I.

220 29 95
                                    

Onları izlerken 'Belki ...' diyorum . 'Belki gelecektir bir gün birisi yanıma , olacaktır ruhumun yırtıklarına yama.'
 

                                      
                                                 ***

Beyaz martılar günün ilk ışığıyla gizlendikleri saçakların altından çıkmış , hünerli danslarını gözlerin önüne seriyordu.Genç kız dalgaların bir ahenk içinde oynaşmasına kulak veriyordu sadece. Güneşin ziyası altında kalan kız kulesi gökyüzüne küçük bir tebessüm bahşediyor ,insanlara elinden geldiğince misafirperver olmaya gayret sarf ediyordu.Genç kızın bakışları beyaz bir martıyı yakaladı ,uzun bir süreliğine ona sarıldı .Kanat çırpmasını ,süzülüşünü ve daha sonra kayboluşunu seyredaldı.

Günün ilk saatleri olduğu için vapurda çok kişinin olmaması ona rahat bir nefes aldırabilmişti. Bu kirli havayı ayıklayarak temizleyen ciğerleri aç bir şekilde - sanki saatlerce nefes almamış gibi-  havayı teneffüs etti.

Gözleri vapur yol aldıkça uzaklaşan binaları merhametle okşadı .Binalar ve onların bir parçası olan balkonlar her sabah olduğu gibi selamladı Nur'u. En nihayetinde balkonlara karşı bir ilgisi vardı. Yıllar sonra evin yabancısı olan eşyalar balkonun bir köşesine yığılıyor , atılmayı bekliyordu . Balkonlara neredeyse tüm mevsim boyunca ailenin hiçbir ferdi uğramıyor, sürekli bir bahaneler bulunuyordu. Lakin balkonlar üzerindeki onca yüke , uğradığı onca mevsimsel saldırıya ses çıkaramaz ; azarlanmış bir çocuk gibi boynu bükük ,yoldan geçenleri izlemekle iktifa ederdi.Oysa balkonlar yeni düşlere kucak açmak için tercih edilecek en güzel mekânlardı.

Yağmurların dörtnala hücum ettiği balkonları temizlemek istedi genç kız .Yan yana uzanan dağların ardından gelen rüzgâr , öfkenin sirayet ettiği yüreğine bir teselli vermek istercesine yol alıyordu.Çantadaki defterini bulunca manidar bir sevinç tezahür etti yüz kıvrımlarında ,uzun süredir bir şeyler yazmıyordu .

"Yalnız kalmak ,birilerinin beni anlamaması ya da anlamak istememesi korkunç gelmeye başladı .Ben de bu derde mahsus olan derin bir iç sıkıntısıyla şehri dolaşmaya başladım .Henüz günün ilk saatleri.

Geceyi deliksiz bir uykuyla geçirmeme rağmen hâlâ bitkin hissediyorum.Defterime seri bir şekilde akseden ışık hüzmesi olduğu sürece yazmam bir hayli zorlaşacak gibi gözüküyor .

Küçükken bu şehre dair oldukça ilgim vardı. Dizilerden izlerdim mesela ,haberlerden görürdüm bunca kalabalığı . İçimdeki bütün istekler yok olmaya hazırken bile bu şehre gelme isteğimi sürekli yenileyip duruyordum .Çocukluk heveslerimdi işte . Zihnime hücum eden bu ağır merak İstanbul 'a adım attığım an son bulmuştu . Gördüğüm binlerce lüzumsuz telaş içinde bulunan , manzaranın önünde gereksiz pozlar veren bu insanları büsbütün menfur bulmuştum. Kimileri hoyratça bedenime çarpıyor ve ben bir iki adım geri çekiliyordum. Arka sokaklardan gelen bağırış ,koşuşturmaca sesleri uzanıp gidiyordu ; menhus ve ürkütücü sesler .

Görüş alanıma giren çevreyi tetkik ederken bu şehre dair hayallerim paramparça olmuş gibiydi .Mesela deniz hayal ettiğim gibi güzel kokmuyordu , her yeri ağır bir yosun kokusu bürümüştü .

Antalya 'dan ayrıldıktan sonra ikiye bölündü varlığım .Acılarımın şehrinde imgem yaşıyor oldu ,burada ise yorgun bedenim .

Yaklaşık 4 senedir bu şehirdeyim .Acılarımın şehrini -Antalya- ardımda bırakarak buraya kaçmayı tercih ettiğimi biliyorsun.Anıların yüzüme acı bir sille attığını hissedebiliyorum.Babamı elimden alan , dedikoducu mahalle insanlarını var eden o şehri unutabilmek istiyorum . Acılarımdan daha ne kadar kaçabilirim , inan ki bilemiyorum .Acılarımı ardımda bırakmak uğruna sürekli şehir değiştirmem , beni mülteci bir hâle sokuyor hiç şüphesiz .

İstanbul'da hava soğuyor yeniden.Üzerime yaralı anılar örttüm , üşümeyeyim diye.

Gözlerim gayriihtiyari yan tarafta oturan iki sevgiliye çevriliyor .Müstehzi bir şekilde sırıtıyorum.Bu halimi gören insanlar şüphesiz çok mesut olduğumu düşünecekler .Oysa ben de onlar gibi alelade ,yalnızlığımı ilan etmiş biriyim .

Onları izlerken 'Belki ...' diyorum . 'Belki gelecektir bir gün birisi yanıma , olacaktır ruhumun yırtıklarına yama.'

-Nur "

Genç kız iki sevgiliyi izlerken ruhundaki ezici acının yok olduğunu hissediyor gibiydi .Gördüğü bu manzarayı paylaşmak ,onlara ortak olmak istedi .Telefonuna gelen bildirim sesiyle mahzun mahzun defterini çantasına koydu.Mesaj bildiriminin telefonuna indirdiği yabancı dil öğrenme uygulamasından geldiğini geç de olsa fark etti.Evvela kendisinin gönderdiği mesaja bir göz attı.

Gönderilen: @ iamjack
Your drawings are very gorgeous. Are you painter? I don't have words.

Daha sonra kendisine gelen yanıta alelacele bir göz gezdirdi.

Gönderen: @ iamjack
Yeah , thank u.

**
Selam,
Yepyeni bir hikâyeyle karşınızdayım .Bu hikayenin içerisinde kimi zaman textingler de yer alacak.Ne zamandır yazmak istediğim bir kurgu .

Yanımda olup beni destekleyen herkese teşekkür ederim .

Ve mesajların türkçe çevirisini sırayla şuraya bırakıyorum :
"Çizimlerin çok harika.Ressam mısın?Diyecek sözüm yok."

"Evet ,teşekkürler ."

Lütfen buraya okumaya başladığınız tarihi bırakın .

Sizi seviyorum ,çokça

-senlisatiraralari

Acılarımın Şehrinde Bir Sen[yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin