YASAK AŞK

2. Bölüm

  "Yazlıktayım, güneşli bir günün bitimine az kaldı. Bahçe kapısının önünde yakışıklı bir çocuk duruyor, çok taş resmen. Onu izleyeyim derken cama kara sinek gibi yapıştım. Aynı anda çocuk arkasına göndü ve bana gülümsedi. Allah'ım çok tatlı yaa gamzesi de var onun ben gamzesini yerim. Kafam Allah bullak olmuş ki hayla kara sinek modunda olduğumu unutmuştum. Hemen kendimi bir çırpıda düzelttim. Ya rezil olduysam çocukla ilk göz göze geldiğimiz zaman kötü izlenim bırakmak istemem açıkcası. bende hemen anında bahçeye indim. Ve yanına gittiğimde yakıdan daha tatlı olduğunu anladım bir de bizim üç blok aşağımızdaki apartmanda oturuyorlarmış. Adı Mert'miş oyy isimini de yerim ama ben bunun. Neredeyse yarım saate yakın konuştuk aklımın bir ucundan " Acaba bunu alıp kaçsam mı ? " diye saçma sapan şeyler geçmedi değil hani. Tam " Görüşürüz " diyecek oldum ki beni yanağımdam öptü."

  " Doğa kızım kalk hadi okula geç kalıcaksın. " annemin demesiyle rüyamın en güzel yeri mahvoldu. Aniden ağaya fırlayıp anneme " Tamam anne kalktım. " ah anne ah ne zalımsın annee bir daha böyle rüya kesin göremem. Neyse artık Mert'i görmek için yazı bekleyeceğim. Kahvaltı yapmak için aşağıya indim. Oooo annem yine döktürmüş. Hemen kahvaltımı yaptım ve malesef yine o boktan okula gitmek için masadan kalktım. Kulağıma sevgilimi takıp " Jessie J - Who You Are "  şarkısını açtım.

  Ve o boktan okula geldim. O boktan hocaları ve onlardan daha bok dersleri çek şimdi. Dün gördüğüm daş çocuk yine kapının orada duruyodu. Allah'ım çok tatlı analar neler doğuruyor böyle yahu resmen okula gelme sebeplerimin en başında bu çocuk yer alıyor. Sınıfa doğru ilerlemeye başladım. En arka sıraya oturdum ve çantamı fırlatıpdirek sıranın üzerine yattım.

  Zilin ilk melodisini duyar duymaz kafamı sıradan kaldırmak zorunda kaldım. Tören için bahçeye indim ve yine o siktiğimin müdürü kürsüde "Allah'ım biz bıktık bu siktiri boktan konuşmalardan neden bu adam hayla bıkmadı? " diye içimden kendi kendime sorular sordum müdür konuşurken. Sonunda tören bitti ve sınıfa çıktık. Aman Allah'ım dünden beri gördüğüm taş çocukla aynı sınıfta mıyız ? Mk hayatımda ilk defa kendimi şanslı hissetim. Hoca sınıfa girdi ve herkes kendini tanıtmaya başladı. Klasik boktan bir tanışma faslı işte. Ders tarih, ne güzel yaa okulun ikinci günü süper valla. Hoca tam bir moron mk ölmemiş hayla neyse ki derse girmeden önce kendini tanıtmayı unutmadı totoş beyinli. Adı da Zekiye'ymiş. Ders alatmaya başlar başlamaz uykum geldi. Bu ne yaa bok gibi anlatıyo ninni resmen amk. Direk sıranın üzerine yattım ve bitkisel hayata bağlandım. En sonunda şükürler olsun ki zil çaldı. Sedayla İlayda'nın yanına gittim. " Ben bu kızlarla kesin anlaşıcam. " diye kendi kendime düşünmeye başladım yine. Abi bu kadar kafa kızlar görmedim ben yaa. O moron Zekiye'den neferet ediyorlar. Aslında tüm sınıf nefret ediyor. Çocuğum olsa cebine esrar koyar polise şikayet ederim uyuz karı. Biz tam kızlarla konuşuyorduk sınıfa Furkan girdi. Allah'ım saçlarını yediğim boyuna posuna kurban senin. Çantasından bir şey alıp koşarak sınıftan çıktı. Ne aldı ki acaba? Neyse ya bana ne oluyorsa sanki. Ama koşarken saçları nasılda bi o tarafa bi otarafa gidiyor. Çocuk meteor yahu. Off yine o bok zil çaldı. Ders biyoloji bu dersi sırf hoca için seviyorum lan adam mübarek meteor yaa yok böyle hoca. Ders başladı. Tabiki ben ve tüm kızlar dersi dinlemek yerine ağzımızın suyu aka aka hocayı izledik. Adı Engin, acaba bu manken olacaktı da yanlışıkla biyoloji hocası mı oldu. Dicem ne alaka mk diceksiniz ondan demicem. Ve malesef ki zil çaldı çantamı her bir şeyimi toparlar toparlamaz sınıftan çıktım kulağıma da sevgilimi takıp " Duman- Yürek " şarkısını açtım ve sınıftan  çıktım.

