Çığlıklar...
Sessizliği yırtarak , nefesleri kursakta bırakırcasına çığlıklar...
Adım adım ,nefes nefes kovalayan çığlıklar...
Her bir hücrede yankılanıp tekrar eden bir eko oluşturan iblis vari çığlıklar...Tüyleri diken diken eden , duymak yerine ölmeyi tercih edeceği türden çığlıklardı bunlar.
Ruhunun en derinliklerine işleyip,sonra ordan çıkmak için etini kemiğinden ayırmak istercesine yırtınan çığlıklar.
Demir parmaklıklardan olabildiğince uzaklaşmaya çalışarak duvarın en dibinde onları yok etmek istercesine kulaklarını zorluyordu.
Dehşet...
Hiçbir kelime yetmiyordu deliliğin pençesine kapılmış ,hayvansı yakarışların hâlâ aklı yerinde olanlar üstünde bıraktığı etkiyi anlatmaya .
Parmaklarını öylesine zorluyordu ki ,kulak zarını delmek ,belkide kulağını kökünden koparmak istiyordu ...
Hiçbiri bu dehşeti dinlemek kadar korkunç olamazdı,hiçbir şey o kadar acı veremezdi...
"Bıraaaaaaaakkkkkkkkkk!!
AAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!"Çıkan çığlık, boğazını yırtarak ,ses tellerini parçalayarak ,akla hayale gelmeyecek bir acı senfonisi taşıyordu .
Aniden ses kesildi,her şey öyle sakin ve suskundu ki bir an cidden sağır olduğunu düşündü .
Ayak sesleri ...
Korku filmi değildi...
Metal kilidin tıngırtıları...
Kötü bir rüya da değildi ...
Burası bir cehennemdi, hiçbir acının sınırı olmayan ,akla hayale sığmayan iskencelerin hayat bulduğu ,şeytanın dahi kaçtığı o yerdi ...
Sesler giderek yakınlaşıyordu...
Yoksa kulaklarında hissettiği o şey sadece korkudan deliye dönmüş kalbinin acı dolu yakarışları mıydı.
Ama hayır ...
Öyle olması için tanrıya dua etti ,ama değildi ,bunu her zerresinde hissedebiliyordu...
"Kalbini tut, hiç bırakma ,sen güçlüsün,inan bana..."
Yine o ölüm çağrısı...
Cehennem türküsü...Ne zaman bir bedeni gölgesinden ayırmaya gelse, hep bu şeytanın dahi duymamak için kulaklarını kesip attığı o vahşet çağrısını okurdu...
"Beni öldüüürrr!!!"
Bir anlık sessizlik ...
"Keşke o kadar merhametli olsaydım..."
Kafasını sağa sola doğru salladı .
"Kalbini tut,hiç bırakma ,sen güçlüsün, inan bana ..."
Korku muydu kulaklarını sağır eden yoksa sesi artık çıkmıyor muydu emin değildi ,tek bildiği haykırışlarının onun gibi başka bir bekleyenin ruhunu parçalara ayırdığıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
Science FictionBir bedenden başka bir beden yaratmak, doğmak gibi düşünme... Hiç öyle değil... Onlar bizden bir kukla yaratıyor; gölgelerimizi bedenlerimizden ayırıyor, varlığımıza bir noksanlık katıyorlar. Ben bir kurbanım, gölgem benden çalındı, o acıyı hiçbir...