oradan uzaklaşırken içimde kötü bir his vardı sanki birazdaha uzaklaşırsam çok kötü şeyler olacak gibi hissediyordum sanki değiştiremeyeceğim şeyler ARENDELL'den gittikçe uzaklaşıyordum en sonunda doğru olanın noalle konuşmak olduğuna karar verdim ve yal koyuldum
kara'nın gözünden
korku heryere yayılacak herkes beni farkedecek herkes beni görecek duyacak artık bir geçitim var elsa'nın odasına girdim ve kendi kendime konuşmaya başladım
kara- evet elsa hazırmısın hahahah bir tutam endişe bir birkaç damla tereddüt ve bir kase korku
elsa birden elinden bir buz frlattı
elsa- BABAA! ANNE!
onun ağlayışları onun bağırışlari sanki bana güç veriyordu hahahhaha senin sayende korku dünyayı saracak elsa
jack'in gözünden
noal- nasıl yani anlamadım onu orada yanlızmı braktın
jack- bak noal baba yapabilecek hiçbirşeyim yoktu belki biraz daha büyüyünce beni fark edebilir
paskalya- bir saniye iyide büyüyünce ya kara onu ele geçirmiş olursa
diş- evet jack tavşan haklı
oflayarak arkamı döndüm ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu sonra uykucuya döndüm bir fikri varmış gobi görünüyordu
jack-herkes buraya baksın uykucunun bir fikri var
hepimiz pür dikkat uykucuyu izliyorduk ilk önce kendisini gösterdi sonra elsayı uyurken gösterdi rüyasında beni görüyordu
noal- tabi ya işte bu rüyasında anlatıcazz
diş- iyide bu rüyayı anlaması için biraz büyümesi gerek
diş haklıydı küçükken bunu anlatamazdık fakat büyüünce olabilirdi belkide
noal- tamam tamam hadi kış kış herkes görevine tam 10 yıl veriyorum 10 yıl sonra burda olacaksınız
ON YIL SONRA ELSA'NIN GÖZÜNDEN
korkuyordum ya biri beni görürse ya biri güçlerimi anlarsa işte taç giyme günü ve ben hâla güçlerimi kontrol edemiyordum korkak adımlarla kapıya doğru ilerledim
elsa- GEÇİT KAPISINI AÇIN!
yavaş yavaş merdivenlerden iniyordum anna ortalıklarda yok doğrusu bunca yıldan sonra onu görmeyi gerçekten istiyorum yani o benim kardeşim ve sekiz yaşımdan beri onu görmüyorum eskiden hergün söylediği şarkılar aklımdan çıkmıyordu
kardan adam yapsak senleee oyunlar oynasaak sankii yokk oldunn gittin uzak ülkelerees eskiden çok yakındık şimdi uzak neden anlasam keşkeeegit burda anna
hoşçakal
o anı hatırlayınca gözlerim doldu keşke hadi oynayalım diyebilseydim ona hadi kardan adam yapalım diye bilseydin
hizmetkâr- efendim ilerlemeliyiz geç kalıcaz
yine yürümeye başladık odaya girdiģimizde herkes oturmuştu salon tıklım tıklımdı sonra yerime geçtim ve müziğin bitmesini bekledim sıra asâ ve kutuyu almaya gelmişti
hizmetkâr- efendim eldivenler
eldivenlerimi çıkardım ve elime aldım yavaş yavaş buz tutmaya başlıyorlardı en sonunda adam sözü bitirir bitirmez hemen yerlerine koydum ve eldivenleri giydim sonra herkes bahçeye kutlamaya indi işte anna bana doğru yaklaşı yordu
elsa- merhaba
anna- ne..ah şey...banamı..hıhıhı merhaba
elsa- çok hoş olmuşsun
anna- sende çok boşsun hah şey..hoşsun yani ahh sende çok hoşsun
bunun üzerins ikimizde kıkırdadık
elsa-hmmm demek parti böyke birşeymiş
anna-evet
elsa- peki bu hoş kokuda nedir
ikimizde koklamaya başladık
AYNANDA-çikolataaaaa...
yine kıkırdadık
anna- keşke hep böyle olbilseydik
elsa- evet...ama olamayız
anna-peki neden
elsa-olamayız işte anna dokunma bana
anna-neden elsa ben sana ne yaptımki
uzaklaşırken birden eldivenimi tuttu ve çekti
elsa-anna geri ver onu!
anna-hayır elsa neden
elsa-YETERR!
birden elimle buzdan bir duvar ördüm aman tanrım be yaptım ben koşarak uzaklaşmaya başladım
arkadaşlar nasıl beğendinizmi bu bölüm baya uzun oldu sizi seviyorummmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let it go
Fanfictiongelebildiğim en hızlı şekilde noal in atölyesine ilerledim ve camdan içeri fırladım jack-evet noal sorun nedir noal-sorunmu bu sorundan çok bir felaket diş-si...siyah! jack-biraz hızlı olurmusunuz noal-o yaşı yor ve kendine vir kurban bulmuş bile...