BÖLÜM 1

118 6 79
                                    

Öfke Dünyası,bizim dünyamız'dan yaklaşık olarak yedi yüz kırk ışık yılı uzakta bulunan ve teknoloji olarak biraz geri de olan barış ve huzur dolu bir gezegendi. Tabii barışçıl olmasının yanı sıra oranın halkında kimsede olmayan bir şey vardı, buza ateşe ve karanlığa hükmeden insanlar yaşıyordu orada. Onlar güçlerine o kadar sıradan şeylermiş gibi bakıyorlardı ki kullanmıyorlardı bile, ama o güçleri kötülük için kullanmak isteyenler de vardı..

Öfke Dünya'dan tam olarak dokuz yüz altmış ışık yılı uzakta olan Karanlıklar Diyarı adlı daha gelişmiş teknoloji sahibi sisli ve kasvetli bir gezegenin acımasız ve genç Kralı olan Pars Lixa onların güçlerini ele geçirip yaşayan bütün gezegenleri ve farklı boyutları fethetmek istiyordu. Pars siyah saçlı kemikli yüz hatlarına sahip yüz yirmi iki yaşında genç bir kraldı, ama daha yüz yaşında bir Prens iken bile Öfke Dünyası'nı ele geçirmek için planlar kurar ama babası onu yakalayınca onu cezalandırırdı.

Bir gece hırslı genç Prens yaklaşık üç yüz yaşındaki babasının verdiği zindan veya ateşte yanma cezalarına katlanamayıp babasını uykusunda belinde taşıdığı ve ona babasının hediye ettiği büyülü hançer ile babasının boğazını kesmiş ve tacını alarak kendisini Kral ilan etmiştir. Şu an ise tek istediği Öfke Dünyayı ve orada yaşayan herkesin güçlerini ele geçirmekti. Yirmi iki yıl süren bir saldırı planından sonra Öfke Dünya Kralını en zayıf ânında yakalamayı başardı, öz çocuğunun doğumu sırasında büyük bir saldırı gerçekleştirmeye karar verdi..

Pars bu saldırıyı planlarken Öfke Dünyanın ne kadar barış dolu bir gezegen olsa da güçsüz olmadığını ve bu savaşın sonsuza dek bile süreceğinin farkındaydı, ama atladığı bir şey vardı; Öfke Dünya da görünenin aksine sadece alevleri kontrol edebilen insanlar yaşamıyordu, buzlara hükmeden bir halk ve Pars gibi karanlığı kontrol edebilen bir halk da vardı.

Pars'ın gözünü hırs bürüdüğü için bu detayları es geçerek, hücum emrini öne sürdü ve bütün kara süvarilerini gezegenin güney bölgesinde bulunan üsteki savaş gemilerine bindirtti, daha sonra ise Karanlıklar ordusu huzurun ve barışın hüküm sürdüğü Öfke Dünya'ya doğru yol almaya başladı.

O gün, Öfke Dünya'nın iki yüz seksen yaşında ki ateş turuncusu saçlı, saçları ile uyumlu gözleri ve dudakları olan güzeller güzeli kraliçe Rhea Öfke Dünya sarayındaki yatağından şiddetli bir ağrı ile uyandı ve yatakta bağırmaya başladı. Kapısının önünde nöbet tutan muhafızlar Kraliçenin seslerini duyduklarında hemen kapı kulpunu çevirip içeriye girdiler. İçeri girdiklerinde ise Kraliçenin acı içindeki yüzünü görünce hemen muhafızlardan biri odadan Yüce konseyin odasına doğru koşmaya başladı.

Odaya vardığında direkt içeri girdi ve üç yüz yaşında olan, turuncudan beyaza çalan saçları ve aynı renk sakalı ile omuzlarından sarkan kırmızı pelerini, pelerinin altındaki titanyum omuzlukları ve vücut zırhı ile Yüce konsey ile toplantı yapmakta olan Kral Arthur'u ve 800 yaşlarında beyazlar içindeki dört büyük konsey üyelerini gördü. Muhafız tam ağzını açmıştı ki Kral Arthur'un elini havaya kaldırması ile fikrinden vaz geçti. Arthur 'ne cüretle Yüce konsey toplantısını bölersin' diye gürlediğinde zırhlı muhafız zırh maskesinin verdiği ekolu ve gür sesi ile 'Kraliçe Rhea doğuruyor Ekselansları' dedi. Yüce konsey üyeleri Arthur'a gitmesini söylediğinde Arthur hemen güçlerinin ve ruhunda ki üç yüz yaşlarındaki Ejderhanın ona sağladığı kırmızı siyah karışımı geniş ve sivri kanatlarını açarak Kraliyet yatak odasına uçmaya başladı..

Arthur odaya vardığında hemen Rhea'ya sarıldı ve nazikçe karnını okşadı, o sırada mor ve lacivert karışımı, tüm bedenini kaplayan cübbesi ve sol elinde tuttuğu büyü kitabı ile odaya Kraliyet büyücüsü girdi. Çocuğu doğurtmak için gerekli büyünün olduğu sayfayı açtığı sırada hava kararmaya başladı,Arthur hemen geniş pencereden baktığında ise yörüngelerine yüzlerce savaş gemisinin girdiğini ve güneşlerini karartmakta olduğunu gördü.

ÖFKE ÇEMBERİ (Circle Of Fury)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin