2.bölüm

249 21 0
                                    

- Sana armağan ettiğim cehennem için özür dilerim Kyungsoo.

Sisli bir sabahın alacakaranlığında , kıyafetlerinden sızan soğuk rüzgarı hissettiğinde yüzünün buruşturarak gözlerini açtı. Jongin azönce gördüğü rüyaya devam etmektense ölmeyi tercih edebilirdi.ayak ucunda toplanan yorganı karın hizasına çekerek sıkıca sarıldı. Neden son zamanlarda gördüğü rüyalar onu fazlasıyla rahatsız ediyordu ? terden dolayı alnına yapışmış saçlarını geriye doğru attı. Oysaki oda sıcak değildi , aksine yatmadan önce açtığı cam hala açıktı. Korku filmlerini aratmayan ve ürkmesine neden olan bu iğrenç görüntüye daha fazla dayanamayıp odanın sadece bir kısmını aydınlatmaya yeten masa lambasını yaktı. Şuan istediği tek şey bu odadan kurtulup uzun bir müddet gelmemekti. 

Ayaklarını yataktan sarkıtıp soğuk zemine bastığında vücudu istemsizce titremişti. Buna aldırmayıp kısa sürede ayağa kalktı. Kötü bir rüya gördüğü diğer gecelerde yaptığı gibi Lux ile oynayabilirdi. Umutsızca saate baktı ve sabahın 3’ü olduğunu gördüğünde bu fikri anında aklından çıkardı. Lux Kyungsoo ile birlikteydi ve bu saatteonu aptalca bir nedenden dolayı rahatsız edemezdi.

Ne yapması gerektiğini düşünürken gözleri yatağın baş ucuna tutturulmuş not kağıdına ilişti. Ne zaman oraya böyle bir kağıt asmıştı ? merakla kağıdı tutturulduğu yerden aldı. 

- Kötü bir rüya görüp uyanırsan sıcak bir şeyler içmek uykunu tekrar getirebilir. – 

Jongin o an notun kendisi tarafından yazılmadığına emin olmuştu. Kağıdı tekrar okurken son zamanlarda gördüğü kötü rüyalardan kime bahsettiğini hatırlamaya çalıştı. Onlardan kimseye bahsetmemişti. Yine de haklı olabilirdi…sıcak bir şeyler içme konusunda. Deneyebilirdi.

Odadan çıktıktan sonra mutfağın olduğu kata doğru korkak adımlarla ilerledi. Geniş merdivenler karanlıktan korkan biri için fazla ürkütücüydü. Mutfağın kapısını araladığında balkona açılan kapıdan gelen uğultu sesi ile birleşen karanlığın ona daha fazla korku getireceğini düşünerek ışığı açtı. Aydınlanan odayla derin bir nefes almıştı. İçerisinde güzel yapılmış baharatlı bir çorba bulmayı umarak dolaba doğru ilerledi. Dolabın kapağını açıp eğildiğinde hemen arasındaki masadan ensesine vuran sıcaklığı hissetti. Dolaptan yüzüne vuran soğukluktansa ensesine vuran sıcaklık onu cezp etmişti . Kafasını geriye çevirdiğinde ise soğumaya bile fırsat bulamayacak kadar yeni yapılmış sıcak bir çorbayla karşılaştı. Çorbanın güzel kokusu çoktan burnuna doğru yayılmıştı. Jongin gülümseyerek çorbanın tadına baktı. Kesinlikle harikaydı. Her kim yaptıysa kesinlikle lezzetli elleri vardı ve Jongin o an uykusu kaçan tek kişinin kendisi olmadığını anlamıştı. Kim olursa olsun sırf Jongin için kalkıp bu saatte ona çorba yapamazdı öyle değil miydi ? Bu lezzetli ellerin sahibini bulup ona kesinlikle teşekkür etmeliydi.

*******

“ Dur! “ Jongin arabaya binmek üzere olan üniformalı çocuğun kolundan tuttu. “ Seninle geleceğim. “

“ N-nasıl ? “ 

“ Bu gün seninle okula geleceğim Kyungsoo. “ karşısındakinin cevap vermesini bile beklemeden arka koltukta yerini almıştı. Kyungsoo açık kalan ağzını kapatıp şaşkınlığını başka zaman yaşamaya karar verdi. Aksi takdirde bu şımarık çocuk yüzünden okula geç kalacaktı. Jongin’in onu bir an önce arabaya binmesi için uyarmasıyla irkilerek arka koltukta onun yanına kurulmuştu. Araba çalıştıktan sonra Kyungsoo , yanındaki çocuğun sıklıkla ona bakarak attığı gülümsemelerden cesaret bularak konuşmaya başladı. 

“ Neden benimle gelmek istedin ? “ 

“ Sadece merak ediyorum. “ Jongin derin bir nefes alıp Kyungsoo’nun yüzüne doğru serbest bıraktı. “ Yani sen olmasaydın nasıl bir okulda okumak zorunda kalacağımı görmek istedim. “

24.00Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin