Artık heyecanlı bölümler gelecek yukarıdaki medyada tüm yeni kadroyu bulabilirsiniz baya yeni oyuncu geldi kitapa çünkü..
Dram yok artık hep agladik yeter!
Bu arada unutmadan 1 VOTE aliyim..
(2. Bölüm 2.perde)
Sokağa çıkar çıkmaz bir taksiye atladım ve beni kaldığım otele götürmesini söyledim.
Artık yeni bir ev tutmam lazım yoksa otelde daha fazla kalamam ailem her ay düzenli olarak paramı veriyor ama otelde çok gereksiz pahalı.
Yarın üniversite başlıyor. Yaz tatili ardından. Son sinifim bu sene bitecek üniversite ve mimar olacağım. Hazal, Alara ve Sanem de keşke yanımda olsalardı. Son senelerini okuyamayacaklar.
Birden geldik deyince irkildim. Ücreti ödeyip odama girdim ve üstümü çıkardım yatağa girip düşünmeye başladım. Ne bekliyordum ki Uraz beni tanımıyor bile unutmuş illaki sevgilisi olacak kız ise baya güzeldi. Bir an beni çağırıyor sandığımda ne kadar aptal olduğumu gördüm. Beni tanımayan biri niye cagirsin ki? Neyse deyip gözlerimi yumdum ve uykuya daldım.
Alarmın sesiyle uyandım. Tam vaktinde ertelememisim iyiki diyip yataktan doğrulup hemen banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim ve makyaj, sac gibi dış bakımımı da yapip dolmuşa koştum.
Yine zaman ayarlanan iyiydi tam gidecekken durdurup bindim. Içeri çok ter kokuyordu. Burnumda kokulara çok hassastır. Kendimi o kadar sıktım ki patlayacaktım. Dolmuştan inip biraz yürüdükten sonra tam önüne geldim. Içeri ilk adımımı attim bahçesi çok kalabalıktı. Koridora geldim. Garip bir his geçen sene arkadaşlarımla birlikte girdim bu okula ama şu an yoklar.
Karşımda Uraz ve dünkü kızı gördüm. Sarmaş dolaşlar yine..
Diye düşünürken biri "Hey, sen?!" Dedi. Bu dünkü dertleştigim kiz Melisti.
"Sen de mi burada okuyorsun? Hem de mimarlık bölümü mu?" dedim.
"Evet! Senin adın neydi?" Deyip işi bozdu ben onun adını hatırlıyorum ama o benimkini unutuyor ne hoş!
"Kumsal" dedim tam kendi ismini söyleyecekti ki "Sende Melissin unutmadım" dedim. Biraz utandı. Ve bir sure sustu.
Sessizliği ben bozup "Kafeye gidelim mi? Şey kahvaltı yapmadım çok açım poğaca felan yeriz?" dedim.
Onaylarcasina basini salladı. Kafeye dogru ilerliyorduk ki üç tane kiz geldi havalı adımlarla içlerinden birisi Melis'in yakasından tutup duvara dayadilar.
Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Melis yalvararak "Lütfen burak Berna! Size hiç bir şey yapmadım ki?" Diyordu.
Diğer kız ise "Bir şey yapmana gerek mi var Meliscim biz seni döverek stres atıyoruz!" Deyince çok sinirlendim ve
Melis'in yakasindan tutan kızı ittim. Ve Melis'in kolundan tutup onu arkama aldim.
"Derdiniz ne sizin üç kişi gelmiş ağalık tasliyorsunuz kıza hiç bir şey yapmadigi halde agzinizla dediniz?"
Üçüde kahkaha atmaya başladı bu sefer en arkadaki sarı saçlı kız "Sen bizim kim olduğumuzu bilmiyor musun? Bu yaptığın yanina kalmaz söyleyeyim!"
Bunlar ne sacmaliyor havalara bak!
Omuz silktim "Bidahikine tek tek gelin ama..!" Deyip yürüdüm ve etraftaki herkesin bize baktığını gördüm. Uraz'in bile..
Melisle kafeye gidene kadar konuşmadık caylarimizi ve pogacalaramizi aldık ve sınifa doğru yuruyorduk ki sert bir darbe hissettim çay üzerime döküldü! "Yandım!" diye bağırdım. O an Meliste üzerime soğuk su döktü. Uyustu karın bölgem.
