Bıktım bu hastaneden diye geçirdim içimden. Ailem hasta olduğumu öğrenince beni direk İzmir'e halam'ın yanına halam'ın en yakın arkadaşı olan ayriyeten kanser hastaları konusunda çok uzman olan bir doktor arkadaşının beni tedavi etmeleri için yolladılar. Her neyse bugun ilk kemoterapim başlıyor, doktor cenk bey ilk biraz bu ilaçların beni yorgun, halsiz ve iştahsız bırakacağını söyledi çünkü bu mikroplu hücreler ile birlikte iyi ve beni koruyan hücreler de ölecekmiş. Çok korkuyorum ama ben artık bebek değilim ağlamam, keşke yanımda peluş panda ponçikellamıda getirseydim. Acaba benden baska bu hastalıkta olan yedi yaşında bir çocuk var mıdır? diye düşünürken ekranda benim ismim göründü. "Deniz Korkmaz" Hemen girdik beni bir koltuğa dişçi koltuğu gibi hafif yatan bir koltuğa oturtular ve yanımda bir serum askılığı vardı ona su gibi bir şey taktılar sanırım, " Serumun adı varmı?" diye sorduğumda oradaki hemşire ablaya kokteyl demişti. İçimden kıkır kıkır gülüyordum"hihihihih şimdi beni bir meyve suyu karışımı ile iyileştirecekler. Ben bunu İstanbul da anne ve babamın yanında da yapardım. Acaba annem ile babam beni artık sevmiyorlar mı istemiyorlar mı? diye düşünürken Cenk doktor geldi ve bana sant yolu açmaya başladı yedi İğneyi şaplayışında sonunda buldu. Nefret ediyorum damarlarımın ince oluşundan. Neyse bu süre zarfı içerisinde sabırlı olmalıymışım tedavi tam 4 saat sürdü. Midem bulanıyor uykum geliyor ve canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Eve geldiğimizde araba da uyuyakalmışım halam yatağıma taşımış yani benim için ayrılan ve düzenlenen odadaki yatağıma. Uzun bir süre burda kalacağım belli. Uyandığım da saat akşam saat sekiz idi halam bana en sevdiğim mercimek çorbası dan yapmış. Ama canım Bi kaşık bile içmek istemiyordu. Normalde olsa iki tabak içerdim ama sanırım ilaçların etkisi. Çok keyifsizdim el mecbur halam Bi dolu kaseyi içirdi. Çorbamı içtikten sonra sabah aklıma takılan şeyi sordum halama. "Hala sana bir şey diyeceğim " Dedim halamda"Söyle halasının kuzusu" dedi "hala bana verdikleri şey meyve suyu karşımı. Ben onu İstanbul da anne babamın yanında da içerim yoksa annem ve babam artık beni sevmiyor mu istemiyorlar mı?" diye sordum."Saçmalama Denizcim onlar'da bende seni çok seviyoruz" dedi ve güldü."Ayrıca Denizcim o ilaçlar meyve suyu karşımı değil ilacın adı kokteyl" dedi ve gitti. Biraz daha dinlendim en sevdiğim dizi sihirli annem'i açtım kendime. Saat on oluyordu artık yatma vakti gelmişti nede olsa yarın yeni okulumda ilk günüm. Uyuklamak istemem. Aslında eski okulumu arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok özledim. Yarın okulun ikinci dönemiydi bu hastalıktan sonra babamlar halamın evinin cok yakınlarında bir koleje yazdırdı beni.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra pandalı yumuş yumuş pembe pijamalarımı giydim ve ponçikellamıda alıp kuş tüyü yatağıma yatmaya hazırdım. Önce gidip halamı öptüm tam yatağıma uzanıp keyifle kitabımı okurken halam kapımı çalıp odaya girdi. Bana süt getirmişti onu da Bi güzel içtikten sonra saat on buçuk olmuştu. Artık uyumaya tamamen hazırdım. Gözlerimi kapattığımda yarınla ilgili güzel hayaller kurdum. Ne kadar da eski okulumdan ayrılmak istemesem de bu benim ilk kolejde eğitimim olucaktı. İnşallah havuz vardır ve girmeme izin verir doktor cenk bey amca.
Arkadaşlar ilk hikayem bir hatam varsa affola şimdiden destekleriniz için çok teşekkür ederim sizi seviyorum.. 💕 2.bölüm yarın gece yayında!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zamansız
Losowe7 yaşındaki bir kız çocuğunun kanser başlangıç hikayesi hersey zamansız yaşandı... ASLA KLİŞE YOKTUR!!