Karanlığın kitabı(Gay)

Dolunay

"Yıldırım lisesi güneşli günler diler ! Her sene yaptığımız üzere, bu sene de yeni katılan arkadaşlarımız için alkış istiyorum." Etrafı korkarak süzen dokuzuncu sınıflar hariç herkes alkışlamaya başlamıştı.

"Tanrım 3 senedir aynı muhabbet sıktı ama" Arka sıralardaki ; siyah renkteki saçlarını arkaya atarak , gözlerini sıkıldığını belli edercesine kocaman açmış çocuğun tek istediği sınıfına girmekti.
"Dolunay oğlum ne yapalım her sene çekeceğiz mecbur"
"Ben bunu çekmek istemiyorum arka kapıdan gireceğim"

Kırmızı çantasını aldı.Siyah kapüşonlusunu da kafasına geçirdiğinde görünmediğini sanıyordu.Seri adımlarla arka kapıdan girdiğinde şaşırmıştı.
"E bu fazla kolay oldu."Diye sevinemeden bir el omzundan yakaladı.Kendine doğru çekti.

"Ellerini üstümden çek!"
Kahretsin kahretsin
Bunu neden demişti ki.Okuldaydı.Bir öğretmen olabilirdi.
Dediğinden dolayı onu arkasındaki öğretmen öldürecekti.
Hayır daha da kötüsü okuldan atacaktı.
Korkunç manzaraya hazırlanarak arkasını döndü.

Uzun çok uzun.
İlk düşündüğü buydu.
Esmer ve 40larında görünen hafif gri saçlı bir adamla karşılaşacağını tahmin etmemişti.
"Hiç yakışıyor mu evladım senin gibi genç bir delikanlıya!"
"Sen bu okulda öğretmen değilsin ki.Öyle olsan bilirdim."

İçi rahatlamıştı.Öğretmen olsaydı işi bitmişti.
Dil çıkararak sıraya müdürün uzun konuşmalarına geri döndü.
Heyecandan bir yandan titriyordu.
"Oğlum yine kıyafet kontrolü varmış."
"Off her sene her sene ! Şu okul bitse de kurtulsak."

Kapıdaki adam ;yaşlı ama adeta yaşadığını göstermek için normal insanlardan fazla hareket eden,cin bakışlı ve kesinlikle sinsi bir adamdı.Kül yutmaz gibi davranıyordu ama herkes gibi onun da zayıf noktası vardı.

Dolunay,kapüşonunun fermuarını iyice kapatarak içindeki siyah tişörtü gizledi.Müdür yardımcısının yüzüne bakmadan kafasını eğerek içeri doğru koşar adımlarla giren gruba karıştı.

Yine erken seviniyordu. Kapüşonunun önünü açıp tişörtü ortaya çıkardığı anda arkasında , sabah dil çıkardığı adamla karşılaştı.Bu adamın ne işi vardı okulda!Öğretmen olmalıydı.
Kahretsin diye fısıldadı.Şimdi sadece kıyafeti için değil aynı zamanda küfür ettiği için de ceza alacaktı.

"Demek okul kıyafeti de giymedin."
Dolunay,o noktada yapılabilecek en mantıklı hamlenin yalvarmak olduğunu biliyordu.Belki gitmezdi müdüre.

"Hocam lütfen geçeyim,gerçekten sabah dediklerim için de çok pişmanım."
"Seni geçirmem için 1 sebep söyle"
"Nolur"

***

"İşe yaramadığına inanamıyorum bana çok ikna edici görünmüştü ama"
Dolunay'ın yanındaki kısa küt saçlı kız bir yandan kalemlerini çıkarıyor,bir yandan da Dolunay'ın sabah başına gelenleri dinliyordu.

"Ee sonra ne oldu?"
"İlk gün olduğu için takmadılar uyarı verdiler sadece."
"İyi bari ceza almamışsın."
"Ben almadım o alçak adam alacak."

"Çocuklar,çocuklar oturun yerlerinize.Yoklama alacağım.sonra derse geçeceğiz.
İlk günden ders mi ! Ne yapmaya çalışıyor bu adam?
"Yaaa hocamm"
"Yaa'sı falan yok arkadaşlar bu sene matematik müfredatı çok geniş o yüzden bir an önce derse geçmeliyiz."

Sınıf sessiz olduğunda Dolunay ders anlatan adama bakma ihtiyacı hissetti.
Bu sabah küfür ettiği adamdı.Her zaman da böyle denk gelir.Matematik öğretmeni miymiş!Kahretsin.Her şey daha da zor olacak.
Herkes hocaya küfür eden birinin ders içi notlarının 20'den yukarı olmayacağını tahmin edebilirdi.