Sevgilin Changkyun(I.M) ile birlikte lise arkadaşın Seulgi ile buluşacaktınız.Seulgi ile hayli uzun zamandır görüşemiyordunuz.Açıkçası onu görebilecek olman seni pek heyecanlandırmıyordu,nedenini bilmiyordun.Neyse konumuza geri dönelim...
Evin kapısını kitledikten sonra arkanı dönüp Changkyun'un gelip gelmediğine baktın.Aha!Oradaydı,hızlıca arabaya yaslanmış ve seni bekliyor olan sevgiline doğru koşmaya başladın.Yanına geldiğinde sıkıca ona sarıldın:
-Seni çok özledim aşkım
-Bende seni çok özledim bebeğimYavaşça Changkyun'un boynuna sardığın kollarını geri çektin ve dudağına küçük bir öpücük kondurdun.Changkyun gülümsedi:
-Hadi gidelim,geç kalmak istemeyiz değil mi?
Kafanı onaylarcasına salladın.
Ikinizde arabaya bindikten sonra gideceğiniz yere doğru yani kafeye doğru yol aldınız***
Şuan kafede oturmuş kahve içiyordunuz.Seulgi,sen ve sevgilin Changkyun.Sorun olan bir şey vardı.
Geldiğinizden beri Seulgi'nin Changkyun'u dikizlediğini fark ettin.
Her fırsatta ona bakıyordu ayrıca bilerek Changkyun ile kendi ellerinin birbirine değmesini sağlıyordu. Mesela Changkyun peçete alıcakken kendi elini de sanki peçete alıcakmış gibi uzatıyor ve elini Changkyun'un elinin üstüne koyuyordu.Changkyun
belli etmesede rahatsız olduğu apaçık ortadaydı.Buna 1 saatten fazla dayamadın ve Changkyun'un elini tuttun ve oturduğun yerden kalktın.
Sen kalkınca Changkyun'da ayağa kalktı.Seulgi'ye yapmacık bir vedada bulunduktan sonra Changkyun'u sinirli bir şekilde arabaya doğru sürüklemeye başladın***
Eve girer girmez hızlıca evin kapısını kapattın ve Changkyun'a baktın:
-Sen ne yaptığını sanıyorsun?
-Ne demek istiyorsun?
-Kız resmen içine düşecekti ve sen hiç bir şey yapmadın,hiç bir şeyİstemsizce gözünden bir iki yaş düştü.
Ama güçlü olmalıydın,sen ağlamayı seven bir kız değildin.Changkyun sana doğru yaklaşınca bir-iki adım geriledin.Bir-iki.Changkyun sessizce konuştu:-Seninle kavga etmek istemiyorum bebeğim
O böyle deyince sinirlerin kat kat arttı.Ne demek seninle kavga etmek istemiyorum?Sende kavga etmek istemiyordun fakat böyle bir durumu konuşmadan çözemezdiniz. Changkyun gibi bağırmadan konuşmayı tercih ettin:
-Kız resmen içine düşecekti ve sen hiç bir şey yapmadın
Dedin burnunu çekerken.Changkyun ellerini ensesine koydu:
-Bu bir şey yapmamak değil,ben kızla konuşmadım bile
Changkyun kollarını birbirine kenetledi ve aynı tonda konuşmaya devam etti:
-Sence kızla konuşup yakınlaşsaydım her şey daha mı iyi olacaktı?
Derin bir nefes alarak kafanı yere eğdin ve arkanı döndün.
Changkyun'da senin gibi derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarına geçirdi.Sessizce fısıldadı:-Haklı olduğumu sende bende çok iyi biliyoruz (adın)
Kendine hâkim olamıyordun.Sinirle arkanı döndün:
-SENİ KISKANIYORUM TAMAM MI?
SANA KARŞI YAPILAN HER HAREKETİ KISKANIYORUMDerin bir nefes aldın,rahatlamıştın.
Arkanı dönüp gidecekken Changkyun geldi ve arkandan sıkıca sana sarıldı:-Özür dilerim bebeğim
Kafanı Changkyun'un omzuna yasladın.Changkyun'da o sırada özürlerini dile getiriyor ve seni ne kadar çok sevdiğini söylüyordu.
Changkyun'a döndün ve sıkıca ona sarıldın.Changkyun sessizce fısıldadı:-Sen her şeye değersin bebeğim,hem de her şeye değersin
Bölüm pek içime sinmedi ama yinede yayınlıyim dedim.Umarım beğenirsiniz❤❤❤