Her gece güzel bir yerde uyanma dileğiyle yaratıcısına dua eden Eun Sun uyandığı bu sabah yine her zamanki gibi hayal kırıklığına uğramıştı.
Her günkü gibi bu çöplükte uyanmıştı.
Her günkü gibi etrafında onun gibi yoksulluk çeken insanları görmüştü.
Her günkü gibi..,
Her günkü gibi bu iğrenç hayatı görmüştü Eun Sun.
Zorunda mıydı bu hayatı çekmeye?
Zorunda mıydı bu kadar yoksul olmak?
Zorunda mıydı her sabah 100 kişinin zorla sığıp uyuduğu, 100 kişinin zorla iş yapıp para kazanmadığı, 100 kişinin zorla hiçbir günahının olmamasına rağmen dövüldüğü bu çöplükte uyanmak?
Eun Sun'un uyandığı yer bir yetim hane değildi.
Eun Sun'un uyandığı yer bir sokak ta değildi.
Eun Sun yaşamak için girdiği bir apartmanın bodrumunda yatıp, kalkıyordu.. Tıpkı onun gibi yetim ve öksüz yoksul insanların yatıp, kalktığı gibi.
Tıpkı iyi bir hayat yaşamayı hak edipte alamayan yoksul insanlar gibi..
Ama Eun Sun biliyordu; hayatının güzel olmasına rağmen değerini bilmeyip hala daha fazlasını isteyen, ondan daha kötü durumda olan insanları bilmeden, kötü durumdaki insanların çektiği acıyı bilmeden, kendi tırnak acısına ağlayan insanların dünyada olduğunu.
Hep öyle insanlara içinden kızıyordu Eun Sun 'Şükretmeyi bilmeyen benciller' diye.
Kim bilir Eun Sun onların yerinde olsaydı ne kadar mutluydu..
Ama o hep ama hep yalnız ve yoksuldu..Eun Sun şikayetçiydi bu durumdan.
Ama bilmiyordu ki, şuan bu çöplükte uyanmasının geleceği için bir ışık olduğunu..
Ama bilmiyordu ki, şuan bu çöplükte uyanmasının onu gelecekte mutlu edeceğini...?
🌕🌕🌕
Küçük kız Eun Sun yattığı soğuk zeminden hergün hizmet ettiği; kaba, alkolik, kötü adam Hei'nin ona iyi davranacağını umut ederek yavaşça kalktı.
Etrafındaki onun gibi daha 9 yaşında olan arkadaşlarına göz gezdirdi.
Saat daha sabahın 5'i olduğu için herkes uyuyordu. Onlara ikide bir sopayla vuran görevliler bile daha uyanmamıştı.
Sadece Eun Sun uyanıktı.
Kalkıp su içmek istiyordu. Ama su alınan yere gitmek için adımını atacak yer bile yoktu ki.
Soğuk zeminin her santimetresinde uyuyan yoksul bir insan vardı.
Küçük kız su alamayacağını anladı ve hayal kırıklığı ile uyandığı soğuk zeminine geri döndü.
Yere kıvrıldı ve o soğuk odada tek başına ısınmaya çalıştı.
Eun Sun'u ısıtacak kimsesi yoktu ki..!
Eun Sun'a sarılıp ona sevgisini gösterecek kimse yoktu ki..!
Eun Sun'a sarılıp onu her zaman koruyacak kimsesi yoktu ki..!
.
Derken Eun Sun üzerini saran bir el gördü.
Evet..
Evet şuanda birisi Eun Sun'a sarılıyordu!Eun Sun yavaşça yatarken arkasına döndü ve ona sarılan yüze baktı..
Bu bir erkekti..
Tatlı, küçük, büyük gözlü ve birazda kalın kaşlı bir erkek çocuğuydu.Erkek çocuğunun gözleri açıktı ve Eun Sun'a bakıyordu,
Eun Sun da erkek çocuğuna.
Göz göze,
Sadece öyle birbirlerine bakıyorlardı..Hiçbirşey demeden..
Eun Sun tekrar onu kavramış olan kola baktı ve gülümsedi. Ardından o da elini erkek çocuğunun üzerine koyup onu kavradı.
Eun Sun'un kafası erkek çocuğunun göğsündeydi.
Erkek çocuğunun çenesi de Eun Sun'un kafasının üzerindeydi.
2 küçük çocuk birbirlerini sevgileriyle ısıtıp tekrar o masum uykularına döndüler.
A l t t a k i y ı l d ı z ı
D o l d u r u r s a n ı z
Ç o k m u t l u
O l u r u m.
❤T e ş e k k ü r l e r 🐰
⭐🌟⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friend | MYG & DKS
Fiksi Penggemar"Artık seninle arkadaş kalmak istemiyorum Eun Sun" Gerçekten en zor şey değil midir, iki şeyin arasında kalmak? Hangisinin daha doğru olduğunu, Hangisinin daha iyi olduğunu, Hangisinin seni daha mutlu edeceğini, Bunları bilmiyorsan, Gerçekten çok zo...