B.A.P İÇİN BEYAZ OLAN YILDIZI TURUNCU YAPALIM😊
"Ne oldu bana?"
Yavaşça gözlerimi açtığımda yorgunlukla bunu sormuştum. Sorduğum sorunun son derce saçma olduğuna kanaat getirdiğimde bunu düşünemeye başladım çünkü ne konuşacak ne de kalkacak enerjim vardı. Sadece uyku...
"Ji Ra neden uyumak yerine konuşmaya çabalıyorsun?!"
Yanımda beni azarlar tonda konuşan Soo Bin'e döndüm. Haklıydı, neden uyumuyorum ki?
~2 HAFTA ÖNCE~
Jung Dae Hyun'un düşürdüğü mühüre benzeyen şeyi cebime attım ve hiçbir şey olmamış gibi sınıfa çıktım. Sıramda bir süre oturdum tekrar kalktığımda eşyalarımı toplamaya başlamıştım, aynı zamanda Soo Bin'de sınıfa girmişti. Tek kelime etmesine izin vermeden sınıftan çıktım ve düşüncelere daldım.
Neden mühürü -artık böyle söylemeye karar kıldım.- Jung Dae Hyun'a vermedim?
Neden merakım yüzünden kendime zarar verdim?
Aish herşey çok aptalca!!
Bir hafta boyunca hem okula gittim hem de mühürü araştırdım.
Süs eşyası olduğunu iddia eden siteler dışında pek bir bilgi yoktu. Sadece bazı insanların gördüğü olağan dışı şahıslar yüzünden uydurulan ya da gerçek olan birşeyler var.
Mühürü araştırmaya kendimi fazla kaptırıp iki kere revirde yattığım oldu. Revirdeki unniyle arkadaş bile oldum diyebilirim.
Mühürü araştırmamın ikinci haftası ve hâlâ araştırdığım kaynaklarda iki seçenek dışında bilgi yok. Ya mühür dediğim şey süs eşyası ya da olağan dışı şahısların yaşam kaynağı.
Mühürü Soo Bin ile paylaşmdığım için ortak bir konuşmamız yok.
Bazı zamanlar mühürü sadece süs eşyası olarak benimsiyorum.
~GÜNÜMÜZ~
Evet tamı tamına iki haftadır mühürü araştırıyorum ve yine evet bu mühüre kendimi kaptırıp yorgun düştüğüm için revire beşinci gelişim.
"Doğru yha! Ben neden Zelo ya da Moon Jong Up'a mühürü anlatmıyorum?!"
Söylediğim şeyle aniden iki elim dudaklarıma gitti. Umursamamaya çalışıp hızla kalktım, koluma takılan ve canımı acıtan serumu çıkardım.
Sınıfta olduğunu düşündüğüm eşyalarımı almak için sınıfa koştum ve onları görünce memnunca gülümsedim. Eşyalarımı topladım ve okuldan var gücümle çıktım.
Sakın eksik bilgi olmasın tabiki de revirden çıktığım an Soo Bin adında bir kuyruk beni takip etmeye başladı.
Beni düşüncelerden ayıran ve bileğimi tutan Soo Bin'in eline odaklandım.
"Bana açıklama yap artık. İki haftadır seni beş kere revire götüren olay ne?! Eski Ji Ra'yı özledim ben."
Aslında %2 oranında sinirliydim Soo Bin'e bana hesap sorup bana karışamazdı ama %98 oranında haklıydı çünkü en yakın arkadaşım olarak herşeyden haberdar olmalıydı. Kafamı kaldırıp ağzımı araladım. Herşeyden haberdar olmasını sağlamalıyım.
"Bana bak Soo Bin."
"Sana bakıyorum zaten Ji Ra söyle."
(Bu kısım bir yerden tanıdık geliyor mu minnoş ponçiklerim??😂😂😂)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR | B.A.P
Fanfic"Son pişmanlık fayda verir mi sence?!" Cevap vermek yerine bana doğru adımladı. Aramızdaki boşluğu yok etti ve dudakları ile dudaklarımı nazikçe kapadı. Durdu ve gözlerime baktı, tekrar dudaklarıma yaklaştı. Artık naziklikten eser kalmamış hiç bırak...
