Much

372 40 10
                                    

Bitchesherebaby: Engellemen umrumda değil.

Bitchesherebaby: Sadece bulunduğun yerden git. Seni dövmeye geliyorlar Dominic.

Bitchesherebaby: Ve ben de orada olacağım. Lütfen bulunduğun ortamdan uzaklaş.

apervertboythatyouknow: Ne kadar engellesem engelleyeyim boşuna değil mi?

apervertboythatyouknow: Düşünmeliydim.

Bitchesherebaby: Fizik sınıfına git.

apervertboythatyouknow: Pekala. Seni terslemeyeceğim.

Dominic, kitaplarını ve mangasını alarak etrafına göz gezdirdi. Fizik sınıfı koridorun sonundaydı. Gözlüğünü düzelterek ilerlemeye başladı.

Bitchesherebaby: Sınıfa girdin mi?

apervertboythatyouknow: Umarım benimle dalga geçmiyorsundur.

Bitchesherebaby: Hayır ve asla.

Bitchesherebaby: Ama küçük bir sürprizim olabilir.

Bitchesherebaby: Sadece, küçük bir yalan söyledim.

Bitchesherebaby: Ben onlarla değilim, Dominic. Şu an onların yanında değilim.

Adımlarını yavaşlatan Dominic sinirle telefonunu cebine koydu. Onun kim olduğu umrunda değildi. Sınıfa girip 'küçük yalan' dediği şeyin hesabını soracaktı. Kapının kolunu tutarak derin bir nefes aldı. "Çok fazla oldu bu artık." Dedi içinden. İçeri girerek ilk masaya eşyalarını bıraktı. Ve etrafına bakmaya başladı. Öğretmen masasında oturuyordu. Ve ona gülümseyerek bakıyordu. "Diego ha? Senin olacağın aklımın ucundan bile geçmezdi doğrusu." Dedi Dominic eşyalarını koyduğu masaya ilerleyerek. "Biliyor musun? Az daha senin de benim gibi 'lanetli' olduğunu sanacaktım." Defterini açıp bir şeyler yazmaya başladı. "Sanmıyorum Dominic. Ben sadece yardım etmeye çalışıyorum." Dominic iç geçirerek güldü. Gözlüğünü çıkartıp camlarını temizledi ve tekrar taktı. "Gözlük kullandığını bilmiyordum." Defteri sesli bir şekilde kapatıp "Elbette bilmezsin. Lens kullanıyorum çünkü. Daha doğrusu kullanıyordum. Artık kullanmayacağım." Diego masadan kalkıp sınıfın pencerelerine doğru ilerledi. Perdeleri kapattı. "Hey, ne yapıyorsun?" Dominic masadan kalkıp Diego'ya doğru adım attı. "Buralardalar, bizi görmelerini mi istiyorsun?" Dominic olayın saçmalığını ve onların yanlış anlamalarını düşündü ve kaşlarını çattı. "Haklısın." Diye geçirdi içinden. "Efendim?" Dominic gözlerini Diego ile buluşturarak "Efendim? Ben bir şey demedim. Ne?" Kafasını sallayarak perdenin arkasından dışarıyı izlemeye devam etti.

"Hey, Dominic. Uyan!" Dominic kafasına vuran eli itip uykusuna devam etti. "Dominic! Uyansana. Gidebiliriz." Yavaş hareketlerle bulunduğu durumu kavramaya çalıştı Dominic. Ve birden ayağa kalktı. "Ne kadardır buradayız biz!?" Diye sordu hızla gözlüğünü takarak. Bir yandanda o uyurken dağılmış eşyalarını toparlıyordu. "Yaklaşık bir saat civarı. Tabii sen uyuduğun için fark etmiş olamazsın." Dominic kapıyı açıp sınıftan çıktı. Geç kalmış olabilirdi. O da bilmiyordu. Bugün kız kardeşinin doğum günüydü. "Hey Dominic, acelen varsa bırakmamı ister misin?" Bunu teklif edenin Diego olduğunu umursamadan kabul etti ve Diegonun olduğu tarafa yürüdü. "Beni hastaneye bırakabilir misin?" Diye sordu nefes nefese. "Elbette ama ne-" zaman kaybetmek için uygun bir zaman değildi. Kolundan tutup dışarı çıktılar.

"Teşekkürler. Ve ne zaman benimle iletişimi keseceksin?" Sorduğu soru saçma olabilirdi. "Bilmiyorum Dom. Belki de sen benimle iyi geçinene kadar." Sırıtmaya başladı. Dominic yüzünü buruşturarak "Öncelikle bana 'Dom' deme. Ve son olarak seninle iyi geçinmeyeceğim, sürtük kafa. Bunu aklına sokmaya çalış." Son cümlesini söylerken bağırmıştı çünkü hastaneye girmek üzereydi. Duyduğunu umarak hastaneye girdi.

Shit chapter
Digital Daggers- Crazy

none of your business bitch face Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin