T-3

296 16 6
                                    

Göz kapaklarını sinirle tekrardan kapatıp bir müddet bekledikten sonra tekrar açtı genç kadın, nefes alışverişi sinirden dolayı hızlanmışken karşındaki yeşil gözlü adama bakarak "Senlik bir durum yok, burada okuduğunu bile bilmiyordum" dedi.
Adam, kahvenin en güzel tonlarına alaycı bir ifade ile bakarken "Tuttura tuttura benimle aynı üniversiteyi tutturmuş olamazsın değil mi Hadise? Onu da geçtim, tutturduğun yetmezmiş gibi birde benimle aynı okul grubunda bulunman asla numarama ulaşmak istediğini düşündürmüyor" dedi genç adam. Hadise şaşkınlık ile karşısındaki adamı dinlerken "Sen" dedi. "Benim sadece hayallerim için burada olduğumu çok iyi biliyorsun, ve senin gibi beş kuruş etmez bir adamın numarasını almak için okul gruplarında sürünmeyeceğimide çok iyi biliyorsun, egonu tatmin edecek başka bir kız bul" diye ekledi baş parmağını sallayarak. Biliyordu genç adam, bu sarışın kızın kendisi için burada olmadığını, kendisi içinde o grupta olmadığını, azıcık düşününce gerçekten mantıklı geldi genç adama. 2 yıl önce tanışmışlardı, bir yol kenarında hemde yanlışlıkla. Ama o yanlışlık hayatlarına da yanlışlık katmıştı. 1 yıllık ilişkileri oldu, yanlışlıkla olan bir birliktelik, arzuyla yanıp tutuşan küçük bedenlerin yapmaması gereken bir hata olmuştu. Olmuştu işte ama, bu kadar engele rağmen dayanamamıştı küçük bedenleri, daha doğrusu o zamana göre küçük olan bedenleri.
Hadise Murat'ın hayatında tanıdığı en çekici kadın olabilirdi. Çekici olan güzelliği veya fiziği değildi, samimiyeti dürüstlüğüydü. Murat'ta Hadise'nin gözünde tanıdığı en iyi adamdı yarı yolda bırakmazdı kimseyi asla ve bir kere sahiplendimi o kişiyi dünyanın en iyi insanı gibi hissetirirdi. Hiç unutmuyordu Hadise, lisedeydi o zamanlar geçmek için sabahlara kadar çalıştığı sınavı geçemeyince sanki dünyanın tek sorunuymuş gibi kafasına takmıştı. Murat'da onun bu haline çok üzülüp bir gün sabahın köründe her zaman buluştukları parka çağırmıştı Hadise'yi. Murat'ın ilk değildi belki ama Hadise'nin ilk okulu ekişiydi o gün. Önce güzel bir kahvaltı yapmışlardı, sonra tüm gün Murat'ın Hadiseyi mutlu etme çabaları ile geçmişti. Hayatlarında yaşadıkları en güzel günlerden biriydi belki de o gün.

💦

Kafeteryanın yoğun kahve kokusu yüzünü buruşturmaya yetmişti bile genç kadının. Bu kokuya bu ortama şu anlık müsait değildi bünyesi gözleri hemen Esra'yı aradı ama bulamadı. En iyisi mesaj atmaktı diye geçirdi içinden. Dersi henüz bitmemişti ama daha fazla okulda durası kalmamıştı genç kadının. Esra'ya çıkması gerektiğini mesaj olarak atınca eşyalarını toparlayıp hızlıca çıktı fakülteden. Annesi olmadığı için annesinin hesabına yatan para Hadise'ye kalmıştı. Günü gelmişken onu da çekti babası da olmadığı için 1 ayını karşılayacak şeyler almalıydı bu parayla. Aysel teyzeye gidip Yağızı aldı önce sonra da eve geçti. Babası yoktu sanırım gitmişti. Gitmesi iyi olmuştu ama gece sorundu işte. Alışık değildi tek kalmaya genç kız. Evin bir kaç işini bitirdikten sonra kardeşini uyutup salondaki masaya ders kitaplarını koydu, sanırım artık çalışmanın zamanı gelmişti diye düşündü çünkü 2 gün sonra sınav haftası başlıyordu ve birinden bile geçememesi onun için felaket olurdu.

💫
Saat on ikiye yaklaşmışken gözlerini sıkıca açıp kapattı genç kadın. Gözleri uykuya kavuşmak için yanıyordu adeta, her ne kadar daha çok çalışmak istese de uyumalıydı. Eşyalarını toparlayıp yarınki derslerine ait olan notları eşyaları çantasına koydu ve giyecek kıyafetlerini de bir kenara ayırdı. Ardından kardeşinin uyanmamasina özen göstererek küçük bir buse kondurdu yanaklarına. Yatağına yatıp üstünü sıkıca örttü ve kendisini uykuya teslim etti.

