Bacaksız

569 19 7
                                    

SA Arkadaşlar AS

Öncelikle bu benim ilk hikayem. Daha önce bilgilendirme amaçlı notlar yazmıştım fakat ilk defa belli bir kurgu üzerine devam eden bir seri yazıyorum.

(NOT: HİKAYENİN BAŞLIĞINI RÜYAMDA GÖRDÜM ARKADAŞLAR HANİ ANCA RÜYANDA GÖRÜRSÜN BİLGİLENDİRMELİ BİŞEY OLDU BU EHEHEHEHEHE)

Bacaksız' ı yazmaya arkadaşlarımın tavsiyesi sayesinde başlıyorum. Hikayenin kurgusu, akışı şuan aklımda belli fakat sizlerden gelen yorumlardan korkuyorum açıkçası. Umarım beni destekleyenler olur.

Ve bir bilgilendirme yapayım normalde bu kadar ciddi değilimdir. Genelde ruh halim hep :dssfdfasdgsddfs.  Ve düşüncelerim de fazlasıyla ibnedir arkadaşlar. Bu yüzden olan olaylarda sülaleme ana bacı kayabileceğinizi göz önüne alaraktan sizi bilgilendireyim dedim. Herneyse sizleri de sıkmadan GELSİN CİPS, KOLA, GELSİN HİKAYENİN İLK BÖLÜMÜ YEEEEEE.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Arkadaşlarım Ege,Egemen , Rüzgar ve Sude' nin düzenlediği benim tabirimle ''KAMKİLER GECESİ'' için hepimizde olan tulum ve ayıcıklı şapkayı taktım.

Aynadaki görüntüm fazlasıyla şirin olduğu için yüzümü buruşturarak ayakkabılarımı giydim ve anahtarımı alıp depar atarak evden çıktım. İçimden ''Saat gecenin 1 i bu saatte kamkiler gecesi mi olur amınakoyım '' diye söve söve  Ege ve Egemen'in evine 5 dakika uzaklıkta olan ara sokağa ulaştım. Bu gece içimde fazlasıyla büyük bir sıkıntı vardı ve ben asırlarca evden çıkmak istemiyordum. Fakat Sude'nin ''Gelmessen sen uyurken çektiğim fotoğrafını bütün okula yayarım''  cümlesi beni ikna etmeye yetmişti. Bu fotoğrafı okula gösterirse beni 5 metre açık ağzımla uyuyan bir gergedana benzeteceklerini biliyordum.

Düşünürken ayaklarım benden bağımsız hareket ettikleri için Ege ve Egemen'in evine geldiğimi farkedemeden kafamı kapıya tosladım. Düşüncelerimin içine bir de kafamın acısı eklenince ''Bu kapıyı buraya koyan mimarın gelmişini geçmişini '' derken kapı hızla açıldı ve kapının açılması ile içeri çekilmem bir oldu. Ben daha olayın şokunu atlatamamışken Sudenin benim kemiklerimi kırarcasına bana sarıldığını gördüm. ''LEVAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞA'' . Arkadan gelen iki anıran insana bakınca bunların da Ege ve Egemen olduğunu gördüm. Hepsi ile olan sarılma faslı bitince televizyonun olduğu salona ilerledik. Tam içeri girecekken Sude yi tuttum ve ona Rüzgar'ı korkutmak ile ilgili olan ibne planımı söyledim. Egemen bütün elektrik hattının geçtiği şarteli indirdi ve hepimize üzerinde korkunçlu karının olduğu maskeleri verdi. Ben 3 ten geriye sayınca birden ileri atıldım ve bööööööö diye hepimiz böö'ğürdük.

Sonuç : Korkan bir Rüzgar ve Ege'nin kafasında oluşan bir morluk.

Kamkiler gecesi izlediğimiz malca bir korku filmi ve korkudan az daha altına işeyecek olan bir Sude eşliğinde bitti. Hepimiz evlerimize dağılırken 2 gün sonra Sude'nin evinde buluşmaya anlaştık ve meşhur ''KIRO SARILMASI'' yaparak evlerimize dağıldık. Saat en son 4 'e geliyordu ve her yer zifiri karanlık olduğu için, korku filminin etkisiyle de  etrafıma bakına bakına adeta bir Şizofren gibi ilerliyordum.  Ara sokağa geldiğimde iç sesim ''Aha sıçtık'' derken yavaş ve temkinli adımlar ile sokağın çıkışını gözleyerek ilerlemeye başladım. Fakat daha sokağın yarısına gelmemişken duyduğum hışırtılar ile irkildim. Sokağın sağındaki bölümünden duyduğum bu hışırtı dikkatle oraya yönelmeme sebep oldu. Gövdemi gizleyerek yan sokaktaki 2 kişiyi izlemeye başladım. Uzun olan kişi cebinden silahı çıkarıp ''Oyun asıl şimdi bitti'' diyerek 2 el ateş edince olduğum yere sindim ve nefes bile almadan yerde yatan cesede ve yüzünü göremediğim uzun boylu adama bakmaya başladım. Aklıma aniden gelen bir anı ile kalbime tarifi imkansız bir acı saplandı. Annem ve babam.. Bursa'da ki küçük evimizde babamın bana aldığı bisikleti sürüyordum.Annem kahkahalar eşliğinde babamın yanında duruyordu. Ben tam sokağı dönüp geri gelecekken nereden geldiğini bilmediğim sesler duymuştum. Ve ardından annemin adımı haykıran o çığlığı.. Geri döndüğümde gördüğüm anne ve babamın cesedi ve oluşan kan gölü. Gözyaşlarım hızla yanağımdan süzülürken acı bir çığlık kopardım. Çığlığım üzerine uzun boylu adam bana döndü ve bir anlık şok üzerine silahını düşürdü. Ben daha ne olduğunu anlayamadan bana doğru koştu ve beni kolumdan yakalayarak  sokağın çıkışına sürüklemeye başladı.

''Kaçacak bir yerin yok, Bacaksız.''

☆Bacaksız☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin