Gölge

BÖLÜM 6

💫İyi Okumalar💫

Şuan bir kutu papatyanın önünde durmuş salak salak onlara bakıyordum. Kimden ki acaba?
Papatyaların içini bayağı araştırdım. Belki bir not bulurum diye. Bir kutu çıkmıştı içinden. İçini açtığımda bir not çıktı karşıma.

Bu papatyalar sana çok yakışacak.

-Gizli hayran😉

Bu da neydi şimdi. Bir gizli hayranım eksikti. Ben nelerle uğraşıyorum millet nelerle uğraşıyor. Bu papatyalara kıyamazdım da şimdi. Hepsini bir vazonun içine koydum ve çalışma masamın üzerine indirdim. Irmak da uyanmıştı. Hemen hazırlandık ve yemekhaneye indik. Bu sefer ikimizde Aslıların masasına oturduk. Aleyna da yoktu. Keyifli bir kahvaltı ettik. Sonra birbirimizden ayrıldık. Okula geldim ama bu sefer hemen sınıfa geçtim. Papatyalardan bir tane bile koparamamıştım. Tamam onlar dallarında daha güzel olabilirler. Ama bende de güzel duruyordu. Sınıfa girdiğimde herkes bir şeylerle uğraşıyordu. İçimden bir ses bugün bir şeyler olacak diyordu ama ne? Dersin başlamasına on dakika felan vardı. Kitabımı çıkardım ve okumaya devam ettim. Savaş bu kadar güzel sözü biraraya nasıl getirmişti anlamadım. Bir on dakika kadar okudum. Sonra kaldırdım. Cihat sınıfta yok gibiydi. Zaten bir gariplik vardı sınıfta. Herkes tedirgin gibiydi. Çoğu kişi de derse gelmemişti. Buket hemen yanıma geldi.

"Alara neler oldu bir bilsen?"

"Yine neler olmuş Buket?"

"Bora gelmiş."

"Ne?"

"Evet."
Bora bu okulun yöneticilerinin birinin çocuğuydu. İki sene önce bir kavga yüzünden bu üniversiteden atılmıştı. Bizim bölümdeydi. Çocuk tam bir baş belasıydı. Önüne gelene karışıyordu. Fazla özgüvenliydi anlayacağınız. Demek o yüzden sınıfta doğru dürüst kişi yoktu. Herkes Bora'nın yanındaydı. Bakalım bu sene kimlerle kavga edecek.
Olaylı bir sene olacak gibiydi. Dersin çoktan başlamıştı ama gelen vardı ne giden. Benimde canım sıkılmıştı. Sınıftan çıktım ve üniversitedeki kafelerden birine gidip oturdum. Bir kahve aldım.  Etrafımı izlerken yine maalesef ki Buket yanıma geldi.

"Napıyorsun Alara."

"Ayı gecelere böldüm. Acaba bu gece kime beddua etsem diye diye düşünüyordum. Ah şansa bak bu gece sana beddua edecektim. Sence ne yapıyorum Alara?"

"Hmm kahve içiyorsun."

"Cidden mi bu gerçek olamaz."

"Ya Alara sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Şükür anlayabildin. Yine niye geldin yanıma?"

"Savaş derse girmek üzereymiş. Senide çağırayım dedim."

"Tamam ben gelirim. Sen git."

"Tamam görüşürüz."
Aslında böyle iyiydi ya. Derse girmeyi hiç istemiyordum. Ve sanırım bir problemim daha vardı. Kendime bir part time iş bulmalıydım. Burs felan alıyordum ama yeterli olmuyordu. Abim yardım etmek istiyordu ama ben onun parasını istemiyordum çünkü o da anne ve babamdan alıyordu. Bende onların parasını istemiyorum. Kafeden çıkmadan önce orada çalışan birine benim için iş var mı yok mu diye sormasını istedim. Soracağını söyledi. Garsonluk iyi olabilirdi. Kafeden çıktım ve sınıfa girdim. Herkes sınıfa gelmişti. Savaş bile. Hemen arkalardan bir yere oturdum. Bora da sınıftaydı. Savaş;