"Tembeller (miskin, uyuşuk), Tanrı'nın yolunda olmadıkları için sürekli olarak koşmak zorundadır."
~•~
Jeon Jungkook son birkaç aydır yaptığı gibi yerinde oturmuş, dirseklerini dizine dayamış bir şekilde elindeki bıçak ile elmasını soyuyordu. Bu yaptığı şeyden rahatsız değildi. Her günü böyle geçiyordu zaten. Diğerlerinin olmadığı bir yere çekilip kendi düşüncelerinde kayboluyordu. Birkaç kişi onu bir şeyler yapmaya zorluyordu bazen, inatçı bir yapıya sahipti. Kendi kafasına göre takılmaya devam ediyordu.
Görüş açısına giren bir çift ayakkabıyı tanıdığında kafasını kaldırmaya tenezzül etmedi. Neyin geldiğini biliyordu çünkü.
"Bak, sorunun ne bilmiyorum ama herkes bir şeyle uğraşırken senin yan gelip yatman yeterince sinir bozucu. Ya kalk ya da kaldırırım Jungkook."
Kwang'ın sesini duyduğunda iç çekip kafasını yana yatırdı, işine devam etti. Sonuç zaten belliydi, neden uğraşıyordu ki?
"Üçe kadar saydığımda ayağa kalkmış olmazsan seni sürüklerim."
İstemeden sessizce kıkırdadı Jungkook. Boyları birbirine yakın olabilirdi fakat ondan daha güçlü olduğunu biliyordu. Kwang'ın üçe kadar saymaya başladığını duydu. Gülme isteğini bastırdı ve bir şey yokmuş gibi işine devam etti.
Kwang üçe kadar saysa da Jeon Jungkook'un kalkmayacağını kendisi de biliyordu. Bu yüzden öne atılıp elindeki elmayı kaptı.
Jungkook başını kaldırmadan konuştu. "Ver onu."
"Elmanı mı istiyorsun? Kalkıp alman gerek Jungkook." Kwang sert olmaya çalışsa da yumuşak biriydi.
Jungkook iç çekip yavaşça ayağa kalktı. Şimdi göz gözeydiler. Elini açıp "Şimdi onu geri alabilir miyim?" dedi.
Kwang verecek gibi olsa da ardından vermemeye karar verdi. Jungkook sakin kalmaya çalışarak çocuğun elindeki elmayı çekti. Kwang'ın elmayı bu kadar sıkı tuttuğunu fark etmemişti ki çocuk Jungkook'un üstüne düşer gibi oldu.
Bundan sonrası hızlı gelişti. Çocuk tekrar dengesini kurduğunda sinirle Jungkook'u itti. Karşılık olarak Jungkook da onu itti. Bu çok geçmeden bir kavgaya dönüştü. Kwang çocuğun boğazını sıkmak için elini Jungkook'un boynuna doğru uzattı fakat Jungkook'un boynuna dokunulma fobisi olduğunu bilmiyordu. Bu yüzden Jungkook bir eliyle Kwang'ın elini önleyip diğeriyle elindeki bıçağı çocuğun karnına sapladı.
Jungkook o anda her şeyi berbat ettiğinin farkındaydı. Bir yarı tanrının başka bir yarı tanrıyı öldürme hükmü yoktu.
Çocuk dizlerinin üstüne çöküp elini karnına götürdü. Önce karnına sonra eline, ardından Jungkook'a baktı.
Jungkook ne yapacağını bilemeyip oradan kaçtı. Uzun zamandır bu kadar efor sarf etmeyen bedeni kısa sürede yoruldu. Saatler sonra uyandığında nereden geldiği bilinmeyen bir not buldu kucağında.
"Yaptığının cezasını biliyorsun."