Hogwarts ve Ay Işığı (askıda)

Yaralar

"Via ne arıyorsan söyle bulmana yardım edelim."

"Ya hani benim böyle tuhaf bi madalyonum vardı ya ? İşte onu bulamıyorum."

"Tamam sakin ol biz de bakarız. Hatta Profesör Dumbledore'a gidelim. O kolyenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum." diyen Em'e üzgün bakışlarımı atarak kafamı salladım.
EVET YİNE BAKIŞ ATIYORUM ÇÜNKÜ BAŞKA BİR ŞEY YAPAMIYORUM.

Em'le beraber Dumbledore'un odasına gidiyorduk. Heykelin önüne gelince "Patlayan Meyankökünü" dememle yine o cehennem merdivenleri açıldı.

Merdivenleri çıkınca ben nefes nefese kalmıştım ama Em'se bana maraton mu koştun der gibiydi.

İçeri girince Dumbledore,

"Miss Riddle, Miss Rode nasıl yardımcı olabilirim?" dedi.

"Profesör, annemin bana verdiği madalyonu bulamıyorum ve göründüğünden çok daha değerlidir."

"Elimden geleni yaparım Miss Riddle ancak koşarken düşürmediğinize emin misiniz?"

"Eminim Profesör, madalyon bir büyüyle takılıyor ve onu çıkartabilmek için yüksek rütbeli biri ve çok zor uygulanan bir büyü gerekiyor. Başta arkadaşlarım bana şaka yaptı sandım ama onların böyle bir büyüyü yapması çok zor." dedim ve derin bir nefes aldım.

"Anlıyorum Miss Riddle, söylediğim gibi elimden geleni yapacağım."

"Çok teşekkürler Profesör." dedikten sonra hafifçe gülümseyerek geri çıktım.

Sirius Black

Sabah başımdan aşağı su dökülerek uyanmıştım.

"Potter bunu ödeyeceksin!"

Kalkıp hazırlandıktan ve James'e yüz milyon lanet saydıktan sonra aşağı indim.

Em ve Via bir telaşla dışarı çıkıyordu.

   Ders Sihir Tarihi'ydi, neler olduğunu dersten hemen sonra soracaktım.

-------------------------

"Via?"

"Efendim."

"Bu sabah neden büyük bir telaşla çıkıyordunuz Em'le beraber?" diye sorduktan sonra masmavi gözlerini benimkilere çevirdi.

"Annem bana verdiği madalyonu kaybettim." derken sanki gözlerinde hüzün vardı ama bu öyle bir hüzün değildi, bu hüzün cehenneme gidip geri gelmiş birinin bakışıydı.

"İstersen ben ve diğerleri de etrafa bakabiliriz."

"Yani aslında....... hayır diyemem ama sizi de öyle uğraştırmak istemiyorum."

"Kimi ne için uğraştırmak istemiyorsun?" diye ortaya çıkan James'e senden nefret ediyorum der gibi bakmaya başladım.

"Via annesinin ona verdiği madalyonu kaybetmiş, ben de bulmasına yardım ederiz diye düşündüm. O da bizi uğraştırmak istemiyormuş." diye kısa bi özet çıkardım, aslında bakınca kısa değil çünkü yani işte anladınız siz.

"Eeeeee neye benziyor bu madalyon?" diye bir soru yöneltti Remus bir anda yanımızda belirerek.

"Hani şu açılıp kapanan madalyonlar oluyor ya? Onlardan. Reçine rengi zeminin üstüne yılan şeklinde yeşil bir S var."

"Tam Slytherin'lik bir şeye benziyor" dedim.

"Ama ben bir Gryffindor'um." diye cevap verdi.

"Biz etrafa bakarız beyaz kafa." dedi James.