Alarmın tok sesi gözlerini açmasına sebep oldu genç kadının, ilk defa daha fazla uyumak istiyordu sadece bir kaç saat daha. Kalkmak zorunda olduğu kanaatine varınca zorda olsa doğruldu yatakta, gece geç yattığı için daha çok uyumak istemesi normaldi, alt tarafı 6 saat uyuyabilmisti. Yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadıktan sonra siyah dar pantolonunu ve beyaz tisrotünü üzerine geçirdi, sarı saçlarını gelişi güzel topladıktan sonra kardeşini hazırlayarak çıktı evden. Aysel teyzelere gelince Yağız'ı ona vererek okula doğru yöneldi. Esra'yı arayıp durdu yol boyunca ama ulaşamadı belki okulda görürüm umudu ile okula vardığında okulda da olmadığını fark etti. Belki de önemli bir işi vardır diyerek geçirdi içinden. O gün tüm derslerde sarhoş gibiydi küçük kadın sürekli uyuklayip durdu. Son teneffüs zili çaldığında sonunda diyerek çıktı herkes sınıftan, hadise hariç tabii.. Başını sıraya koyup uyuklamaya başladı. Tatlı uykusunu omzuna dokunulan elle yarım bırakmak zorunda kaldın genç kız. Başını kaldırıp yeşilin en güzel tonu ile karşılaşınca bir anda afalladı. Yine ne istiyordu neden gelmişti bilmiyordu ama bu yeşil gözler ona sürekli geçmişi hatırlatıyordu.

"Gözlerin şişmiş hasta mısın?" Dedi düşünceli çıkan sesiyle Murat.

"Yok uykum var sadece" diyerek gözlerini kaçırdı Hadise.

Önceden de böyleydi bakamazdı gözlerine, içinde fırtınalar kopardı ona baktıkça, ateş sarardı bedenini.

" Çok yorgun görünüyorsun Hadise neden geldin ki bugün, dinlenseydin"

"Sınavım vardı hemde bir şeyim yok benim sadece gece geç yattım ondan dolayı" dedi genç kadın.

"Pekala"  diyerek ayağa kalktı genç adam "hadi kalk gidiyoruz" dedi ardından.

"Nereye ya" dedi genç kadın.

"Eve bırakıcam seni sınavda olduğuna göre artık uyuyabilirsin"

"Hayır hem uykum falan yok derslere girmem gerek" dedi gözlerini kaçırarak genç kadın.

Genç adam sarışın kızla inatlaşmaması gerektiğini önceden nasıl aklına getirmediğini düşünürken genç kızın kolunu tutup ayağa kaldırdı ve diğer eli ile de çantasını aldı.

"Seninle inatlaşmak istemiyorum en iyisi sende inatlaşma" dedi genç adam sert bir sesle.

Genç kadın göz devirdi her zamanki gibi, onun bu kendini beğenmiş ukala tavırları onu çileden çıkartıyordu çünkü. Sanki her dediği olmak zorundaymış gibi konuşuyordu sürekli genç adam.

💦

Araba mahallenin başına geldiğinde genç kadın "Tamam yeterli daha fazla gelemene gerek yok." dedi

"Olmaz eve kadar bırakmam gerek" diye itiraz etti genç adam.

"Bak burası senin o zengin mahallelerine benzemez neler derler biliyor musun" dedi genç kadın.

Genç adam tabii ki de dinlememiş ve çok bilmiş tavrı ile evin önüne kadar indirmişti arabayı. Evin önüne gelince kısaca bir göz gezdirdi etrafta.  Hâlâ ilk günkü gibi aklında olduğunu hatırladı, her gece genç kızın ışığını kapatmasını beklerken oturduğu kaldırım taşının hâlâ orada olduğunu da gördü genç adam.

"Artık git, teşekkür ederim bıraktığın için" diyor genç kadın arabadan inerken.

Bir an önce gitmesini istiyordu genç kadın çünkü Yağız'ı alması gerekiyordu.
Genç adam nihayet arabayı çalıştırdığında gözden uzaklaşana kadar bekledi genç kadın. Artık görüş alanından çıkınca da Aysel Teyze'ye doğru gitmeye başladı. Yokuş çıkmaktan, nefes nefese kalmışken Aysel teyzenin kapısını çalarak açmasını bekledi genç kız. Kapı çok geçmeden açılınca Aysel Teyze'nin şaşırmış gözleriyle karşılaşan Hadise "dersim erken bitti, bende erken alayım dedim Yağız'ı' dedi.Ayaküstü sohbet ettikten sonra Yağız'ı alıp eve doğru yürümeye başladı. Kapının önüne geldiğinde uzun zamandır boş olan kaldırım taşının üzerinde oturduğunu gördüğünde yutkundu genç kadın.. Az önce gitmemişmiydi bu adam diye geçirdi içinden.

TOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin