havalar soğumuştu taehyung'un sözünde durmamasıyla. ve hoseok, elinde sarı lalelerle kapılarda kalmıştı. sol gözü seğiriyor, gözyaşları durmak bilmiyordu.
daha dün söz vermişti aşkı, onu bir daha asla ağlatmayacağına dair fakat şimdi öylece hıçkırıyordu taehyung'un kapısının önünde.
biri vardı içeride ve aralıktan görüyordu taehyung'un dudaklarının değdiği kişiyi. canı çok yanıyordu ve ruhu bedeninin dört duvarına hapsolmuş, etrafa çarpıp duruyordu.
gözlerini yere dikti ve başını eğdi. artık gitmesinin vakti gelmişti. sarı laleleri onun kapısının önüne bıraktı ve aralık kalmış kapıyı usulca kapattı, daha rahat edebilsinler diye. sonra kendi evinin yolunu tuttu.
öyle bir ağırlık vardı ki kalbinin üzerinde. nefesi tekliyor, başı dönüyordu. tezgahına ulaştı, ilaçlarını aldı. suyunu içerken titreyen ellerini esgeçmek onu oldukça zorlamıştı.
yatağına uzandı ve açık balkonundan taehyung'un kapalı penceresini izledi. gözyaşları kendi isteğinden bağımsız bir şekilde yastığı ıslatıyordu.
ne de olsa aşk acıyı severdi aşıklar da acı çekmeyi ーhoseok'un ömrüne ağrılar ve sancılar armağan edilmişti.
kirpikleri titreyerek kapandı. rüyasında aşkı yanağını öptü ve saçlarını kokladı. "bir daha yoluna çıkmayacağım." diye söz verdi.
ertesi gün kim taehyung, eşyalarını topladı ve nereye gittiğini söylemeden ortadan kayboldu. taehyung'a gitmek, hoseok'a da balkonlardan artık perdesi olmayan pencerelere bakmak düştü.
*
okuduğunuz için teşekkür ederim~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
under mullet (scar) | vhope
Fanfiction❝yaraları gizlemek çok kolay elini kaldır ve çek kenara saçlarımı oraya sakladım en büyük yaramı.❞ ↯120118