~7.Bölüm~

294 50 129
                                    

İyi okumalar 🌸💚...
Yağmur'dan

Damla durağa geldiğimizde

D: Aa Poyraz abi! Diye bağırdığında hızla yürüdüğü yere baktım. Ayaz ve yanında bizim yaşlarımızda bir erkeğin daha olduğunu gördüm. Poyraz o olmalıydı. Ayaz da benim gibi şaşırmış bir sıfata sahipti. Senin şaşkınlığını seveyim!

P: Aa Damla, nasılsın? Dediğinde

YAY(müq shipimiz): Siz nereden tanışıyorsunuz? Diye sorduğumuzda birbirimize baktık.

P: Cafe'nize sık sık geliyorum. Damla'yı da görüyordum. O şekilde arkadaş olduk, dedi gülerek Damla'ya bakarken. Ayaz'a benziyordu o da. Tek fark Poyraz'ın gamzeleri o kadar belirgin değildi ve yüz hatları daha yumuşaktı.

D: Evet Poyraz abi, dedi ve adının Poyraz olduğunu öğrendiğim kişinin bakışı ile

D: Yani Poyraz doğru söylüyor. Hem bir ara benide kurtarmıştı, dediğinde kaşlarımı çattım. Damla bana neyi anlatmamıştı? Neyse bir yalnız kalalım da soracağım ben ona.

Y: Ney? Nereden? Ne zaman kurtardı ya? Diye çıkıştığımda Ayaz'ın sesiyle yüzümü ona çevirdim

A: Dur sakin, ben de merak ediyorum. Hesabı verecekler, dedi yandan gülerek. Yanımda olması beni sevindirmişti. Poyraz tam ağzını açacakken gelen otobüs buna engel olmuştu.

Otobüste hepimiz farklı yerlere savrulunca olayı açıklığa kavuşturamamıştık. Otobüsten indiğimizde Poyraz koşarak diğer kampüse ilerlerken, bizde Ayaz'la arkasından gülüyorduk. Damla'da bizden bir durak önce inmişti.

Y: Değişikler ya

A: Öyleler, dedi Ayaz gülerken. O gülünce insanın gülme kasları kendiliğinden çalışıyordu.

"Aşığım" desene sen şuna.

Ne saçmalıyorsun sen be? Sen beni benden daha iyi mi bileceksin?

İç sesinim ben senin tabii daha iyi bileceğim.

İyi bok yiyorsun bilerek zaten. İç sesimi dinlemeyip Ayaz'a baktım. Kaşları kalkmıştı. Ben de aynı sıfatı takınıp

Y: Bir problem mi var? Dediğimde, kaşlarını normal formatına döndürüp

A: Yok ya, sadece kendi kendine mırıldanınca iyi olmadığın düşüncesine kapıldım o kadar, dedi dalga geçer bir gülüşle. Yalandan bir sitemle

Y: Olamaz mı? Bir insan kendi kendine mırıldanamaz mı? Dedim okulun kapısından girerken.

A: Olabilir, pardon, dedi yamuk bir gülüşle. Sol yanağındaki gamzesi, sol yanımı hareketlendirmeyi kolayca başarmıştı.

Bunun olmasını ister miydim? Tartışılır. Halimden memnun muyum? Tartışılır.
Başkasına güvenmekte haklı mıyım? Tartışılır. Aha işte ben bu yüzden agresifim! Her bokum tartışılır!

A: Şerefsiz, dedi fısıldayarak. Onun şiirimsi sesiyle kendime geldim. Ona döndüm, sonra da gözünü diktiği yere. Berk vardı. Elini yumruk yapmış Ayaz'a bakıyordu. Kaşınıyordu salak. Kaşında, kolunda sargı vardı. Biliyordum Berk'i pes etmeyi sevmezdi. İstediğini elde edene kadar da uğraşırdı. Elde edemediği bir isteğini görmedim.

Ayaz'a baktığımda çene kasları gerilmiş, alnındaki damarlar belirginleşmişti. Çok çekici görünüyordu.

Bir de inkar eder ya! Sevmiyormuşmuşmuş. Yedim bende.

Sus be gerizekalı. Birinden yeni kurtuldum, olmaz. Diye kendi kendime konuşurken Berk'in bize doğru yürüdüğünü gördüm. Durdurmak istedim. Ama kilitlenmiş gibiydim. İçim acıyordu. Yaralıydı ve bu beni yaralıyordu. Neden hala Berk için üzülüyordum? Hala sevmiyordum, sevemezdim değil mi?

Buz Dağı Ve Küçük BulutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin