Uyandığımda Asya yanımda yoktu. Dün de kendini rahatsız hissediyordu. Derken bir ses geldi banyodan. "öğürme sesi". Yanına gittim ve ona öldün, öldün deyip gittim. Okul kıyafetlerimi giyindim. Asya'nın okula gideceği yoktu. Bu yüzden evde parti yapmayı düşünüyorum. Asya' sız okul bir hiç gibi. İkizler de okula gitmeyecekmiş. "Bunu bana sormayın. Öğrenmek istemezsiniz." İkizler gelin kaçalım. Asya: "Peki yok yazılmamız." derken. Seline imzaları attırırım. " Selin kim diye sorarsanız sınıfın en akıllı kızı. Ama ikizleri de çok sevmiş ve bu yüzden imzalar." Selin o kadar akıllı ama beyni zehir gibi. O güvenliği oyalarken, biz de kapıdan kaçtık. "İkizlerin evi de baya uzakmış." Ama kardeşleri aşırı tatlı. Resimdekinden daha güzel gözüküyor. Adı da Deren. Benim adımdan güzel ve çok tatlı. Deren'in babası İsviçreli annesi Türkiyeli. Deren'in gözleri ve yüzü babasına, saçları ve moda anlayışı annesine benziyormuş. Deren'in babası ve annesi çok yakın bir zamanda boşanmışlar. Ama annesi çok iyi bakıyor. İkizlere de çok düşkün ama ikizlerin notları son zamanlarda çok düşmüş. Kaçtığımızı annesine söyleyemezdik. bu yüzden öğretmenlerin olmadığını söyledik. Annesi çok saf bu yüzden buna inandı. İkizlerin kardeşiyle oynarken her şeyi unutmuştuk. Çok sevecendi, hayatın daha acı yüzünü görmüyordu. "İlk defa insan gibi konuştum." İnşallah derslerini düşürmez ve yaz okuluna gitmez. Gerçekten gitse zor anlar geçirir. Çok şükür bizim yaşımızda değil. Kızın suratında tek bir sivilce bile yok. Çok şanslı. Ablalarının da olmamış hiçbir zaman. "Ergenlikte bile". Baya şanslılar. Beni herhalde çöplükte bulmuşlar. Şu sivilceler, siyah noktalar beni öldürüyor. Asya'da bile fazla yok derken bir baktım saat 20.00. Apar topar çantamdaki eşyaları toparladım. İkizlerin ve Asya'nın kulağına saati fısıldadım. Deren ve ikizlerin annesi ile vedalaştık. Öğretmen annelerimizi aramadan orada olmalıydık. Ama nasıl oraya 1 saniye bile gecikmeden varacaktık, derken bir araba geldi. Bu araba Asya'nın arkadaşınındı. Hiçbir sonuca varmadan arabaya bindik ve son anda hocaya Asya'nın hasta olduğunu söyledik. İkizleri de odamıza davet ettik. Birer kahve yaptık içtikten sonra gittiler...