"Kıskanç(lar) gözlerini, başkalarının alçalışını görüp günahkar bir zevke kavuştukları için gözleri dikilerek kapatılır."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~•~ Kim Taehyung ve Bogum birlikte oturmuş yemek yiyorlardı. Daha doğrusu biri yiyor diğeri yemeğini didikliyordu. Taehyung ile Bogum başta çok yakın arkadaş olmalarına rağmen Taehyung Bogum'a karşı daha farklı hissetmeye başlamıştı. Negatif duygular. Ancak hiçbir ruh başkasıyla konuşmadığı sürece sağlıklı kalamazdı, yani tek arkadaşı olan Bogum ile bir şekilde bağını koparmaması gerekliydi.
Bogum da Taehyung'un ansız uzaklaşmasının farkındaydı fakat irdelemedi. Taehyung'un fazla içini açmayan biri olduğunu biliyordu. Onun hakkında merak ettiği yüzlerce soru vardı.
Yanlarından geçen bir grup ikilinin yanında durdu. Aralarından biri "Hey Bogum! Olanları duydum ve tebrik ederim." diyerek küçük bir konuşma başlattı.
"Hayır hayır, bunu gerçekten hakediyordun. Uzun zamandır senin kadar herhangi bir şey için emek sarf eden birini görmemiştim. Hak yerini buldu dostum." dedi sarışın.
"Son zamanlarda herkes seni ve başarını konuşuyor bu arada.Dikkat et, etrafta kıskanç insanlar çok, biliyorsun." dedi siyah küt saçlı olan gülerek.
"Teşekkürler Yang Ri, ederim." dedi Bogum ona gülümseyerek. Grup birbirlerine gülümseyip Bogum'un sırtını sıvazlayıp gittiler.
Taehyung karşısında duran sahneyi izlerken her saniye öfkesi kabarmıştı.
'Bogum başarılı, Bogum yakışıklı, Bogum'un arkadaşları çok, Bogum aşağı Bogum yukarı, Bogum, Bogum, Bogum, Bogum!'
Kendi iç sesi ona yardımcı olmuyordu. Aynı anda karşısındaki çocuğun suratını dağıtmak isterken diğer yandan düzgün durması gerektiğinin farkındaydı.
"O son dedikleri şeyde haklılardı."
Bogum, Taehyung'un konuşmasını beklemiyordu ki ağzına attığı lokma az kalsın boğazında kalıyordu. "Ne dedin?"
"O son dedikleri şey hakkında diyorum, haklılardı." dedi Taehyung düzce.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bogum bazen ondan korkuyordu. Ve bu da o anlardan biriydi. "Tamam.. teşekkür ederim." dedi sessizce.
"Ne demek." Ve yarım saattir didiklediği çorbasından bir yudum aldı.
Taehyung ve Bogum o gün birlikte vakit geçirmeyi düşünmüşlerdi. Fakat belirli bir planları yoktu. Birkaç saat sonra hala beraberlerken Taehyung tuvalete gitmesi gerektiğini söylemişti. Bogum onu olduğu yerde beklediğini belirtip gülümsemişti, Taehyung ise arkasını dönüp gitmişti.
İşi fazla uzun sürmemişti. 10 dakika içinde geri dönmüştü fakat Bogum olduğu yerde yoktu. Kaşlarını çatıp etrafına baktı. Taehyung Bogum'u bulduğunda nasıl hissettiği hakkında bir fikri yoktu.
İki oğlandan biri Bogum'u boynundan tutup kaldırmış öbürü de gülerek havadaki çocuğu izliyordu. Boynunu sıktığı belliydi, Bogum hayat mücadelesi veriyordu.
Taehyung oraya gitmek istemedi. Korktuğundan değil, ona yardım etmek istemediğindendi bu. Hiçbir şey hissetmiyordu. Hatta belki biraz içi rahatlamıştı...
15 dakika boyunca arkadaşının cebelleşmesini izledi. Yüzünün renkten renge girişini, debelenişini.. 15 dakika ardından ise sonsuza kadar hareketinin kesilmesini.. Kim olduğu bilinmeyen çocuklar Bogum'un cansız bedenini saklamaya koyuldular.
Bulunursa nasıl bir cezayla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Ve bu istedikleri son şeydi.
Taehyung ellerini ceplerine sokup sessizce hiçbir şey olmamışçasına yürümeye başladı.
Fakat bilmiyordu ki titreyen ve sessizce ağlayan Yang Ri tam zaman boyunca oradaydı, ve her şeyi görmüştü.
Her şeyi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