  " Anneee been geldimmm. " ve tahmin ettiğim gibi evde yoktu. Neyse siktir et yaa direk odama çıktım ve İlayda'nın verdiği " jhon Green - İlk Aşk " kitabı okumaya başladım. Tam dalmışken telefonuma mesaj geldi ve heyecanla baktım ;

 GÖNDEREN: TATLI ŞEBEĞİM ( İLAYDA)

 " Kitabı okumaya başladın mı ?"

  Hemen cevap yazdım.

 " Evet canım harika gidiyor. "

  Aman allah'ım vodafone bana nasıl mesaj atmaz yıkıldım resmen. Kitap okumaktan gözlerim ağrımıştı ki kitabı okumayı şimdilik bıraktım. Bende hemen bilgisayarın başına geçtim. Şimdi diceksiniz mk madem gözün ağrıyor neden bilgisayarın başına geçtin diye. Anlayamassınız benim göz ağrımı bilgisayar geçiriyor. Neyse hemen Facebook'a girdim ve siniftakilerin Facesi var mı diye bakmaya başladım. İlayda ve Seda'nın Facesini buldum ve hemen istek yoladım. Tabiki onlardan sonra hemen Furkan'ın facesine baktım. İstek yollasam mı? yollamassam mı? derken isteği yollamışım. Umarım kabul eder etmesse büyük rezillik. Tam diğer arkadaşlarımın facesine bakarken bildirim geldi. " Ne oha Furkan isteğimi kabul etmiş. "  neyse bir saat otuz dakikadan beri bilgisayar başında olduğum için hemen bilgisayarı kapattım. Annem gelmiş ve hiç zaman kaybetmemek için akşam yemeğini hazırlamaya koyulmuş bile. Bende tekrar odama gidip " Pitbull - Timber ft. Kesha " açtım. Ben müzik dinlerken hava kararmış akşam olmuştu bile. Babam işten bugün daha erken gelmişti. Neyse bende hemen aşağıya yemek yemek için indim. Masaya oturur oturmaz babam " okul nasıl gidiyor kızım ? " dedi bende hayliyle " Güzel gidiyor babacım. " dedim aslında gerçek okul tam bir bok. Ve ben okula her gittiğimde bokun yanındaki sinek gibi hissediyorum. Yemeğimi yedikten sonra hemen odama çıktım. Bugün diğer günlere nazaran daha çok yorulduğumu hissettiğimde hemen kendimi yatağa fırlattım ve uykunun şefkatli ellerine bıraktım kendimi.

EVET ARKADAŞLAR UMARIM 2. BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR İLK HİKAYEMİZ OLDUĞU İÇİN BİRAZ KÖTÜ OLABİLİR AMA HEMEN ÖN YARGILI DAVRANMAYIN OKUYUN BENCE :D BU ARADA VOTELERİNİZİ VE YORUMLARINIZI BİZDEN MAHRUM BIRAKMAYIN CANLARIM SİZLERİ SEVİYORUZZ :D  MEDYADA FURKAN VAR HABERİNİZ OLSUN :D