-Silahın mı var?
-Sen kız mısın?
-Dur ateş etme ben sabahki kızım! Işık nerede? Açınca görürsün o olduğumu lütfen durr!
-Tamam ışık kapının yanında. Aç!
Korkudan titriyordum. Ahh ışık nerede? Elinde silah olduğunu söyledi. Nasıl biri evinde silah taşır? Işığı açtığımda şok oldum ve:
-O elindeki su silahı mı?
-Aa senmişsin gerçekten. Niye geldin?
-Yaa elinde silah olduğunu söylemiştin!
-Evet elimdeki bir silah ama su silahı bak gösteriyim.
Üzerime doğru su sıktı. Hala şoktan kurtulamamıştım. Bu adam manyak! Hala kalbim çok hızlı atıyor. Bana doğru bakıp bir de sırıtıyordu.
-Korkmuş görünüyorsun. Ahh gerçekten üzgünüm ama bu saatte bir adamın evinde ne işin var. Kendimi korumam lazım galiba.
-Ne diyorsun sen! Ne koruması yaa? Ben kıyafetler için gelmiştim.
-Aaa kıyafetler yakışmış. Bunu duymak için mi geldin?
-Ahh kıyafetlerimi unuttum burada onu almaya geldim.
-Anahtarımda hala sende. Yani hani bunu planlamış olamazsın de mi?
-Ne, ne planlamasından bahsediyorsun? Kıyafetimi alıp çıkacağım.
-Tamam ben getiriyim.
-Durrr. Ben alırım.
-Niyee?
-Kıyafetler hala çamur içinde. Benim almam daha iyi olacak. Senin geç geleceğini duymuştum.
-Kimden?
-Annen geldi yemek yapmaya ve ona yardım ederken söyledi.
-Niye zahmet etti ki? Zaten pek yemiyorum bu aralar canım istemiyor.
-Yemedin mi? Manyak mısın sen?
-Ne? Benim kim olduğumu unuttun galiba!
-Kadın o kadar uğraştı ve burun kıvırıyorsun resmen. Nasıl birisin sen?
-Bak bu aralar gerçekten yoruluyorum ve azcık olan vaktimi uyumakla geçiriyorum. Yemeğe vaktim yok. Eğer istiyorsan sen ye!
-Öyle mi? Tamam ben yiyeceğim.
-Sen ciddi misin?
-Evet o kadar uğraştık boşa gitmesin.
Ben yerken kesinlikle geleceğine eminim. Çünkü canı çekecek. Yemekler mükemmel duruyor. Gerçekten manyak mı acaba? İştahla yemeği yemeye başladım. Beni izliyordu. Sonra dayanamayıp yanıma geldi ve:
-Baya açmışsın galiba.
-Canın çekmedi mi?
-Seni böyle yerken görünce ben doydum sanki! Ne çok yemek yiyorsun sen.
Seungri de bu fikrin işe yarayacağını düşünmem hataydı birde onca şey dedi. Zaten bu günden sonra hiç karşılaşmayacağız. O yüzden sorun etmiyorum. Normalde olsa bu lafların altında kalmazdım.
Seungri'yi annesi aradı ve konuştuktan sonra telefonu bana uzattı. Neler oluyor yaa? Niye verdi ki bana? Galiba teşekkür edecek.
-Alo!
-Efendim.
-Seungri dayanamadı gene de mi? Eve çağırdı seni!
-Yok o çağırmadı ben geldim.
Durr ne diyorum ben! Kadın yanlış anladı ne yapacağım.
-Çağırdı derken yani şeyyy ben kıyafetlerimi unutmuştum banyoda onu almaya geldim.
-Banyo da mı?
Ben ne dedim. Battım iyice! Kadın bir ton şey düşündü şimdi. Toparlamaya çalıştıkça batıyorum.
-Neyse kızım ben anladım seni. Sen telefonu Seungri'ye ver.
-Durun aslında yanlış anladınız gerçekten. Seungri ile yatmadım!
Seungri resmen kahkaha atıyordu karşımda. Ahh boğmak istiyorum onu!!
Annesi:
-Kızım bak söyle öyle bir şey yaptıysa ona haddini bildiririm ben. Dedikodu çıkacak onun yüzünden.
Annesinin bu dediklerinden sonra Seungri'ye haddini bildirmek istedim. Karşımda kahkaha atıyordu. Bunun bir cezası olmalı. Annesine yattığımızı söylersem Seungri'ye kızardı. Ama bir açıdanda dememek istiyordum niye bilmiyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Gözyaşım (Askıda)
Fanfiction"Ağlayamayan birinin gözyaşları nasıl akar? Hep içine akıtır öyle insanlar. İnsanlara güvenmezler hep maske takarlar. Mutlu olmak isteyen biri ve hayatına giren bir adam. Gerçek mutluluğu yakalayabilicekler mi acaba? Her rüzgar estiğinde bir parçası...