1. Bölüm : Bozkurtlar diriliş yolunda

38 0 0
                                    

Güzel bir haziran sabahıydı güneş ışığını timurun yüzüne vuruyor adeta yatağından kalkması için timuru zorluyordu.
Annesi evlerinin 1. katında bulunan mutfakdan "Timur oğlum uyan artık kahvaltı hazır" diyordu.
Timur annesinin sesine uyanarak karşılık vermiş ve "tamam anne geliyorum" demişti.
Yatağından kalktı odasının tam karşısında bulunan banyoya gitti ellerini ve yüzünü yıkadı.
Banyonun kapısında takılı olan askılıkdan bir havlu aldı ve ellerini,yüzünü kuruladı.
Timur isteksiz ve üzgündü derin bir iç çekerek banyoda ki aynaya baktı son zamanlarda Doğu Türkistanda zulüm iyice artmış ve dayanılmaz bir noktaya gelmişti fakat o bir Anadolu genci olarak hiçbir şey yapamıyordu.
Bu üzüntüsünü derin bir ahh çekerek yüreğine gömdü.
Kendi müstakil evlerinin 1. katında ki mutfağa gitti ve annesine "Günaydın anne" dedi ve kahvaltısını yaptı.
Günlerden perşembe idi ve akşam Ülkü ocağında yasin-i şerif okunacaktı.
Evinden dışarı çıktı ve ülkü ocağına doğru kafasında binbir düşünce ile yolda yürümeye başladı.
Sadece perşembe günleri ocağa gider ve Yaşin-i Şerif okurdu.
Bir şeyler yapmam lazım elim kolum bağlı duramam bir yerden başlamam bir kıvılcım ile gerekirse koca cihanı yakmam lazım diyordu.
Yolda düşünceli bir vaziyette yürürken arkadaşı abdullahı gördü.Abdullah hava kuvvetleri komutanlığı harp akademisinden yeni mezun olmuş vatan millet sevdalısı yiğit bir Türk evladıydı ve o da Timur gibi Doğu Türkistan için üzülen bir memleket delisi, Kürşad soylu bir delikanlıydı. İki arkadaş ülkü ocağının yolunu tuttu.
Kısa ve sessiz bir yürüyüş sonrası iki arkadaş ülkü ocağına vardı ve arkasında Türk bayrağı olan masaya gelerek ibrahim reis'e selam verdiler.
İbrahim reis ülkü ocağının reisiydi.
Masanın üzerinde bulunan çayına 2 küp şeker atıp karıştırırken hilal bıyıklı bir tebessüm ile "Aleykümselam gençler yasin-i şerif okumasak yüzünüzü de göremeyeceğiz" diyerek Timur ve Abdullaha espirili bir sitemde bulundu.
Timur 22 yaşındaydı 14 yaşında girdiği askeri lise sınavlarını kazanarak önce Kuleli askeri lisesine ardından da başkent Ankarada bulunan kara harp okulunu dereceyle bitirerek teğmen rütbesi ile Hakkari Dağlıca üs bölgesine genç bir harbiyeli teğmen olarak atanmıstı.
Timur "İbrahim reis biliyorsun ben sadece tatillerde gelebiliyorum memlekete bu yüzden pek bir fırsatımız olmuyor." diyerek kendi durumunu izah etti.
Abdullahda "İbrahim başkanım biliyorsunuz bende f16 pilotluğu için İzmir çiğli hava üssünde eğitim alıyorum yüce Allahın izniyle 2 ay sonra görevbaşı yapıp göklerde bir kartal misali adalet dağıtacağız" diyerek İbrahim reise benim de durumum Timurdan farksız değil demek istiyordu.
İbrahim reis haklı bir gururla Timur ve Abdullaha bakarak "Gençler sizinle ne kadar övünsem,gurur duysam azdır gökyüzünde kartal,yerde bozkurt oldunuz." diyerek haklı gururunu ifade etti.
Timur bir abi gibi gördüğü İbrahim reise "İbrahim abi eğer sen bize Ülkücülüğün manasını böylesine içten ve aşkla anlatmasaydın, Doğu Türkistanı,Kerküklü gardaşlarımızı,Kafkas kartalı Şamil Basayevi anlatmasaydın bizde bu vatan aşkı peydâ olmazdı.Allah hü teala senden razı olsun hakıkın ödenmez abi.Bize bu kutlu yolda çok yardım ettin." diyerek duygusal bir konuşma yaptı.
Akşama kadar sohbet edildi.
Akşam namazı eda edildikden sonra sohbet yine kaldığı yerden devam etti ocağa gelen gençler Timura ve Abdullaha sürekli askerlik ile ilgili sorular soruyorlar bu kutlu yolda yürümek ve şehadet serbeti içmek için anadan yardan geçmeye hazırız diyorlardı.Yatsı namazından sonra cami imamı olan Ahmet hoca ocağa gelip yasin-i şerif okudu ve dua etti.Yasin-i şerifin ardından dini bir sohbet vuku buldu.Gece geç saatlere kadar yapılan dini sohbetden sonra Ahmet hoca müsade isteyip sohbeti bitirdi ve gençlerde hocaya karşı gerekli saygıyı ve edebi göstererek hocayı ülkü ocağı binasının dışına kadar uğurlayıp tekrar ocakda sohbetlerine devam ettiler.
Timur sohbetin sonunda hüzünlü bir ses tonuyla "Ülküdaşlar ben yarın öğleden sonra Hakkari dağlıca yolcusuyum uzun bir süre buralara gelemeyeceğim.İnsan bu ne yaptığını bilmez benim size hakkım helal olsun eğer size karşı istemeden bir hata kusur etti isem hakkınızı helal edin gidip'de dönmemek dönüp'de görmemek var" dedi.
Bu sözler üzerine ocakda ki gençler ve İbrahim reis "Helal olsun" dediler ve Timur ile vedalaştılar.
Timur abdullaha dönüp "Sen ne zaman gideceksin izmire?" diye sordu.
Abdullahda "İki gün sonraya bilet aldım nasip olursa eğer beni diyarbakır hava üssüne verirlerse bir fırsatını bulur görüsürüz kardeşim" dedi.Timurda bu sözlere "inşallah" diyerek karşılık verdi ardındanda müsade isteyip evinin yolunu tuttu.

Azadlık Yolunda Solan GüllerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin