Gecenin bir yarısı arabayla yolda ilerliyordun.Hava yağmurlu olduğu için yollar kaygandı ve önünü rahat göremiyordun.Rahat görebilmek için biraz daha öne eğildin fakat işe yaramadı.Tam o sırada arabanın hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde ilerlediğini farkettin veee sonrası yok...
***
Uyandığında bir yatakta buldun kendini.Yatakta doğrulmaya çalıştın fakat işe yaramadı.Yüzünü ekşittin,her yerin ağrıyordu.
Zor da olsa yatakta doğruldun ve
etrafı inceledin.Burası bir hastaneden çok bir bodrum(?) gibiydi.
Üstüne baktın,pantalononun çıkartılmıştı ve bacağında bez gibi bir şey vardı.Sen şaşkınca bacağına bakarken kapı açıldı ve içeri çok yakışıklı biri girdi:-Nasıl hissediyorsun?
Sana doğru yaklaştı.Sinirli bir şekilde ona baktın:
-Kimsin sen?
-Sinirlenmene gerek yok,merak etme sana zarar vermem
-Sana bir soru sordum.Kimsin sen?!
-Biliyor musun?Bana teşekkür etmelisin
-Ne demek istiyorsun?
-Senin hayatını kurtardımŞaşkınca ona baktın.Yakışıklı çocuk açıklama yaptı:
-Kaza yapmıştın,yoksa hatırlamıyor musun?
Elini alnına koydun ve olanları hatırlamaya çalıştın.Sen:
-Kaç gündür buradayım?
-Neredeyse 3 gündürŞaşkınca kaşlarını kaldırdın:
-3 gün mü?
-EvetEndişeli şekilde ona döndün:
-Beni soyan kişi sen misin?
-Evet benim.Bacağındaki sorunu pantolonun varken çözemezdim.Eğer pantolonu falan yırtsaydım giyecek kıyafetin kalmazdıEndişeyle kafanı eğdin.Yakışıklı çocuk güldü:
-Merak etme,ben sapık değilim.Sana zarar vermem.Ha bu arada acıkırsan mutfakta bir şeyler olacak.Buradan çıkıp istediğin yere gidebilirsin.Kendi evin gibi rahat ol,ayrıca seni bodruma kapattığımı falan düşünme,sadece yatak buradaydı ve bende seni buraya getirdim
Çocuk kapıya doğru ilerledi.Tam o sırada bir şey hatırlamış gibi sana döndü:
-Bu arada,ben Wonho
Wonho sırıttı,kapıyı çekerek merdivenlerden çıktı ve oradan uzaklaştı.
3 gün sonra...
Wonho'ya alışmıştın,bu eve alışmıştın,her şeye alışmıştın.Artık bodrumda kalmıyordun.Wonho'nun odasının yanındaki odada kalıyordun.
Aslında sende bilmiyordun neden Wonho'ya bu kadar güvendiğini, normalde yabancı birinin evinde günlerce kalmazdın ama Wonho sana çok masum ve iyi biri gibi geliyordu,öyleydi de zaten.Sen odanda bunları düşünürken odanın kapısı çalındı.Sen yavaşça "gel"deyince Wonho yine o güzel gülümsemesiyle içeri girdi:
-(adın) yemek hazır
Kafanla Wonho'yu onayladın ve ayağa kalktın.Hâla tam olarak iyileşmemiştin ve yürürken zorlanıyordun.Wonho yardım amaçlı koluna girdi.Beraber yemek odasına gittiniz.Wonho nazikçe seni sandalyeye oturttu.Sen:
-Teşekkür ederim
Wonho gülümsedi ve senin karşına oturdu.Birlikte yemeklerinizi yedikten sonra bahçeye çıktınız.Karşılıklı olarak çimende oturdunuz.Wonho boğazını temizledi ve konuşmaya başladı:
-Şey,(adın) sana bir şey soracağım
-Dinliyorum Wonho
-Birine ondan hoşlandığını nasıl söylersin?Bu dediğine üzülmüştün çünkü Wonho'dan hoşlanıyordun.Sakince cevapladın:
-Bilmem ki
-O kişinin yüzüne direkt olarak senden hoşlanıyorum dersem beni tersler mi?
-Bu kişiliğe göre değişir Wonho,ama sen üzülme seni tersleyeceğini zannetmiyorum
-Onun huyunu çok iyi bilmiyorum.Daha yeni yeni tanımaya başladım
-Emin olamazsın,belki o da senden hoşlanıyordur
-Zannetmem
-Neden böyle düşünüyorsun?
-Çünkü..Wonho gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı:
-Bilmiyorum,dürüst olmak gerekirse korkuyorum
-Neyden korkuyorsun peki?
-Onu kaybetmekten.Çünkü o bana arkadaş gözüyle bakıyor olabilir ve bunu ona söylersem iyi şeyler olacağını düşünmüyorumWonho'nun yanağına elini koydun:
-Merak etme,ona olan duygularına karşın saygılı olacaktır,emin ol
Yavaşça gülümsedin.Wonho derin bir nefes aldı:
-Ben senden hoşlanıyorum (adın)
Şaşkınca Wonho'ya baktın:
-Ben mi?
-Evet,senAfalladın.Söyleyecek bir şey bulamıyordun.Wonho gülümsedi:
-Ee ne diyorsun?
-B-ben..şeyKelimeler ağzından çıkmıyordu daha doğrudu çıkamıyordu.
O sırada Wonho sana doğru eğildi ve seni öptü.Sonra gülümseyerek sana baktı:
-Kalbinin ritmi her şeyi açıklıyor, söylemene gerek yok