BELKİ...

Ya O Kızın Hayalleri

Tahir'den

Lavabodan çıktım ve içeri geçtiğimde herkes oturuyordu sessizce.Sessizliği bozan Mustafa abim oldu.

M: Tahir hazırlanın bu haftasını çifte düğün yapıyoruz.

Sustum sessizce yutkunurken Nefes'e baktım sadece gözünden akan bir damla yaş ile oturup öylece kabullenmek zorunda kabullenmişti. Esma bana özür diler gibi bakarken gözlerimi kaçırdım. O sırada Bizimkiler hareketlenmişti ve oradan çıkıp bir otele yerleştik. Odamda uzanıp tavanı izlerken odamın kapısı çaldı açtığımda karşımda Asiye yengemi gördüm ve hemen içeri girdim.

A:Yengem nasılsın?
T: Nasıl olayım yenge? Sırf kardeşimin hayatı için kendi hayatımdan vazgeçtim sadece kararan keşke benim hayatım  olsaydı. O kızın ne suçu var yenge o kızın hayalleri vardı okulu vardı ama şimdi tanımadığı bir adamla evlenmek zorunda.

Bunları söylerken gözümden bir damla yaş aktı istemeden.

A: Paşam bak yapma böyle de daha da acı çektirme ikinize de demek ki kaderinizin birleşmesi gerekiyormuş. Böyle yaptıkça o kızda daha çok acı çekecek
kurban olayım etma!

Diğer tarafa dönüp camdan dışarıyı seyretmeye başladım o sırada kapının kapanma sesiyle yengemin çıktığını anladım ve kendimi yatağa bırakıp yengemin söylediklerini düşünüp uyumaya  çalışıyordum tabi ki başarılı olamadım ve sabaha karşı uyuyakalmışım.

Bir Hafta Sonra

Tahir'den

Düğün Zorlu konağında yapılmıştı . Ne kadar istemesemde kalabalık bir eğlence düzenlenmişti ve sanırım eğlenemeyen sadece bizim aile ve Nefes'ti. Sonunda düğün bitmiş ve nikah kıyılmıştı. Ben eve gitmeyi düşünürken o gece orda kalmamız gerekmiş. Evliliğimizin gerçek olduğundan emin olmak istiyordu Ünal Zorlu. Gün bitmiş ve yatak odasına gitmiştim. Nefes beyazlar içinde oturmuş beni bekliyordu. İstemediğini bile bile ona dokunamazdım. Kapıyı kapatıp kitlenmiştim ne olur ne olmaz sanırım Nefes'i korkutmuştum ve ayağa kalkmıştı aniden ben yanına gidip duvağını açtığımda ağladığını farkettim ve yüzgörümlüğü takmam gerektiği için elimdeki kutuya açıp içinden çıkardığım yüzüğü parmağına takarken elleri titriyordu. Sonra uzaklaştım ve yatağı açıp üstümü çıkarmıştım ve görünmemesi için koluma cebimden çıkardığım bıçağı açıp ufak bir çizik atmıştım be yatağa damlayan kanı görünce Nefes şaşkınlıkla duvağını açmış ve daha yeni farkına varmıştı olanların. Sonra pijamalarımı alıp banyoya gidip üstümü değiştirdim. Bilerek geç çıkmıştım rahatsı olmaması için. Gittiğimde yer yatağı sermiş orada uyuyacaktı ve bana mahcubiyetle bakmıştı.

N: Ben özür dilerim
T: Asıl ben özür dilerim , eğer kardeşime engel olabilseydim sen yarın okula gitmeyi hayal ederek uyuyacaktın.

Gözyaşlarını farkettiğim elimle silmek istedim ve sonra vazgeçtim.

T: Hadi kalk oradan ben yatarım orda
N:Olmaz ben alıştığım zaten hem zaten benim için koluna da çizik attın ben de böyle uyurum bişey olmaz
T: Ama sadece bu gece eve gittiğimizde bu konuyu hallederiz. 
N:Peki deyip yorganını iyice üstüne çekerken bende yatağımda uzanmıştım ve uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar çabuk uyuyakalmıştım.

......

Sabaha karşı nefesin ağlama sesiyle uyandım baktığımda tırnaklarını yorgana geçirmiş 'Abiiiiii' diye sessizce ağlıyordu.