Bölüm Şarkısı:Tahmin edin asdasfdas
Hatırlatma;
-"Sayamıyormusun, o kadar çok mu yani? Senden bunu beklerim" dedi.O anda gözlerimin dolduğunu fark ettim.Ne kadar çabalasamda,gözlerimden aşağı süzüldü gözyaşlarım.
Justin'İn Ağzından:
Çok ağır bir söz söylediğimin farkındayım ancak ondan intikam almayı o kadar çok istiyorum ki.Bir an gözyaşlarını silmeyi ve sarılmayı düşündüm.Önümde bir bebek gibi ağlıyordu.
-Şimdi cevap verme.Sınıfta elbet görüşeceğiz.deyiverdim.
Birden ağlamayı kesti.Elleriyle yaşlarını silip bana
-"SİKTİR" dedi.
Bana birden küfür etmesiyle afalladım.Sonra orta parmağımı gösterip merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.Yaptığım herşey doğaçlamaydı.Adımlarım o kadar serti ki ayağım acıyordu.Ben sağ taraftan yürüyordum.O da sol taraftan merdivenleri çıkmaya başladı.Adeta uçuyordu.
Destiny'nin ağzından:
Ona küfür ettiğim için üzülmüyorum,sevinmiyorum,korkmuyorum aslında hiçbir duygu hissetmiyorum,o da bana küfür etti ama ben öylece bekledim. Salağım ben!
Sınıfta görüşeceğiz kelimesi ve alev saçan gözleri geldi aklıma.Korkak biri değilimden ama beni korkuttu,bu sırada bizim çetenin oturmuş bana baktığını fark ettim.Emily'e 'Aferin!' Diyen bir bakış yolladım,öğretmen zili çalınca ayaklandılar.Sınıfa geldiğimde öğretmenimiz Bay.Mathers'i göremedim.Normalde sınıfta olmalıydı.Sonra hemen sınıfa koştum.Yerime oturacakken sınıfta kimseye ait olmayan bir çantanın yanımda durduğunu farkettim.Anna önümde oturuyordu.Sormaya karar verdim.
-Selâm Anna,yanımdaki çantanın kime ait olduğunu biliyormusun? Parmağımla çantayı gösterdim ve tiksinirmiş gibi yaptım.
-Sınıfa yeni gelen çocuğun.Seni tanıyormuş diye Bay Mathers onu buraya ottuturdu.
-Sınıfa yeni gelen çocuk mu? Dedim.O kişinin Justin olduğuna adım gibi eminim.Sınıfta boşver aramaya başladım ama yoktu, Hay aksi! Sınıftakilere yanına oturabilirmiyim diye yalvarmaya başladım ama herkes aynı cevabı ezberlemiş gibiydi; HAYIR!
Yanıma otursa ne olacak ki? Hemde dersteyiz.Müzik olunca kafam dağılır diye düşündüm.
Bay.Mathers sınıfa Justin'i önceden tanıtmış.Bu nedenle ikisi beraber sınıfa girdiğinde yanıma doğru piç smile'ı ile yanıma geldi.Duvar kenarında oturuyordum.Ve duvara doğru kaymaktan ilişkiye gireceğimi filan düşündüm.Sonra sınıfta çok sevdiğim bir şarkı olan All That Matters çalmaya başladı.Sanırım konularda ileride olduğumuz için birkaç ders böyle geçecekti.Sınıftaki çoğu kişi gibi bende şarkıyı mırıldanmaya başladım.Çok güzeldi.
Justin'İn Ağzından
Tanrım! All That Matters çalıyor.Kendini kaybetmede ne yaparsan yap Justin,diye düşüncelere daldım.Ve birden kendimi sınıfta bağıra bağıra şarkı söylerken buldum.O sırada kendimi kaybettim.Ve sarhoş gibi davranmaya başladım.Sesim güzeldi.Yıllardır eğitim alıyordum.Şarkıyı söylemeye devam ettim.
You are make me compleate,
You'r all that matters to me....
Destiny'nin Ağzından:
Şimdi bağılacağım.BU KADAR GÜZEL SES NE? ŞURACIKTA ÖLDÜRÜRÜM SENI TATLILIĞA BAK! Diye düşünürken yumruğumu sıkmıştım.Çünkü boyle durumlarda çığlık atarım.Aslında ben ona aşıkmışım gibi birşey uyandırıyordu bu düşüncelerim.Ama sınıftaki herkes Justin'e hayranlıkla bakıyordu.Onu dinlemeye devam ettim.Sanki sesinde huzur buluyordum.Sonra birden kendimi onunla şarkı söylerken buldum,ikimizin sesi muhteşemdi.
O sırada zil çaldı.Justin çok şaşırmıştı.Herkes yanımıza toplanıp şunu söyleyin,oha,ne güzeldi.Gibi şeyler söylerken Justin herkesi sertçe itip sınıftan dışarı çıktı.Ne yapıyım bende endişelendim.Piskopatın tekiydi.Kendine birşey yapabilirdi.Herkese nazikçe gitmesini söyledim.Emily'i sınıfın kapısında beklerken buldum.
-Justin için endişeleniyor mu birisi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate And Love (Justin Bieber Fan Fiction)
FanfictionNEVER SAY NEVER Bu hikayede,asla asla dememeyi ve olmaz dediğin şeyin bir gün gerçekleşebileceğini konu olarak belirledim.İyi okumalar,umarım hoşunuza gider :33