11. Yolculuk

127 2 0
                                    

''Peliiiiiiiiin! Kızım bir kalkamadın ya hadi!''

Azra çantasına bir şeyler koyarken tepemde bana bağırıp dururken ''Kızım uçak kaçacak hadi!'' diye tekrar bağırdı.

Şimdi çaktım Bugün İtalya'ya gidiş günümüzdü. Sonunda geldi şu gün. Yerimden fırlayıp hemen hazırlanmaya başladım. Azra dün bizde kalmıştı. Annesi ve babası buraya gelip bizimkilerle birlikte ikimizi havaalanına bırakacaklardı. Sonra da Azra'yla özgürüüüüüüz.

Tabi arkadaşlarımızla vedalaşmıştık ama Batuhan ve Alper de bizi uğurlamaya gelecekti. Gelecekti evet çünkü Batuhan gelemiyormuş. O da bir yere gidecekmiş ve Sadece Alper gelecek. 

Tabi o gelmeden dün ayarladığım kıyafetlerimi üzerime geçirip zaten hazır olan bavuluma dokunmadan kendime bir sırt çantası ayarladım. İçine lazım olacak şeyler ve bavula koyamadığım takılarımı koydum. Ufak tefek şeylerde attıktan sonra aşağıya indik. Azra çoktan hazır olduğu için beni beklerken Alper'le mesajlaşmıştı. 15 dakika sonra bizim kapının önünde olacakmış. Biz de ayak üstü kahvaltı yaptıktan sonra -kahvaltı yapmadan güne başlayamam- hep birlikte dışarıya çıktık. 

Azra Batuhan ve ben arabalara nasıl yerleşeceğimizi düşünürken babalarımız bavullarımızı bagajlara yerleştiriyordu. Azra'nın ve benim babamın arabasıyla gidecektik ve Azra'nın babasınınkine Alper, babamınkine de Azra ile ben bindik ve yolculuğa başladık. İki buçuk saat vardı ama havaalanı uzak olduğu için erken çıkmıştık. Yolda annemlerin ''Heyecanlı mısınız?'' ''Her şeyinizi aldınız mı?'' ''Kendinize dikkat edin!'' gibi sohbetlerini geçiştirici cevaplarla yanıtladıktan sonra mesaj sesiyle telefonumu çantamda kaybolmadan bulup mesajı açtım.

''Yolculuk başladı mı?''

Batuhandan gelen mesajı yaklaşık 32 kere daha okuduktan sonra cevaplamak aklıma geldi.

''Henüz başlamadı, yarım saate havaalanındayız.''

Cevap gelemeyince kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye koyuldum. Bu sırada da Azra'nın ailesi ve Alper yanımızdan bize el sallayarak geçmişti. 

Bu arada babam gerçekten çok iyi araba kullanır. Hız bile yapsa onun kullandığı arabada içim çok rahat olur çünkü çok bilinçli kullanır. Babam 21 yıldır araba kullanır ve hiç kaza yapmamış. Babam benim.

Sonunda saniyelerini saydığım şu sıkıcı yarım saat bitince arabadan fırlayıp Alper'in yanına gittik. Babam ufak tefek işlemleri halledince kalkmasına bir saat kalan uçağa binmek için can atıyordum. 

Sonunda uçağa yolcuları almaya başlanınca bizde Alper'le ve ailemizle vedalaştıktan sonra uçağa geçtik. Azra cam kenarında bende yanındaydım. Azra neredeyse her yıl uçağa binip annesinin yaz için başka ülkelere seyahatini yaptığı için o otomobile binmiş gibi rahattı. Benimde korktuğum söylenemez ama yinede biraz tedirgindim. Bu uçağa 2 binimişti çünkü.

Kalkışa geçmeden kulaklığımı taktım ve sağ tarafımda bir hareketlenme oldu. Büyük ihtimalle yan koltuktaki yolcular gelmişti. İstifimi bozmadan müzik dinlemeye devam ettim. Kemerleri takma hostesin konuşması gibi şeyleri geçtikten sonra uçuşa geçtik ve yolculuk başlamıştı.

Babam telefonuma Antanino Amca'nın telefonunu kaydetmişti. Bizi zaten havaalanında bekleyeceklermiş fakat ne olur ne olmaz diye kaydetmişti. 

Azra kitap okumaya başlayınca bende yanıma aldığım kitabı çantamdan çıkarıp okumaya başladım. Ortalarındaydım ve gerçekten çok heyecanlı bir kıtaptı. Kulaklığımı çantama attım ve okumaya başladım. 10 dakika kadar okuduktan sonra yanımdan bir ses ''Çevirebilirsin.'' dedi. Ne? 

Aşkıma SeyirciyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin