihayet çıkabilmiştim hazal ben hazalı unuttum sabah evden o uyurken çıktım bi dahada aramadım hemen o içinde bir tek benim bulunamadığım çantamdan telefonu çıkararak hazalı aradım
"Alo hazal nerdesin tatlım sabah ben seni unuttum arayamadım şidide dersten çıktım .."
"Tamam hayal sakin ol biliyodum bugün dersinin olduğunu o yüzden bende aramadım zaten dışardayım bi kaç işim vardı onları halledicem canım evde görüşürüz" deyip kapadı telefonu bende taksimin yolunu tutup her zamanki kafeye gittim bir yeşil çay söyliyip denizin dalgalarına bıraktım kendimi saatin nasıl geçtiğini anlamadım saate baktığımda saat 9 du ne ara olmuştu .Hesabı ödeyip evin yolunu tuttum eve geldiğimde dış kapının açık olduğunu gördüm işte o an neye uğradığımı şaşırdım neler oluyordu içeri girsem mi girmesemmi hırsız mı başka birimi derken kendimi evin antresinde buldum girmişim bile içerden tıkırtılar geliyordu yüzümde arsızca aşalara kayan göz yaşlarımı hissedebiliyorum ama ayaklarımı durduramıyorum yüzüme vuran fener ışığıyla birden rahatladım
"Hazal ! ne yapıyorsun be sen burda ödüm bi taraflarıma karıştı "
"Tamam korkm benim yok bişey eve geldim sigortalar attı aşaya indim ama feneri almamışım aşasınında lambası patlamış feneri allmak için çıktım kapıyıda kapamadım "
"Ay ödüm koptu yeminlen he ben gene hırsız falan sanmıştım sesleri de duyunca "
" ee sen nerdeydin bu saate kadar "
"bizim kafede takıldım biraz zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım kusura bakma haber de veremedim "
"Neyse geç oldu hadi yatalım sabah yine dersler var of off "
nasıl korkmuştum ama eh be mal madem korkuyonda içeri neden giriyon ya hırsız olsaydı karşılaştığın yerde bayılıp kalıcan haberin yok :D neyse iyi geceler :D