Ölüm

42 5 3
                                    

Ne cevap vermeliydim en ufak bir fikrim bile yoktu. Aslında biraz da Çağrı'nın vereceği tepkilerden korkuyordum çünkü onunla geçirdiğim şu süre zaafında ne kadar değişken bir ruh halinde olduğunu anlamıştım. Bence yalan söylemenin bir anlamı yoktu çünkü sonunda yalan söylediğim belli olurdu.

''Evet'' dedim fakat sesim titrek ve kırılgan çıkmıştı.

Yüzünü buruşturdu.

''Bu konuyu daha sonra konuşacağız, tamam mı?''

''Tamam'' 

Sakinleşmem lazımdı. Bu psikopatın yanında ağlamamalıydım. Ben güçlü bir kızdım. En son adam akıllı ailem öldüğünde ağlamıştım. Ağlamamalıydım. Ağlamayacaktım.

Tam kendimi ikna etmişken bir tane göz yaşı yanaklarımdan süzüldü. Küfür ederek başımı cama doğru çevirdim. Bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Çağrı her konuyu açtığında konuyu başka yere çekecektim. 

15-20 dakika kadar sonra küçük , bahçeli ve 2 katlı bir evin önünde durduk. Çağrı'yı beklemeden hemen arabadan indim ve kapıya doğru yürümeye başladım. 

Kapının önüne varmışken ayağım kaydı ve havuza doğru düştüğümü sandım. Fakat düşmemiştim çünkü Çağrı beni kolumdan son anda yakalamıştı. 

Toparlandıktan sonra kolumu hızla kendime çektim ve yüzüne bile bakmadan kapıdan içeriye girdim. Ev dışarıdan gözüktüğü kadar küçük değildi. Gayet sevimliydi ve ahşap merdivenlerin korkuluklarında çiçeklerden oluşan süslemeler vardı.

Merdivenlerin yanından geçip beyaz koltuklara oturdum. Canım hala sıkkındı. Ve ben sıkıldığımda yerimde duramazdım. Kafamı dağıtmak için mutfağa geçtim ve kendime sade bir kahve yaparak sandalyeye oturdum. Birkaç dakika sonra kapı kapanma sesi geldi ve Çağrı gelip yanımdaki sandalyeye oturdu. Yerimden kalkıp Çağrı'ya neyli kahve içtiğini sordum.

''Şekerli '' 

Bok iç.

Sinirlerime hakim olup kahvesini yaptıktan sonra önüne bırakıp Çağrı'nın yanındaki yerime oturdum. Nedensizce beni sinir ediyordu. Gülüşü bile o kadar sinir bozucuydu ki.....

Sakin ol

Sakin

'' Ailen hakkında konuşmamızın vakti geldi Leva. Sorunlarından kaçamazsın.''

Tam bu konu hakkında konuşmak istemediğimi söyleyecektim ki mutfak camı silah sesi ile birlikte parçalandı. Sanırım Allah bana işaret göndermişti.

Ne diyorum ben. Silah sesi. Evet.

Hızla yerimden kalktım ve Çağrı'nın peşinden  üst kata doğru çıkmaya başladım. 

Merdivenin son  basamağına adımımı atmıştım ki başımda soğuk bir şey hissettim. Kafamı sola doğru yavaşça çevirdim ve başımdaki silah ile kısa bir bakışma yaşadık.

''Leva siktiğimin merdivenlerindenmi düştün yin-''

''Ebeni sikeyim'' Gözleri bana kaydığında şaşkınlık ile açıldı. Ettiği küfürleri görmezden gelerek ifadesiz bir surat ile Çağrı'ya bakmaya başladım. Başımdaki silahı tutan adam konuştu

'' Zamanında bitiremediğim işin artık bitme vakti geldi''

☆Bacaksız☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin