Evet madem insanlar saçma hikayeleri seviyor o zaman yeni saçma hikayemiz hayırlı olsun diyor ve kurdaleyi kesiyoruz dostlar. Pardon Taş Beyfendi karşınızda mübarekler! :D
“Miraa. Uyan hayatımın sömürücüsü!” diye annem aşağıdan bağırırken lanet ev papuçlarımı giyip aşağıya kahvaltıya indim. Akşamdan kalma babamın yaptığı balık sayesinde mutfak leş gibi kokuşmuş balık kokuyordu. Ama annem sır temizlik ürünleri sayesinde bugünleri de geri de bırakacak ona güvenim tam. Sandalyemi çekip tam kahvaltıya oturduğum anda annem sandalyemi çekip yere düşmeme sebep oldu.
“Önce bir koşu Hamdi Amca’dan ekmek alıp gel.” diye söylendi.
“O no no. Ekmek için ekmeleddin anne.” diye burun kıvırdım.
Kulağımın tozuna açılıp kafamı güzel bir terlik yedikten üstümü giyinip ekmek almaya gittim. 17 yaşında olmama rağmen acayip bir çocuk edasıyla bakkala giderken koşmayı seven bir kızımdır. Bu yüzden çoğunlukla sakarlığımdan yere de düşmüşlüğüm var. Komşu teyzeye de rezil oluyorum o ayrı konu. Hoş bizim komşu teyzemiz de acayip rock seviyor. Karıya bak ya 80 yaşında kıçını sallayıp duruyor balkonda… Töbest. Kadın Linkin Park, 5 sekınd of sammır dinliyor ya…
Neyse işte ben kaldırımda bir o yana bir bu yana koşarken dikkatsizliğim sonucu önümde hayvan gibi duran, yada bana öyle gelen birine amele sümüğü gibi yapıştım. Yapışmamla burnumun kırılması bir oldu. Yani büyük bir ihtimalle kırılmamıştır ama abartmayı seviyorum. Çarptığım kişinin sıfatına bakmadan burnumu ovuşturdum.
“Teşekkürler sizin sayenizde Voldemor’da babam demek zorunda kalabilirim!” diye çıkıştım. Yüzümü çevirip çıkıştığım adama bakınca ağzım 5 karış açıldı. (bu nasıl cümle lan böyle)
Karşımda çok taş biri vardı. Oha falan oldum yane.
“Oh my Allah.” derken bana dönüp pammık sesiyle “Üzgünüm sizi görmedim.” dedi. Ayh önemli değil ya evlenirsek sizi affedebilirim taş beyefendi. Kendim gibi düşüncelerimde çok pisleşti ha bunu da şimdi fark ediyorum. Ama napabilirim karşımda böyle taş biri varken ağzımın suyu akmasın da ne olsun.
“Hıı pardon taş beyefendi. Yani asıl benim hatamdı size çarpan bendim.” dedim. Bugünlerde içimde bi melek oluştu. Normalde çoğu zaman kötülük yapan bir kızımdır. Arkadaşlarla 14 şubat günleri dışarıda öpüşen sevgilileri birbirine bantlıyoruz bu da bir çeşit kötülük sayılır değil mi?
“Bence de doğru diyorsun bana çarpan sendin!” dedi bir anda. Noluyor lan!
“Pardon pardon siz şimdi kendinizi haklı mı çıkarmaya çalışıyorsunuz! Bakın aptal olabilirim ama asla saf değilim bu yüzden egonuz tavan yapmışsa bunu anlayabilecek kapasitedeyim ki size bir gerçeği söylemek zorundayım egonuz tavan yapmış! Ama bir o kadar da taşsınız. Lanet olsun bunu sesli mi söyledim?” dedim bir anda kendime şaşırarak.
Taş beyefendi ukalaca gülümseyip yanağıma makas atıp Ferrari gibi arabasına binip yanımdan uzaklaşınca yanağıma makas attığı için şuracıkta eriyip gitsem mi yoksa arabasına “sen bir malsın” yazısı mı yapıştırsam ikilemde kaldım.
Bakkala gidip ekmek aldım, eve döndüm. Annemden geç kaldığım için bu yaşta bir güzel azar işittim ve kahvaltımı yapıp babamın yanına iş yerine gitmek için dolmuşa binmek zorunda kaldım. Ne arabası canım bende araba ne gezer. Ben lise öğrencisiyim, fakirik anlayacağın. Fakirliğin gözü kör olsun.
İş yerinin kapısına varıp babamın olduğu ofise bir anda mal gibi dalınca babamın biriyle görüştüğünü son anda fark edebilmiştim. Ve görüştüğü kişi bana bakmak için döndüğünde şok geçirdim.
Oha lan ne arıyon burada taş beyefendi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon Taş Beyfendi
RomanceSonra döndüm ve dedim ki, Pardon çok taşsın, Brad Pitt çakmasısın, Ama bende çok güzelim. İşte şairlik kariyerim böyle başladı. Tabii taş bir beyfendiyle tanışmakta cabası. Ama çok taş ya öyle böyle değil! Hayatımın erkeği! Bence hemen evlenmeliydik!