Diğer bölümden küçük bir alıntı...
Yola çıktığımızda ilk birkaç saat uymuştum.Şimdide yapacak bir şeyler bulamadım.
Aklıma gelen şeyle genişçe sırıttım.Arkamda oturan Berna hocaya doğru dönüp"hocam İpeğ'e bir şey diyip gelebilir miyim?"
"Tabi gidebilirsin Ezel"diyince ayağı kalkıp İpeğin oturduğu koltuğa doğru ilerleyeceğim sırada otobüs fren yapınca kafamı kapının demirine sertçe vurdum.Acıyla inleyip vurduğum yere elimi götürdüğümde eline gelen sıvıyla derin bir nefes aldım.
Koltuğuma geçip çantamdan peçete çıkartıp kanayan yere onu tuttum.Nolduğunu anlamak için birkaç hoca aşağı inmişti.Etrafa bakındığımda Kuzey'in endişeyle bana baktığını fark ettim.Dudaklarını oynatıp iyi misin dedi.Başımı olumlu anlamda sallayıp kan olan peçeteyi kenara attım.Telefonumun kamerasını açıp ıslak mendille kuruyan kanı sildim.
Berna hoca ve Ismet hoca otobüse tekrar binince Ismet hoca"Çocuklar iki-üç saat beklemek zorundayız motorda arıza çıktı servis gelecek"dedi.Herkes itiraz edip ofluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY GECESİ
Teen Fiction"Bunların hepsi sırf bir iddia uğrunaydı güzelim,ben kimseyi sevmem" "A-anlamadım?" "Seni hiçbir zaman sevmedim Ezel Solmaz!" "Geçirdiğimiz günler hepsi yalan mıydı?"kafasını onaylarcasına salladı. "BUNUN İNTİKAMINI SENDEN ÇOK KÖTÜ ALACAĞIM ATAMAN!"...
