1.Bölüm - Veda

405 21 14
                                    

Daha ilk hikayemiz ve gerçekten heyecanlıyız yazım yanlışları için şimdiden özür dileriz

İYİ OKUMALAR...

Bu gece bu evdeki  son gecem.

Çok heyecanlıyım, her ergenin hayalidir ayrı eve taşınmak, aileden ayrı yaşamak. Ben sanırım hayallerime daha da yaklaştım

"kimi kandırıyorsun"diye alay etti benimle, kafamın içinde varlığını sık sık hatırlatan ukala iç sesim. huzursuzlanıp dişimi fırçalamaya devam ettim.

Evet orada bir yurtta kalacaktım, kuralları katıydı. Oldukça katı. 12'den sonra sonraya kaldığımda kimse annem gibi acıyıp içeri almayacaktı. Buna alışmam zor olacaktı ama kararlıydım elime böyle bir şans geçmişken içimdeki korkağa kanıp vazgeçmeyecektim.

  Bu arada size kendimden söz etmedim. Ben Alya. Alya Sayman. Antalya’da doğup büyüdüm. Orta halli bir ailenin tek kızıyım – ki bu yurt odasını tanımadığım biriyle paylaşmam gerektiği fikrinde hiç yardımcı olmuyor.- 18 yaşındayım ve tahmin edeceğiniz üzere İstanbul’a üniversite için gidiyorum. Burada ki herşeyimi bırakarak. Acıtasyon yapmıyorum gidince hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, arkadaşlarımın arasında olan bir çok şeyden geri kalacağım.

 Gerçek şu ki asıl korktuğum şey bir özel üniversiteye gidecek olmak. Sıcak kanlı arkadaşlarımı bırakıp o burnu havada, tek güvencesi baba parası olan insanların arasına girmek. Hani orta halliydin diyeceksiniz İstanbul Özel Alpan Üniversitesinde %70 burs kazandım. Aslında inek bir tip değilimdir sadece iyi çalıştım ve anlayacağınız, yarın yollara düşüyorum.

Diğer yandan çok heyecanlıyım. Sonunda bana yeni bir başlangıç şansı doğuyor . Burada yaşadığım kötü anıları silme şansı.

  Şimdi hazırlanıp arkadaşlarımla geçireceğim son gece için çıkmalıyım. İyi de ne giyecektim? Hemen dolabımın önüne kuruldum. Bir çok kıyafetim bavullar- patlayacak kadar şişene dek-a dizilmişti. Umarım dolapta işe yarar bir şeyler kalmıştır. Uzun düşünceli dakikalardan sonra çiçekli, dizimin bir karış üzerinde şirin elbisemde karar verdim. Böyle iyiydi, kendime güveniyordum. Hazırlığımı yaklaşık bir saatte tamamlayarak Kaleiçi’ne çıktım. Burada buluşurduk genelde.

Gittiğimde Aslı ve Cem’de oradaydı beraber her zaman takıldığımız kafeye doğru gittik. Garip bir durgunluk vardı bugün üzerimizde normal zamanda susması için cırladığımız Cem şuan derin düşüncelere dalmıştı. Sessizlik simsiyah bir perde gibi aramızdaydı.

  Kafeye girdiğimizde klima sayesinde serin bir hava yüzümüze çarptı ve Antalyanın boğucu havasından kurtulduk. Gözlerim kafenin içinde arkadaşlarımı tararken birden içerinden birinde takılı kaldım.Okan. O buradaydı. Döndüğünden bile haberim yoktu ve bu kötü bir sürpriz olmuştu. Oda beni fark edince dondu. Bana asırlar gibi gelen saniyeler boyunca birbirimizin gözünün içine baktık. İlk pes eden o oldu, benim bu mesafeden duyamayacağım şekilde bir şeyler mırıldanarak hışımla kalktı ve yüzüme bile bakmadan kafeden çıktı. Kimse aramızda geçenleri bilmediği için anlam verememiş olmalıydılar.  Bende yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirerek masamıza doğru yürümeye başladım.

Masaya giderken yaşadığım duygu değişiminden çıkmaya çalışıyordum. Arkadaşlarımla son gecemde moralimin bozulmasına izin vermemeliydim.Düşüncelere dalmışken boş bulduğum yere oturdum. Bu grupla hayatımı paylaşmıştım hep bir çok anımız vardı ve ilkleri hep beraber yaşamıştık. Hepsinin yüzüne baktığımda hatırlayabileceğim tarifi imkansız tarifi imkansız maceralar geliyordu aklıma.

Yaşadığım duygu yoğunluğundan Pamir’in sesiyle çıktım “Hadi be kızım! Bu gecede ağlama” Ah! Fark etmeden gözlerim dolmuştu işte. Hafif bir tebessümle karşılık verdim.

