RÜYA DEĞİL GERÇEK

33 8 6
                                    

B.A.P İÇİN BEYAZ OLAN YILDIZI TURUNCU YAPALIM😊

"Aaa!!!"

Gördüğüm rüyadan sonra çığlık atmıştım. Cidden çok gerçekçiydi. Rüyamda, okulumun kapısından geçtikten sonra başım dönüyor ve birinin kucağına düşüyorum. En korkuncu da kucağına düştüğüm kişi Soo Bin. Kesinlikle bu rüya değil kâb-

"Sana da gü-"

"Aaaa!!!"

Soo Bin'in sesini duymamla yeni bir çığlık indirdim.

Rüyanın gerçek olma olasılığı?!

Hatırlamam gereken şeyin bu olma olasılığı?!

"Ne old-?"

"Aaaaa!!!"

Ve yine Soo Bin'in sesini duymamla çığlık attım.

"Yha! Sorun ne? Sağır olabilirdim."

Beni düşüncelerimden ayıran Soo Bin'in bıkkın sesiydi. VE BU ARADA SOO BİN YERDEYDİ!?

Aish doğru! İlk çığlığımda onu yere yapıştırmıştım. Kafasında da okul ceketi vardı.

Yha yha! Dur biraz, d-dün gece bir ihtimal Soo Bin ile sırada YATMIŞ olabilir miyim?!

"Aaaaa-!!!"

~~DÜN - OKULDA~~

Soo Bin'i kendimden uzaklaştırdım, doğal olarak saçlarımda olan burnu da ayrıldı.

"Korunmaya ihtiyacım y-"

Bana olan 'he yha he' bakışları susmama neden olmuştu.

"Herneyse. Geç oldu seni evine bırakırdım ama daha müzik odasını temizlemeye başlamadım bile. Kapının dışındaki sıraları birleştir ve orada uyu."

"Yardıma ihtiyacın yok yani."

"Evet."

Onun bu dediğini fırsat bilip neşeyle sıraları birleştirdim. Çantamı da yastık olarak kullandım ve sıralara yattım. Biraz üşüdüm o ayrı birşey ama idare edilebilir. Zaten sıraya yatar yatmaz uykuya dalmıştım.

~~BUGÜN - OKUKDA~~

Demek ki üşüdüğümü anlayıp üzerime okul ceketini örtmüştü. Ve ben harika beyin ilk çığlığımda ikisini yere yapıştırdım.

Kesinlikle pişman değilim!? Başka sıra da birleştirebilirdi.

Kafamı topladım da şimdi. Dün gece birlikte YATTIK!?

"Aaaaa-"

Uzun çığlığımın da kesilmesinden sonra sustum. Soo Bin'e döndüğümde karşımdaki birleştirilmiş sıraları ayırıyordu.

Yaaani dün gece benimle yatmadı mı?

Yaaani gördüğüm rüya sonucu ben ona tekme attım ve yere mi yapıştırdım.

Hâlâ pişman değilim!? Ayaklarımın olduğu yere yatmamalıydı.

Choi Ji Ra'nın ayakları bir fil kadar tehlikelidir. Bunu da Soo Bin'in üzerinde denemiş olduk.

Soo Bin benim yattığım sıraları düzeltirken dengemi kaybetmiş ve yerle bütünleşmiştim. Ayağımın üzerine düştüğümden ayağım acımıştı. Tabi o umursamayıp:

"Bir saat sonra öğrenciler gelebilir. Yanlış anlaşılabiliriz."

"Bor soot sonro oğroncolor golobolor. Yonloş onloşoloboloroz."

Taklidime karşı göz devirmekle yetindi ve kendi sırasına oturdu.

"Bir yardım etseydin keşke daha kibar olurdu."

"Bor yordom otsoydon koşko doho kobor olordo."

Taklidine karşı gülmekle yetindim ama o kesinlikle durmadı.

"Hoh hoh hoh hoh."

"Yha kes şunu. Komik mi??"

  Kah kahayla söylemiştim bunu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kah kahayla söylemiştim bunu. Ve o asla durmadı.

"Yho kos şono. Komo-??"

Tekrar taklit ediyordu ki sınıf kapısı gürültüyle açıldı. İkimizde kapıya döndüğümüzde Han Sang Won'u görmemizle önümüze döndük.

"Choi Ji Ra yanıma gel."

Yha! Bono- Aish! Benim ismimi nereden biliyor?!

Aish! Bana ne yha. Giderek ünlü oluyorumㅋㅋㅋ

Omuz silktim ve oturmaya devam ettim. Sınıfa girdiğini hissettiğimde yine umursamadım. Tabiki yanındaki çocuklar da içeri girmişti.

"Kang Soo Bin dışarı çık."

Soo Bin de omuz silktiğinde kıkırdamıştım. Han Sang Won elini alnına vurduğunda sinirlendiğini anlamıştık. İkimizde aynı anda kalktığımızda onun omuzlarını aşağı bastırıp oturttum ve 'hadi ama! Ölüme gitmiyorum' bakışlarımı atıp kapının dışına çıktım. Han Sang Won ve adamları da çıkmıştı.

Ağzını araladığında ellerimi göğüsümde birleştirdim ve havalı bakışlar attım.

"Dün söylediklerini düşündüm de, haklıydın. Bende sinirlenir karşımdakini döverek öldürürdüm. Bu yüzden ateşkes ilan ediyorum. Sana yardım edeceğiz. Her elini şıklattığında karşında dizileceğiz. Yaaani emrine amadeyiz artık."

"İyi. Eğer sizin gitmenizi istiyorsam tokat mı atacağım."

Göz devirdi ve arkadaşlarını alıp uzaklaştı. Ben de o sırada:

"Size gidin demedim. Daha tokat atacaktım!"

Bende göz devirip sınıfa girdim ve yerime oturdum.

"Ne dedi?"

"Önemli değil de, ben dehşet bir rüya gördüm. Okul kapısından girdiğimde başım dönüyor ve kucağına düşüyorum."

"Rüya yoluyla da olsa hatırladın demek. Sonra da seni revire getirdim."

"Sana inanmıyorum."

"Neden?"

"İnanmıyorum çünkü."

"Neden?"

"'Neden?' diye sormayı kes."

"Ned-?"

Ölümcül bakışlarımı attığımda kapamıştı çenesini.

Nasıl yha?! Kesinlikle kâbus.

Kafamı sıraya yasladığıma telefona mesaj gelmişti. Telefonuma çok sık mesaj gelmediğinden merak edip telefonu elime aldım. Soo Bin de benim elimden almıştı telefonu. Mesajı okuduğunu meraklı yüzünü hoş bir ifadenin almamasından anlamıştım. Telefonu gözümün dibinde soktuğunda telefonu biraz ittirip baktım.

"Kim bu?"

Diye sorduğunda ben de bilmediğimi belli edercesine baktım. Anladığım kadarıyla durumlar karışacaktı.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz🙏🙏

Sorularınızı alabilirim😊😊

Diğer bölümde yine görüşelim!!!

B.A.P ile güzel bir gün geçirin💙💙💙

MÜHÜR | B.A.PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin