''Hergün sınıfta, iş yerinde, mahallede sürekli gördüğünüz insanların aslında nasıl bir hayat yaşadıklarını düşündünüz mü? Hepimiz en büyük derdin kendimizde olduğunu düşünürüz ama aklımıza hiç gelmez çevremizde sürekli gülen, espri yapan insanların nasıl bir hayat yaşadıkları. Çevremizdeki her insan birbirinden o kadar farklı ama hiç düşünmeyiz aslında nasıl insanlar olduklarını. İşte bu hikaye bağnaz bir ailenin saçma mitoloji takıntısını anlatıyor.''
Öncelikle şunu söylemeliyim, kapağınla biraz uğraşırsan okuyucuyu çekebilirsin. Kapak konusu önemli.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İkincisi, en sıkıcı kısımla başlamak istedim çünkü gözüme çok batıyorlardı, imla hataların çoktu. 'burada' yerine 'burda' yazman gibi pek basit örnekler verilebilir. Bağlaçların da bir kısmını yanlış yazmışsın. Anlatım bozuklukları çok yoktu ama noktalama işaretlerinin eksikliğinden direkt anlatım bozukluğu çıkıyordu.
Onun dışında karakter isimlerini sevdim, güzel düşünmüşsün.
Ama karakterler birbirine girdi bende. Kim kimdi, kim değildi anlayamadım. Bunun sebebi de hikaye anlatıcının cümleleriyle değil, iki kişinin veya araya girenlerin konuşmalarıyla gidiyordu sürekli. Bir olay akışı yok gibiydi, daha çok konuşmalar vardı. Elbette konuşmaların ağırlıklı olduğu bir kitap yazabilirsin -fakat kitabın kurgusundan anladığım kadarıyla bu anlatım tarzı tam olarak istediğin değil çünkü karakterin bunalımlı iç dünyasını tanımamız gerekiyor, onun cümleleri yer alsa çok daha hoş olmaz mıydı?- ama kafa karıştırmayı önleyecek birkaç cümle okuyucuya yardımcı olur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kurgusu çok basit değildi. Ama çok özgün de değildi. Verdiğim oylardan anlayacağın kadarının bölümünü okudum. O yüzden tam olarak kurgudan bahsetmek haddim değil. Daha önceden de dediğim gibi, karakterleri anlayamadığım için okumayı bıraktım. Yoksa en azından kurgusunu anlayabilmek için okurdum. Kitabın kendini okutuyor çünkü.
Son olarak da küfür konusuna değinmek istedim. Küfrü kullanman beni rahatsız etmedi, eden şey çok kullanman. Biraz göze sokmak gibi olmuş. Her lafın başında, her lafın ayrıca sonunda küfrü bitmeyen bir Lucifer var. Gerçi kitabın başında argo kelimelerin kullanıldığını yazmışsın ve buna rağmen küfürden rahatsız olan biri yorumlara yazmış (ya da o yazdıktan sonra mı güncelledin açıklamayı, bilemiyorum), çok takma. Genellikle hoppa tiplerin ağzından bitmez. Karaktere bu hoppalığı aşılamışsın sadece. Fakat biraz fazla olmuş.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başarılarının devamını dilerim, umarım yeterli ve tatmin edici bir yazı olmuştur senin için.