Pamir, grubumuzun en çapkınıydı. Başlarda benimle çıkmaya çalışmıştı ama şuan hep istediğim abimden farksızdı. “ Ohoo eğleneceğiz dedik. Bu kafe fazla sade kaçmadı mı? Bir bara gitsek diyorum” dedi Elis. Grubun kız çapkını diyebilirim. Yaşadığım iğrenç geceden bir tek onun haberi vardı ve gerçekten yanımda olmuştu. O olmasa atlatmam zor olurdu, gerçi hala atlatmış sayılmazdım. Şu halime bak son günümüzde oturmuş kara kara arkadaş analizi yapıyordum.

Kendimle dalga geçip gruba döndüm. “ Okuldan ilk kaçtığımızda geldiğimiz kafeydi. Son görüşmemiz burada olsun Elis.” Sesim garip çıkmıştı. Bana yabancıydı bu yeni duygusal kız. “Yapma Alya, son görüşmemiz olduğunu kim söyledi? Bizden öyle kolay kurtulamazsın.” Dedi Uraz. Zengin piç dediğimiz tiplerdendir kendisi, tek gecelik takılır. Fazla kimseyi umursamaz ama grubumuza zarar verdirmezdi. Yatma amacıyla konuşmadığı tek kızlarda bizlerdik zaten.

”Sınıfı geçebilirsen ilk işin buraya gelmek olacak zaten.” Dedi Ufuk.Limotanasından bir yudum aldı ve devam etti.”Sen Özel Alpan Üniversitesni kazanmış kızsın kalmak senin yanından bile geçemez çıkar bu düşünceyii” derken son heceyi uzatmıştı.

Hande’ye döndüğümde sarı boyalı saçlarıyla oynarken buldum onu. Bana sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi. Sımsıcak kahverengi gözlerinin ardında acıyı sakladığını biliyordum. Yaşadığı hastalıkta doktorlar “iyileşiyor” dese de, kendide inanmıyordu bizde.Kanserdi. Guatr kanseri. Belkide çekeceği acılardan habersizdi henüz.

” Bakalım, göreceğiz. Üniversite bu liseye benzemez. Hemde İstanbul’da, baksanıza kelime bile ürkütücü.” Dediklerimden sonra herkes derin düşüncelere daldı tekrar. Pamir böldü düşüncelerimizi “Gideceğimiz şehirden sonra unutmak yok bakın. Biz kardeşiz. Dönem bittiği an buraya geliyoruz. Kim bilir anlatacak neler birikir.” Kimbilir diye geçirdim içimden. Belki Okan’la yaşadıklarımızdan sonra kalbimi birine açabilirdim.

-Salaklaşmayı kes erkeklere güvenemezsin. Bunu denediğinde neler olduğunu gördün. Uzak durmalısın-

Diye korkuyla konuştu içimde ki ses. Haklıydı bir daha böyle bir hata olmazdı, yeterince canım yanmıştı. Bu düşünceyi zihnimin en ücra köşesine gönderdim ve Adelina’nın benden cevap beklediğini fark ettim.

“Dalmışım hayatım ne sordun?”

“yurt ayarlayabildiniz mi diye sormuştum” dedi gülümseyerek.

Ona aynı şekilde gülümsemeyle karşılık verdikten sonra konuştum.

“Üniversite yurduda ayarladı, umarım iyi bir yerdir.” Diye tedirgince konuştum.

Destek verircesine omuzumu okşadı.

Oda Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazanmıştı. Hukukçu havası vardı zaten onun adına seviniyordum. Herkes biryerlere yerleşmişti. Hande hariç. O hastalığı için tedavi görüyordu ve ilerlemesi durumunda okula devam edemezdi. Bu yüzden tercih bile yapmamıştı. Bu düşünceyle kendime daha çok kızdım o neler yaşarken ben gitmekten korkuyordum. Herkesin hayatını yönlendiren bir olay olur kimi bunun sonunda mutlu olur, kimi olamaz. Ben hiç mutlu olanı görmedim. Belki benim çevremin yaşamı böyle belki de hayatın kuralı bu. Mutlu son yoktur ki. Var mı? Bir ben rastlamadım öyleyse.

Bugün normal halimin aksine çok derin düşünüyordum.

Selim “aa Elis haklı hadi King Bar’a gidelim burda tanıştık diye burda kös kös oturamayız. Kalkın” Demesiyle bunu bekliyormuş gibi hepimiz ceketlerimizi alıp çıktık.

Merhaba, umarım hikayeyi sevmişsinizdir. Bu bölüm karakterleri tanıtmak adınaydı yani henüz asıl hikaye başlamadı. Eğer beğenirseniz devam etmeyi çok istiyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler :) Vote ve yorumlarınızı bekliyoruz :)

                                                                                                                           dnzbgm

Kayıp GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin