Sabah sabah Rüzgarın Beyin sesine uyanmıştım. Evde deliler gibi bağırıyordu. Manyak bu çocuk ya! Ne var Rüzgar ne ? Sabahın bu saatinde evde deliler gibi bağırmanın amacı ne ? Rüzgar sana söylüyorum duyuyormusun beni ? Tabi duyamazsın bu kulaklıkla son ses dinleniliri mi bu saatte hadi bağri dinliyorsun bize saygı duy be adam ! Rüzgarr !!
_Efendim Kumsal niye çığlık atıyorsun bu saatte yine tersinden kalktın galiba ?
_Evet Bay ukala sen sabah sabah son ses şarkı söylersen ben yine tersimden kalkarım!
_Tamam Kumsal bide seninle tartışmayalım.
Sabah sabah hem suçlu hem güçlü bide bana trip atıyo beyfendi. Bu arada Rüzgarla 3 senedir çıkıyoruz sevgilim yani ama artık eskisi gibi anlaşamıyoruz sürekli kavga tartışma felan açıkcası paramız olmadığından birbirimize katlanıyoruz ünivertse hayatı işte yoksa onun yanında 1 saniye bile durmam inatcı keçi.. Hemen hazırlanıp yürüyüşe çıktım sabah beşiktaş sahili harika oluyor. Biraz yürüyüş yaptıktan sonra sahilde bi cafeye gittim çayımı sipariş ettikten sonra gazetemi okumaya başladım artık bi işe başlamam gerekiyordu. Bu olmaz, buda olmaz, bu ne ya hiç bir iş bana göre değil.. Ne yapacaktım ben şimdi deyip hesap istedim Garson yanıma gelip kulağıma fısıldadı
_Hanım efendi hesabınızı şurdaki beyfendi ödedi diyip gitti
Adeta kan beynime sıçramıştı bu ne saçmalık sanane benim hesabımdan param olmasaydı gelmezdim zaten ukala herif ! Hemen adamın yanına giderek beyfendi hesabımı ödemenizdeki amaç ne diye sordum. Çocuk yo hayır siz beni yanlış anladınız diyerek güldü. Şuna bak ya bide sırıtıyo salak! Daha sonra bakın hanım efendi sadece sizinle tanışıp iki laklaka etmek istiyorum niyetim kötü değil diyerek garsonu çağırdı.
_Bakarmısınız Garson bey ?
_Buyrun
_Biz iki tane daha çay alabilrmiyiz ?
_Tabi hemen efendim.
Ne iki çayı ya bu adam eceline mi susadı ? Ben ona bağırdıkça o bana sakin ve gülerek yaklaşıyordu. Hemen oracıkta gazeteyi suratına fırlatıp cafeyi hızlı adımlarla terkettim.
Aradan 1 hafta geçti... Sürekli telefonumu gizli numaralar arıyordu. Açtığımda ise sesimi dinleyip kapatıyordu telefon sapığı ne olacak..En sonunda dayanamayıp rüzgara söyledim
_Rüzgar??
_Ne ?
Al işte bunların hepsi böyle öküz insan bi efendim felan der sevgilinle konuşuyorsun sonuçta neyse Rüzgara o anda postayı koyuverdim.
_Artık seninle yaşamak istemiyorum, ayrılalım.
_Ne demek bu şimdi Kumsal ?
Ne ne demek ya gayet de açık konuştum işte bıktım diyorum ayrılalım sen ve senin bu asosyal hayatından bıktım lanet olası herif git artık istemiyorum demek istedim ama yinede üstü kapalı bir şekilde anlatmaya çalıştım.
_Yani yapamıyoruz Rüzgar olmuyor ayrılalım burda bitsin lütfen daha fazla uzatma..
_Pekala Kumsal ama bidaha beni ağlayarak arayıp mesaj atarsan geri dönmem ne halin varsa gör.
Ahaha güleyim bari senin için mi ağlayacakmışım. Ukala herifin önde gidenisin sen, ben kim seni aramak kim ? Bir an önce gitte hayatım senin gibi bi pislikten kurtulsun! diye söylenirken baktım toplanıp gitti Rüzgar bi hoşçakal bile demeden.... Bir anlık da olsa üzülmüştüm sonuçta 3 senedir birlikte yaşıyorduk dile kolay.. Kafamı dağıtmak için mutfağa gittim kahvemi yapıp bahçeye çıktım tam o sırada bahçenin önünden o adam geçti evet evet cafede bana çay ısmarlayan o çocuk aslında yeni farkettim çok yakışıklıymış açık kumral saçları, yeşil gözleri ve oldukça uzun boyuyla bir anda gözümün önünden geçip gitti.
Yok canım ne işi var bu çocuğun burda galiba yanlızlıktan hayal görmeye başladım diyerek Melisa yı aradım. Melisa üniversiteden arkadaşım onunda tam sevdiği biri yok aslında vardı ama ayrıldı. Yani şu aralar ikimizde boşuz. Tek aradığımız ölümüne sevebilecek biri kusursuz aşk yani ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Aşk
Romance20 Yaşındaki Kumsal'ın tek isteği kusursuz bir aşk acaba bu isteğini elde edebilcek mi ?